SORGUL ŞÊXO

Hesekê – Kuzey ve Doğu Suriye’de 4 Nisan 2014 tarihinde kurulan Kadın Savunma Birlikleri’nde (YPJ), Avrupa ve Ortadoğu ülkelerinden de çok sayıda savaşçı yer alıyor. YPJ’ye katılan her savaşçının ise ayrı birer hikayesi var. Bu hikayelerden biri de aynı aileden YPJ’ye katılan savaşçılar Nûda, Nûdem, Bihar ve Eylül’ün hikayesi. 4 YPJ savaşçısının umut, mücadele ve direniş dolu hikayesi, Türk devletinin işgali altındaki Serêkanîyê'den Til Temir'e kadar uzanıyor.

‘İşgalle beraber kadınların kimlikleri yok sayıldı’

Nûda, Nûdem ile kız kardeş, Bihar ise Eylül ile kız kardeş. Ve 4 YPJ savaşçıları aynı zamanda birbirlerinin kuzeni. 2020 yılında YPJ’ye katılan Nûdem Serêkanîyê, YPJ’ye katılma nedenine ilişkin şunları dile getirdi: "YPJ saflarına 2020 yılında katıldım. Önder Apo'nun fikirlerinden ve şehit düşen özgürlük savaşçılardan etkilendim. Bunlardan biri de kardeşimdi. Ancak yolumda ısrar etmemi en çok sağlayan şey, şehrimizin Türk devleti tarafından işgal edilmesi oldu. İşgalle birlikte Serêkanîyê’nin yüzü değişti. Kadın haklarının gasp edildiği Serêkanîyê’de kadınlar tecavüze maruz bırakıldı, kimlikleri yok sayıldı.”

Serêkanîyê’den gelen haberlerin kendilerini çok üzdüğünü ifade eden Nûdem Serêkanîyê, “Çünkü orada Türk işgali kadınlara kölelik dayatıyor. Serêkanîyê’de kadınlar Türk devleti zulmü altında her türlü baskıya maruz kalıyor. Bu durum intikam duygumuzu artıyor ve direniş ruhumuzu güçlendiriyor. İşgal altındaki şehirlerimizi kurtarabiliriz. Bunun için kadınlar güçlenip silahlanmalı ki düşmana karşı savaşabilsinler” dedi.

‘Güvenli ve barış içinde dönüşler için mücadelemizi yürüteceğiz’

Nûdem Serêkanîyê’nin kız kardeşi ve mücadele arkadaşı Nûda Serêkanîyê de, işgalcilerin kadınları toprağından, tarihinden, dilinden, kültüründen ve kimliğinden mahrum etmeye çalıştığını vurgulayarak, şunları ifade etti:

“Bizler Kürtlerin, Arapların, Süryanilerin, Suriyelilerin güvenli ve barış içinde yaşaması için sonuna kadar mücadelemizi yürüteceğiz. Kız kardeşim ve ben, irademizin güçlenmesi için YPJ'ye katıldık. Kadınlar YPJ saflarında iradelerini güçlendirebilir. Ben ve Nûdem birbirimizi sadece kız kardeş olarak görmüyoruz aynı zamanda yol arkadaşıyız. Devrim sayesinde kadınlar birbirini tanıdı ve bu da Önder Apo sayesinde oldu. Bu vesileyle Önder Apo’nun doğum gününü kutluyorum. Önder Apo’nun doğum günü olan 4 Nisan, kadınlar için de yeni bir doğumdur.”

‘Gücümüzü büyütelim tüm kadınları koruyalım’

Bihar Bahoz da, kuzenleri olan Nûda ve Nûdem'in YPJ'ye katılmasından etkilenerek kız kardeşi Eylül Serêkanîyê ile birlikte YPJ'ye katıldığını anlattı. Bihar Bahoz, YPJ’ye katılma süreci ve sonrasına ilişkin şunları aktardı:

"Bir şeyler yapabileceğimi hissettim, bu yüzden katıldım. Katılmak istediğimde kız kardeşimin elinden tuttum ve kendimizi daha yakından tanımak için başvuru yapmak üzere birlikte merkeze gittik. Aile bizim bu kararımızı destekledi. YPJ'ye katıldıktan sonra tarihimizin derinliklerine indik ve o zaman kadınların ve kimliklerinin ne kadar baskı altında olduğunu anladım. Ailede sadece 4’ümüz YPJ saflarına katıldık. Bu yüzden kadınları kendilerini temsil eden güce katılmaya çağırıyorum. Gücümüzü büyütelim ve tüm kadınları koruyalım.”

‘Kadınlar olarak birlikte büyük işler başarabiliriz’

Eylül Serêkanîyê ise, YPJ'ye katılma hedefinin kadın çizgisi ve ideolojisi üzerinde yürümek olduğunu belirterek, şunları ifade etti:

"Kadınlara karşı çok sistemli politikalar uygulanıyor. Kadınlar dünyanın neresinde olursa olsun Önder Apo'nun çizgisini takip etmesi gerekiyor, o çizgi ve yol onları ancak hakikate götürecektir. YPJ olmasaydı bugün biz de olmazdık. YPJ'nin içinde birçok milletten, dinden ve kültürden çok sayıda kadın var. Bu durum, kadınlar olarak birlikte büyük işler başarabileceğimize dair umudumuzu tazeliyor. YPJ birçok kadının bir amaç uğruna mücadele etmesini sağladı, o da özgürlük umudu. Umudumuz o ki, 2025 yılında da Önderimizle birlikte onun doğum gününü kutlamak. Rêber Apo'nun doğum günü vesilesiyle tüm kadınları YPJ'ye katılmaya davet ediyorum. Ayrıca tüm kadınlar olarak Önder Apo’nun etrafında bir ateş çemberine dönüşelim.”