Cumartesi Anneleri bin 78 haftadır Galatasaray Meydanı’nda

Cumartesi Anneleri, 31 yıl önce gözaltında kaybedilen Nihat Aydoğan’ın akıbetini sorarak, sorumluların açığa çıkarılmasını istedi.

İstanbul- Cumartesi Anneleri/İnsanları gözaltında kaybedilen ve katledilen yakınlarının akıbetinin açıklanması ve faillerinin yargılanması talebiyle yaptıkları eylemin bin 78’incisini düzenledi.

Galatasaray Meydanı’nda bir araya gelen Cumartesi Anneleri, gözaltına alındıktan sonra kaybedilen Nihat Aydoğan’ın akıbetini sordu.

Açıklamada basın metnini İHD’li Gülseren Yoleri okudu.

Devletin de gözaltında kaybedilme olaylarından sorumlu olduğunu vurgulayan Gülseren Yoleri, devletin cezasızlık politikasına son vermesi gerektiğinin altını çizdi.   

‘Tehdit altında yaşıyordu’

Gülseren Yoleri, “Nihat Aydoğan (39) Mardin’nin Midyat ilçesi Doğançay köyünde yaşıyordu. Koruculuk sistemini kabul etmeyen köy halkı üzerinde yoğun bir baskı uygulanıyordu. Daha önce gözaltına alınan, ağır işkenceye maruz kalan ve serbest bırakılan Nihat Aydoğan da güvenlik güçlerinin tehdidi altında yaşıyordu. 30 Kasım 1994 tarihinde sabah erken saatlerde, Aydoğan ailesinin evi çok sayıda özel tim mensubu, asker ve korucu tarafından basıldı; Nihat Aydoğan, eşi ve çocuklarının gözü önünde ağır biçimde darbedilerek, elleri ve gözleri bağlı şekilde Midyat Jandarma Karakolu’na, ardından Mardin Jandarma Merkez Komutanlığı’na götürüldü” dedi.

Savcı: Bir daha bu kapıya gelme

Yargı makamları, Aydoğan’ı arayan ailesine “Savcılıkta ifadesi alındıktan sonra serbest bırakıldı” cevabını verdiğini belirten Gülseren Yoleri, “Bunun üzerine eşi Halime Aydoğan, bir dilekçe ile savcılığa başvurdu; ancak savcı kendisine ‘eşin dağa gitmiştir, bir daha bu kapıya gelme’ dedi. Aradan geçen uzun yılların ardından Nihat Aydoğan hakkında nüfus kayıtlarına ölüm kaydı düşüldüğü ortaya çıktı. Ailenin ölümün gerçekleştiği tarih, yer ve mezar bilgisine ilişkin soruları yanıtsız bırakıldı. Ölüm bildiriminde bulunan köy muhtarı, bu bildirimi jandarma komutanının baskısı altında ve gerçeğe aykırı şekilde düzenlediğini itiraf etti” diye belirtildi.

Başvurular sonuçsuz kaldı

Aydoğan Ailesi’nin bugüne kadar yaptığı başvuruların etkisiz bırakıldığına dikkat çeken Gülseren Yoleri, “Olayın koşullarını, sorumlularını ve delilleri ortaya koyacak nitelikte etkili, bağımsız ve tarafsız bir soruşturma yürütülmedi. Son olarak, Nihat Aydoğan’ın da aralarında bulunduğu Midyat kayıplarına ilişkin olarak İnsan Hakları Derneği aracılığıyla yeniden yapılan başvuru üzerine Midyat Cumhuriyet Savcılığı tarafından bir fezleke hazırlandı. Ancak savcılık, kişilerin kaybedildiğine dair bilgi bulunmadığını iddia ederek kapatılması talebiyle dosyayı Mardin Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderdi” şeklinde konuştu.

Gülseren Yoleri, sözlerini şu şekilde sonlandırdı: “Nihat Aydoğan, devletin fiilî denetimi ve koruması altındayken kaybedilmiştir. Yetkili makamlar; yaşam hakkı, işkence yasağı ve etkili başvuru hakkı kapsamında doğan yükümlülüklerini yerine getirerek, Nihat Aydoğan’ın akıbetini açıklığa kavuşturmalı, olayda sorumluluğu bulunan kamu görevlileri hakkında etkin soruşturma ve kovuşturma yürütülmesini sağlamalıdır. Kaç yıl geçerse geçsin, Nihat Aydoğan ve tüm kayıplarımız için adalet istemekten, devletin evrensel hukuk normları içinde hareket etmek zorunda olduğunu hatırlatmaktan vazgeçmeyeceğiz.”