‘Barış diyenler ilk olarak tecridi kaldırmalı’
Êlih mitinginde barış ve özgürlük vurgusunda bulunan kadınlar, “Barış diyenler samimi adımlar atıp önce tecridi kaldırmalı” dedi.
MEDİNE MAMEDOĞLU
Êlih- ‘Demokrasi ve Özgürlük’ sloganıyla Êlih’te, Kürt sorunun demokratik yollarla çözülmesi, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın fiziki özgürlüğünün sağlanması ve kayyım atamalarının sonlandırılması istemiyle 17 Kasım’da yapılan mitinge on binlerce kişi katıldı. Barış ve irade vurgusunun yapıldığı mitinge katılan kadınlar, Kürt halkının barıştan yana tavır aldığına dikkat çekerek, “Eğer onlarda barış istiyorsa tecridi kaldırıp, kayyıma son vermeliler” dedi.
‘Tecrit sona ermeli’
Miting alanında mikrofon uzattığımız kadınlardan Hayat Aktaş, “Bugün tecride karşı ve kayyımlara karşı tek ses olmak için buraya geldik. Bu kayyımları çok açık ve net söylüyoruz ki kabul etmiyoruz. Buna karşı mücadele de sürecek. Yaptıkları bu haksızlık bu zulüm yıllardır devam ediyor. Bunun hiçbirini yapmaya hakları yok ama kendi haklarını dahi tanımıyorlar. İrademize de özgürlüğümüze de el uzatmasınlar artık. İmralı’daki tecridi kabul etmiyoruz. Serok Apo bir an önce cezaevinden, tecrit alanından çıkarılmalı. Kürt halkının iradesi olan her şeye el uzatıyorlar. Biz artık yeter diyoruz. Biz savaş istemiyoruz kimse ölsün de istemiyoruz. Sadece barış ve tecridin sona ermesini istiyoruz. Bugün ülkede bunu talep eden herkes mücadele etmelidir” diye belirtti.
‘Bugün barış deyip diğer gün kayyım atıyorlar’
“Biz belediye için günlerce aylarca yaşımıza bakmadan çalışma yürüttük” diyen Müzeyyen Karakoç, konuşmasının devamında şunları söyledi: “Şimdi gelip bize kayyımı kabul edin diyorlar ama etmeyeceğiz. Biz kadınlar bu gaspa, hırsızlığa sessiz kalmayacağız. Bu kayyım tecritten bağımsız değil. Tecrit var olduğu için kayyım atıyorlar. Barış deyip kayyım atıyorlar. Barış lafları bile ikiyüzlü oluyor. Bugün barış deyip yarın da kayyım atıyorlar. Onların barışı da zulüm ve hırsızlık dışında bir şey değil. Kaç yıl önce barış dediklerinde ne olduğunu gördük. İnsanları ya öldürdüler ya da cezaevine koydular. Biz böyle bir barışı istemiyoruz. Bu halk samimi bir barış samimi bir el istiyorlar. Bu halk barış dışında bir şey istemiyor. Onların tankı, topu var ama bizim de irademiz var. Bugün her yanımız tank ve topla çevrili. Biz yanlarından geçtiğimiz de bizim bir gülüşümüz bir sloganımızdan bile korkuyorlar. Attığımız zılgıtlar dahi zorlarına gidiyor. Biz kimse artık ölmesin istiyoruz. Bu zulüm nereye kadar devam edecek. Daha fazla devam edemez. Barış bir an önce sağlanmalı.”
‘Mücadeleyi elden bırakmayacağız’
Halime Demirel de barışta ısrarcı olduklarını kaydederek, “Bu halkla barışmak istemiyorlar bu halka sadece zulmetmek istiyorlar. Bu halkın mücadelesini de her dönemde kıskanıyorlar. Biz insanlık dediğimizde onlar savaş diyor, onlar tank ve topla üzerimize geliyorlar. Bizim çocuklarımızın attığı taştan korkuyorlar. İnsanlığımızdan korkuyorlar. Ben barış için buradayım. Bütün gençlerimiz özgür olsun artık. Ben tutsa annesiyim, cezaevlerinin kapısı açılsın artık. İmralı’nın kapıları açsın. Bizden korkmasalardı bugün ne tecridi devam ettirirlerdi ne de belediyeye kayyım atamazlardı. Ne olursa olsun bu baskılara boyun eğmeyeceğiz. Bu mücadeleyi de asla bırakmayacağız” dedi.
‘Cezaevlerinin kapısı açılsın’
Meryem Aktaş, tecride karşı mücadeleyi büyüteceklerini söyleyerek, “Bu halk ne kayyımı ne savaşı ne de kaosu istemiyor. Biz yıllardır barış istiyoruz. Tecrit kaldırılsın, cezaevlerinin kapısı açılsın. Onlar ne yaparsa yapsın bu halk kendi davasından vazgeçmiyor. Artık bunu anlasınlar. Biz bu canda bu ruh olduğu sürece mücadele etmeye devam edeceğiz. Onlar kayyım da atasa, tecridi devam da ettirse biz boyun eğmeyeceğiz. Her daim mücadele edeceğiz” şeklinde konuştu.
‘Herkes bu iradeyi sahiplenmeli’
İsmet Öztürk de mücadelelerinin daha geniş kesimler tarafından sahiplenilmesi gerektiğinin altını çizerek, “Bugün sadece kayyıma değil, pek çok şeye ‘dur’ demek için buraya geldik. Batman halkı günlerdir alanda kendi iradelerine sahip çıkıyor. Bu sahiplenmeye herkesin ses olması gerekiyor. Devlet eğer barış diyorsa ilk olarak İmralı’daki tecridi kaldırmalı. Sonra bu halkın taleplerini kabul etmeli. Köln’den Batman’a talepler aynı. Ben sesimize ses olan herkese minnettarım. Bu zulme herkesin dur demesi gerekiyor. Artık yeter! Biz sadece barış diyoruz onun dışında söyleyecek bir şeyimiz yok” kaydetti.