Cinsel tacizi ifşa eden Filistinli gazeteci: Kadınlar sessiz kalmamalı

Geçirdiği trafik kazasının ardından kaldırıldığı hastanede sağlık görevlisi erkek tarafından cinsel tacize maruz kalan Filistinli gazeteci Mervat Al-Azza, tehditlere rağmen failin ceza alması için mücadelesini sürdüreceğini belirtti.

RAFİF ESLEEM

Gazze – Geçtiğimiz günlerde trafik kazası geçirdikten Beytüllahim’deki özel bir hastaneye sevk edilen Filistinli gazeteci Mervat Al-Azza, röntgen teknisyeni olan bir erkek tarafından cinsel tacize maruz kaldı. Tüm tehditlere karşı olaya ilişkin dijital medya hesabında yayınladığı videoda cinsel taciz olayını ifşa eden Mervat Al-Azza, suç duyurusunda bulunduğu failin Filistin Başsavcılığı tarafından ‘akıl sağlığının bozuk’ olabileceği iddiasıyla Beit Lehim kentindeki akıl ve ruh sağlığı hastanesine sevk edildiğini aktardı.

‘Taciz olduğunu anlayınca faili ifşa ettim’

Mervat Al-Azza, ajansımıza olayı ve sonrasındaki gelişmeleri anlattı. Geçirdiği trafik kazası nedeniyle sol elinde oluşan kırık nedeniyle yönlendirildiği röntgen odasında cinsel tacize maruz kaldığını belirten Mervat Al-Azza, şunları aktardı:

“O hastanede radyoloji teknisyeninin sorularından en başından beri rahatsızdım. Her seferinde bana refakatçim olup olmadığını soruyordu ve ben de her seferinde olmadığını söylüyordum. Durumum içler açısıydı. Durumu fırsat bilerek vücudumun birçok yerine dokundu. Ben bunun bir taciz olduğunu anladım ve bu yüzden bağırmaya başlayarak tacizi ifşa ettim. Teknisyen olayın açığa çıkacağını hissedince kaçtı. Ardından odaya sağlıkçılar geldi.”

‘Muayene odalarında sınırlar bilinmeli’

Hastanenin ücra kırsal bir köyde olmasının yanı sıra otorite ve caydırıcı yasaların yokluğunun failin suçu işlemesine olanak sağladığı değerlendirmesinde bulunan Mervat Al-Azza, “Kadınlar muayene sırasında bazı durumların farkında olmalılar. Kapalı muayene odalarında aşılmaması gereken sınırlar nelerdir bilinmesi gerekiyor” dedi.

‘Sonucu ne olursa olsun fail hakkında şikâyette bulundum’

Hem kendi hem de diğer tüm kadınların hakkını savunmak için sonucu ne olursa olsun fail hakkında şikâyette bulunduğunu anlatan Mervat Al-Azza, “Sadece şikayetle yetinmedim sesimin kısılmasına yönelik yaşadığım tüm tehditleri bir videoda anlatarak ortaya çıkardım. Bu videonun daha fazla kadına ulaşmasını istedim” şeklinde konuştu. 

‘Feminist kadınların desteği çok güçlüydü’

Cinsel tacize maruz kalan onlarca kadının olduğunu ancak toplumun bakış açısından kaynaklı sessiz kaldığına dikkat çeken Mervat Al-Azza, şunları kaydetti:

 “Kadınlar ailelerin tepkisinden ve toplumun bakış açısından korkuyor ve bu nedenle sessiz kalmayı tercih ediyor. Feminist kadınların desteği çok güçlüydü. Sanki kadınların basmakalıp toplum görüşüne ve erkeklerin haklarını ihlal etme hakkına karşı çektikleri acıyı ifade etmek için bir sese ihtiyaçları varmış gibi. Birçok uluslararası kurum, kuruluş ve sivil toplum örgütü benimle iletişime geçti. Eylemimi sürdürmemi istediler.”

Failin ailesinden tehdit

Cinsel tacizde bulunan failin aile üyeleri tarafından tehdit edildiğini anlatan Mervat Al-Azza, “Failin aile üyeleri şikâyeti geri çekmemi istediler. Çektiğim videoyu silmem için sürekli tehditler savurdular. Videonun altına olumsuz yazılar yazdılar, korkutmak istediler. Bu tür durumlarda aşiret komiteleri tarafları bir araya getirip bir kahve fincan ile olayı kapatıyorlar. Ben bunu kesinlikle reddettim ve yasal işlem yapılmasını talep ettim” dedi. Mervat Al-Azza, hakkını yasal yollarla kazanana kadar mücadelesini sürdüreceğini söyledi.