Depremde 31 bin 974 kişi öldü: İMO ön raporunu açıkladı

Mereş merkezli iki depremin üzerinden 9 gün geçti. Depremde şuana kadar 31 bin 974 kişi yaşamını yitirdi. İMO, deprem bölgelerinde yıkılan yapılarla ilgili ön değerlendirme raporunu açıkladı ve ihmallere dikkat çekti.

Haber Merkezi- Mereş merkezli 10 kentte meydana gelen depremde bilanço daha da ağırlaşıyor. Deprem kentlerinde yıkılan binaların altında hala arama kurtarma çalışmaları devam ederken, on binlerce insanını olduğu yüzlerce yapının enkazında henüz çalışma başlatılmadı. AFAD tarafından yapılan son güncellemeye göre depremde 31 bin 974 kişi depremde hayatını kaybetti.

‘Can kaybı asgari düzeyde kalabilirdi’

İnşaat Mühendisleri Odası (İMO),  Mereş merkezli depremlerde yıkılan yapılarla ilgili hazırladıkları ön değerlendirme raporunu açıkladı. Hasarın büyük bir alanı etkilediği belirtilen raporda depremlerin doğa olayları olduğu ancak afete dönüşmesinin nedeninin insan eliyle yapılan binalar olduğu vurgulandı.

Raporda "Yapı üretim sürecinin tüm gerekliliklerine uygun olan bir yapılaşma söz konusu olsaydı, deprem yönetmeliğinin tasarım felsefesine uygun olarak binalar yine hasar alacak, hatta belki büyük kısmı ağır hasar alacak, ancak insanların içerisinden çıkmasını sağlayacak davranışı gösterecek, deprem afete dönüşmeyecekti. Hasar büyük olsa da can kaybı asgari sınırlarda kalabilecekti" ifadelerine yer verildi.

Binaların çoğu 2000 yılından sonra yapılmış

Raporda, binaların bir kısmının 2000 yılı sonrası yapıldığı ifade edilen raporda şu tespitler yer aldı:

“Deprem hasarlarının yaygın olduğu bölgeler, verimli tarım arazileri üzerinde planlanmış şehirlerdir. Dolayısı ile ana kayanın derinde olduğu zayıf zemin koşullarında, hatta sıvılaşma potansiyeli olan zeminlerde yapılan 10-15 katlı ve taşıyıcı sistemi esnek yapılar ağır hasar almış veya toptan göçmüştür. Bununla birlikte, göçmese de bir kat batan veya yana eğilen binalar gözlemlendiğinden, bazı bölgelerde zemin sıvılaşması olduğu düşünülmektedir.

‘Denetim yapılmamış’

Tüm inşaat uygulamalarında da gerektiği gibi nitelikli bir denetim gerçekleştirilmelidir. Ancak tarif edilen bu zincirin bazı halkaları çeşitli nedenlerle ülkemiz koşullarında eksik kalabilmektedir. Özellikle, küçük ölçekli müteahhit firmaların bir kısmının bu maliyetleri karşılamaktan kaçınması nedeniyle bu tür zeminler üzerinde yapılan yapıların bir kısmının deprem dayanımının sorgulanmaya muhtaç olduğunu söylemek mümkündür. Sorun, bilinç düzeyi, deneyim, etik ve ahlaki kurallar kapsamında toplumsal bir sorundur. Bu açıdan ülkemiz koşulları dikkate alınarak Şehir Planlama faaliyetleri gözden geçirilmelidir.”

Birçok eksik sıralandı

Raporda aynı zamanda betonarme yapılarda malzeme zafiyeti olduğu, 1980’li ve 90’lı yıllarda, hatta 2000’li yılların başında yapılan binaların beton kalitesinin, tasarıma esas olan proje beton sınıfının altında olduğu ve bu durumun yaygın olduğu kaydedildi.

Göçen binaların enkazlarından kolon kiriş birleşimlerinde gerekli donatı detaylarının uygulanmadığı, etriye aralıklarının seyrek ve etriye kancalarının doksan derce olduğu, ayrıca kolon demirlerinin üst kat filizlerini oluşturan boylarının gerektiğinden daha kısa olduğu izlendiği bilgileri de raporda yer aldı.

Amed’de 20 bina her an çökebilir

Depremlerden etkilenen 10 il arasında bulunan Amed’te 80’ini Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nden 120’si ise İnşaat Mühendisleri Odası’ndan oluşan ekibin hasar tespit çalışmaları sürüyor. Edinilen bilgiye göre, Amed’in merkez Rezan, Peyas, Yenişehir ve Sur ilçelerinde toplamda 71 binin üzerindeki konutun 15 binin de hasar tespit çalışmaları tamamlandı. 20 binanın her an çökmesi beklendiği tespit edilirken, 300 binada ise ağır hasar tespit edildi.

Öte yandan depremde yıkılan 7 binadan 4’ünde arama-kurtarma çalışmaları sona erdi. Tüm binalarda arama kurtarma çalışmalarının sona ermesinin ardından, mühendislerin hasar tespit çalışmalarına katılacağı öğrenildi.

Kentte şimdiye kadar 380 kişinin cenazesine ulaşılırken, yaralı sayısı ise 902 olarak açıklandı.