Cihan Sincar: Kendi halkının katili olan bu 4 kişiye inanılmamalı

Eşi Mehmet Sincar’ın katledilmesine karşı verdiği adalet mücadelesini 30 yıldır sürdüren Cihan Sincar, Hizbullah’ın Kürtleri katletmesi için devlet tarafından kurulan bir yapı olduğuna dikkat çekerek bunların 4 vekille meclise sokulmasına tepki gösterdi.

MEDİNE MAMEDOĞLU 

Amed- Dönemin DEP Milletvekili Mehmet Sincar, 4 Eylül 1993 tarihinde 6 DEP’li milletvekiliyle birlikte faili meçhul cinayetleri araştırmak için gittiği Batman’da sokak ortasında silahlı saldırıya uğradı. Saldırıda Batman DEP İl Yöneticisi Metin Özdemir ile birlikte yaşamını yitirdi.

İstanbul Beykoz’da 17 Ocak 2000’de Hizbullah’a yönelik operasyonda ele geçirilen belgelerin ardından 31 sanıklı Hizbullah ana davası başladı. Ve Mehmet Sincar’ın da Hizbullah tetikçileri tarafından katledildiği belirtildi. Mehmet Sincar’ı katleden Hizbullah tetikçisinin ise Hüseyin kod adlı Cihan Yıldız olduğu ortaya çıktı.

2008 yılında Avusturya’da yakalanarak Türkiye’ye iade edilen Cihan Yıldız, Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesinde yapılan yargılamaların ardından Mehmet Sincar’ın katledilmesi dahil 6 kişinin ölümü ve 2 silahlı yaralama eylemlerinden sorumlu tutularak müebbet hapse mahkum edildi. Avukatlarının yeniden yargılama talebi üzerine Cihan Yıldız 2019’da serbest bırakıldı. 6 kişinin ölümünden sorumlu olan Cihan Yıldız yalnızca 11 yıl hapis yattı.

14 Mayıs milletvekili seçimlerinde Hüda Par AKP listelerinden 4 milletvekiliyle Meclis’e girdi. İttifakla yapılan anlaşmanın ardından 90’lı yılların faili meçhul cinayetleri ve katliamlarda yer alan cezaevlerindeki Hizbullah üyelerinin tek tek tahliyesi kamuoyuna yansıdı. Meclise giren HÜDA PAR Genel Başkanı olan Zekeriya Yapıcıoğlu da “Hizbullah davalarının avukatı” olarak biliniyor.

‘Mehmet Sincar’ın davası zaman aşımına uğrayabilir’

HÜDA-PAR’ın Meclise girmesine tepki gösterenlerden biri de Cihan Sincar. Eşi Mehmet Sincar’ın katledilmesine dair devam eden davanın 3 ay sonra zaman aşımına uğrama riskiyle karşı karşıya olduğuna dikkat çeken Cihan Sincar, HÜDA-PAR’ın meclise girmesini, “90’lı yıllarda yaptıkları karşılığında ödüllendirildiler” şeklinde değerlendirdi.

Mehmet Sincar’ın halkının sesi olmak için Meclis’te olduğunu dile getiren Cihan Sincar, şunları ifade etti:

“Okuyan, halkına dürüst bir insandı ama çok erken gitti. Halkı için çalışmasına izin vermediler. Gittiği ana kadar da halkına hizmet etti. Onun katledilmesi üzerinden 30 yıl geçmesine 3 ay kaldı. O dönemde faili meçhul cinayetlerde kime sorsan herkes, ‘Ne yaptıysam devlet adına yaptım’ diyordu. Bunu dediği an her şey onlar için duruyordu. Bu şekilde kendilerini affettiler. Bugün bu davayı da sonuçlandırmamak için hep uzatmak istediler. Mehmet şehit olduğunda dönemin yetkilileri ‘Katilleri yakaladık, yakalayacağız’ dedi. Ama onların bu sözlerinin üzerinden 30 yıl geçti. Çünkü onları yakalamak istemiyorlar. Vedat Aydın’ın, Ape Musa’nın davası zaman aşımına uğradı. Mehmet’in de davası zaman aşımına uğrayacak.”

