BM: Türkiye’nin saldırılarında siviller zarar görüyor

Türkiye’nin saldırılarında sivillerin zarar gördüğünü belirten BM Özel Suriye Temsilcisi, Suriye'de yaşanan şiddetin tırmanışa geçtiğini vurgulayarak, tüm tarafları uluslararası hukuka uymaya çağırdı.

Haber Merkezi- Birleşmiş Milletler Özel Suriye Temsilcisi Geir O. Pedersen, Suriye’de artan şiddet ortamına dair açıklamalarda bulundu. Türkiye’nin başkenti Ankara’da Türk İçişleri Bakanlığı’na dönük 1 Ekim’de gerçekleştirilen eylemi gerekçe gösteren Türk devletinin Kuzey ve Doğu Suriye'de saldırılarını arttırdığını söyledi.

‘Sivil kayıplara yol açtığı şeklinde raporlar var’

Saldırılarda sivil altyapıya ciddi zarar verildiğine dikkat çeken Geir O. Pedersen, “Bu saldırıların sivil kayıplara yol açtığı şeklinde endişe verici raporlar olduğunu” dile getirdi.

Humus şehrinde bir askeri akademinin mezuniyet törenine yapılan dron saldırısına ilişkin de derin endişeler taşıdığını belirten Geir O. Pedersen, saldırının arkasında terör örgütlerinin olduğunun iddia edildiğini çok sayıda sivil ve çocuğun da aralarında olduğu onlarca kişinin hayatını kaybettiğinin belirtildiğini aktardı.

Homs saldırısının ardından İdlib'e yönelik hükümet güçlerinin topçu ve roket saldırılarının arttığını belirten Geir O. Pedersen, sivil kayıpların ve sivil altyapının zarar gördüğünün de rapor edildiğini söyledi. Geir O. Pedersen, İdlib olaylarının, kuzeybatı Suriye'de hükümet güçlerinin hava saldırıları ve Güvenlik Konseyi tarafından listelenmiş terör örgütü Hayat Tahrir Al-Şam'ın saldırılarına dair daha geniş bir tırmanışın parçası olduğunu kaydetti.

Tüm taraflara ‘ihtiyat’ çağrısı

Tüm taraflara en üst düzeyde ihtiyat göstermeleri için acil bir çağrıda bulunan Geir O. Pedersen, bugünkü korkunç sahneler ve şiddetin tırmanmasına karşı 2015 Güvenlik Konseyi kararı doğrultusunda terör örgütü gruplarına karşı iş birliği yapmaları gerektiğini hatırlattı. Tüm tarafların uluslararası hukuka, sivillerin ve sivil altyapının korunmasına dair yükümlülüklere saygı göstermeleri gerektiğini vurgulayan Geir O. Pedersen, mevcut durumun sürdürülemez olduğunu ve Güvenlik Konseyi kararı 2254 (2015) doğrultusunda anlamlı bir politik yol izlenmediği sürece, güvenlik durumunun daha da kötüye gideceğinden endişe ettiğini söyledi.