‘Bölünme ve yolsuzluk Filistinli kadınların siyasete katılımını engelliyor’

Filistin’de siyasi yolsuzluk ve bölünmenin kadınların karar alma pozisyonlarına katılımlarını engellediğini söyleyen Laila Al-Mudallal, kadın haklarının geri kazanılması için ortak bir kadın örgütlülüğünün yaratılması gerektiğini vurguladı.

RAFIF ESLEEM

Gazze- Güney Kadın Medya Forumu Direktörü Laila Al-Mudallal, Filistin’de kadınların karar alma pozisyonlarına zayıf katılımına yol açan çeşitli nedenler olduğunu söyleyerek, bunların arasında en önemli olanın siyasi yolsuzluk ve Filistin’deki bölünme olduğuna dikkat çekti.

‘Filistinli kadınlar mücadeleye liderlik ettiler’

Filistinli kadınların siyasi rollerinin farkına erken vardığını kaydeden Laila Al-Mudallal, “Bu nedenle birçok alanda çalıştılar ve gösterilere liderlik ettiler, ayrıca silahlı mücadeleye ve siyasi partilerin oluşumuna katıldılar. Ancak bu mücadeleler onların Filistin'de üst düzey liderlik pozisyonları almalarına aracı olmadı. Karar alma ve katılımları sınırlı bırakılmıştır” dedi.

‘Siyasi partilerin bakış açısı değişti’

Kadınların Filistin işgali sonrası mücadeleye aktif katıldığını vurgulayan Laila Al-Mudallal, katılımın sonrasında sınırlandığına dikkat çekerek, “Kadınlar daha çok hayır derneklerinin kurulmasına katıldı. Ancak 1967 yılında bir gerileme yaşandı.  Filistinli Kadınlar Genel Birliği kurulduktan sonra partilerin bakış açısında değişim yaşandı ve kadınların varlıklarının gerekliliği daha çok fark edildi” şeklinde konuştu. 

‘Kadınlar savaş süreçlerinde kamplarda rol aldılar’

5 Haziran 1967'de İsrail, Irak, Mısır, Suriye ve Ürdün arasında çıkan ‘6 gün savaşları’ olarak bilinen süreci hatırlatan Laila Al-Mudallal, 6 gün savaşında binlerce kişinin yaşamını yitirdiğini ve yerinden edildiğini söyledi. Kadınların mağdur ailelere destek olma noktasında kamplardaki rollerine değinen Laila Al-Mudallal, kadınların, gençliğin korunmasında militan bir rol oynadığını ancak bu süreçte tüm çabalara rağmen temsil oranlarının yüzde 1'i geçmediğini vurguladı. Laila Al-Mudallal, sözlerine şöyle devam etti: “Hanan Ashrawi, İsraillilerle müzakerelerde ilk sıralarda yer alan ve daha sonra çeşitli görevlerde bulunan öncü kadınlar arasında yer alıyor. Öte yandan aktivist Laila Khaled, Fatima Ghazal, Raja Abu Amsha, Helwa Zaidan, Dalal Al -Maghribi ve diğerleri, kahramanca çabaladılar. Sonrasında kadın mücadelesinde aktifleştiler.”

‘Zayıf katılımın birçok nedeni var’

Şu anda Ramallah'ta valilik görevini yürüten siyasetçi Laila Ghannam'ı örnek vererek Laila Al-Mudallal, toplumun tüm kesimlerine ulaşmada elde ettiği başarıyı hatırlattı. Laila Al-Mudallal, “Kadınlar güçlendiklerinde çok şey yapabileceklerini kanıtlamak için bir bağlılıkla, disiplin ve çalışmaya adanmışlık durumu oluşturarak seçkin bir rol oynadı. Kadınların karar alma pozisyonlarına zayıf katılımını birkaç nedene bağlıyorum. Bunların en önemlileri siyasi yolsuzluk, Filistin bölünmesinin yansımaları, Batı Şeria ile Gazze Şeridi arasındaki jeopolitik ayrılık ve kadına yönelik şiddet. Abluka ve kadınların cinsiyet ayrımcılığı, ekonomik durum ve sağlık alanındaki ayrımcılık” dedi.

Mücadele çağrısı

Kadına yönelik toplumsal baskıya değinen Laila Al-Mudallal, bu baskınında kadının zayıf katılımında etkin olduğunu vurgulayarak, “Filistinli kadınların mücadele deneyimleri çok uzun yıllara dayanıyor ve bu mücadele öncü kadınların deneyiminden yararlanmak gerekiyor. Hayatlarını mücadele uğruda feda eden öncü kadınları unutmamalıyız” diyerek kadınlara daha fazla mücadele çağrısında bulundu.