‘O dönem Hizbullah’ın avukatını yapan kişi mecliste’

Hizbullah’ın JİTEM’den bir farkı olmadığını ve aynı amaçla kurulduğunu söyleyen Cihan Sincar “Hizbullah devletin Kürt halkını katletmesi için kurduğu bir yapıydı. Kendi dilleri kendi kimlikleri için mücadele eden insanların isimlerini tek tek yazan devlet bu isimleri bunlara vererek, ‘bunları öldürün’ diyordu. Hizbullah’ta JİTEM gibi bir görev için kuruldu. Bir dönem bu ekipler sustu şimdi yeniden onları aktifleştirerek meclise soktular. O dönem katilerin avukatlığını yapan kişi de şimdi mecliste. Neyi savunacak hangi adaletten bahsedecek, Kürt halkı için ne yapacak? O dönem onların ne yaptığını herkes biliyor, bunları yapan insanları savunanlar onlarla birlikte adım atanlar hangi adaletten bahsedecek?” diye sordu.

‘Bu siyasetin amaçları iyi bilinmeli’

İktidarın HÜDA-PAR üzerinden yeni projeler yaptığına işaret eden Cihan Sincar, bu partiye bağlı vekillerin mecliste olmasının da bu projenin bir parçası olduğunu söyledi. Yapılmak istenen oyunların farkında olunması gerektiğini dile getiren Cihan Sincar, “İyi olan milletini düşünen bir insan kendi halkının yanında olur. Binlerce insan bunların eliyle katledildi, bu insanların neden katledildiğinin cevabı o karanlık odalarda ki dosyalarda yer alıyor. Biz de kendi topraklarında kimlik mücadelesi veren bir aile olarak o güzel, dürüst insanların emeğini asla yerde bırakmayacağız. Bugün bu toprakları seven onurlu bütün Kürtler bu fırsatı onlara vermemeli” şeklinde konuştu.

‘90’lı yıllarda yaptıklarının ödülünü bugün meclise girerek aldılar’

HÜDA-PAR ile yürütülen siyasetin neyi amaçladığının bilinmesi gerektiğine vurgu yapan Cihan Sincar, şunları kaydetti:

“Bugün bakıyorsun cezaevleri, Avrupa sokakları Kürtlerle dolmuş. Varlık mücadelesi veren insanlarımız bugün baskı altında. Herkes bunların farkında olmalı, bu iktidarın ve yanındakilerinin projelerine kanmamalı. Ne yaptılarsa bizi bitiremediler, Kürt kadınları, Kürt gençleri tarihlerini unutmayacak. İstedikleri projeyi yürütmeye çalışsınlar ama bu halk her alanda verdiği mücadele ile dünya halklarına örnek oldu. Biz dürüstlük ve yurtseverlik temelinde yan yana olup birlik olalım. Var olan mirasımızı ve kültürümüzü koruyalım. Bugün din adı altında her şeyi yapmak isteyecekler. Kürt halkına din ile gidecekler bu yüzden halkımız bunlara kanmamalı. Kendi halkının kendi topraklarının katili olan bu dört kişiye kimse inanmamalı. Onlar 90’lı yıllarda yaptıkları ile bu dönemde terfi aldılar. Mecliste olmaları onlar için 90’larda yaptıklarını ödülü.”

‘Onların kim olduğunu iyi biliyoruz’

Mehmet Sincar’ın katledilmesiyle Kürt halkının mücadelesinin bitmediğine vurgu yapan Cihan Sincar, 90’lı yıllardan bu yana mücadelenin sürdüğünü hatırlattı. Cihan Sincar, sözlerini şöyle sürdürdü:

“İnsanımız kendi değerleri için her gün düşünsün ve bu mücadeleyi ben nasıl bırakırım diye kendine sorsun. Biz kendi değerlerimize, yaşamını yitirenlere bir söz verdik. Evet, yükümüz ağır ama halkımız da çok güçlü. Kürt halkı için milletimiz için elimizden ne geliyorsa yapacağız. Kaybettiklerimizin ruhu milyonlar oldu ve sokaklara indi. Biz yaşadığımız sürece bize oyunlarla gelmeye çalışanlara yol vermeyeceğiz. Onların kim olduğunu iyi biliyoruz. Bunlar deşifre olmadan halktan özür dilemeden bizim mücadelemiz bitmeyecek.”