AYM HDP’yi ‘kapatma dosyasını’ raportöre gönderdi

Anayasa Mahkemesi, HDP'nin sözlü savunma vermeme gerekçesini reddetti. Kapatma davası dosyası AYM raportörüne gönderildi.

Haber Merkezi- Anayasa Mahkemesi Genel Kurulu, Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) kapatılması yönünde açılan davada, partinin sözlü savunma yapmama kararını bugün görüştü. HDP’nin talebini yerinde görmeyen AYM, partinin sözlü savunma yapmamasını tutanak altına aldı. AYM, davanın esası hakkındaki raporu düzenlemek üzere dosyanın Anayasa Mahkemesi raportörüne verilmesini kararlaştırdı.

Süreç nasıl ilerleyecek?

İlk olarak rapor mahkeme üyelerine dağıtılacak. Ardından AYM Başkanı Zühtü Arslan toplantı için bir gün belirleyecek. Günün belirlenmesiyle kapatma istemi esastan görüşülmeye başlanacak. Raportör raporunun, Anayasa Mahkemesi üyelerini bağlayıcılığı bulunmuyor. Kapatma davasını, 15 kişiden oluşan Anayasa Mahkemesi üyeleri karara bağlayacak. 

 Ne olmuştu?

HDP’nin yargılama sürecinin başlaması ile 14 Mart'ta sözlü savunma yapması kararlaştırıldı. Partinin talebi üzerine bu süre 11 Nisan'a ertelendi. HDP, kapatma davasının 14 Mayıs'ta yapılacak Cumhurbaşkanı ve 28. Dönem Milletvekili Seçimi sonrasına bırakılması istedi ama bu talep reddedildi. Bunun üzerine HDP Hukuk Komisyonu, başvurularına rağmen davanın seçim sonrasına bırakılmamasının serbest ve adil seçimlere müdahale anlamına geldiğini belirterek, 11 Nisan’da sözlü savunma yapmayacağına dair 6 Nisan’da AYM’ye dilekçe verdi. Dilekçede “Seçim döneminde savunma mümkün değil” dendi.

Af Örgütü: Kapatma hak ihlaline yol açar 

Uluslararası Af Örgütü, HDP hakkındaki kapatma davası ile ilgili açıklama yayımladı. HDP'nin Türkiye'nin en büyük ikinci muhalefet partisi olduğuna dikkat çekilen açıklamada, partiyle ilgili davanın kapatma kararıyla sonuçlanmasının, “ifade ve örgütlenme özgürlüğü haklarının ihlaline yol açacağı” uyarısı yapıldı ve “Ülke 6 Şubat’taki yıkıcı depremlerin ardından, kritik önemdeki seçimlere hazırlanırken HDP'nin kapatılması ve mevcut yüzlerce HDP üyesine siyasi yasak getirilmesi, Türkiye'nin uluslararası yükümlülüklerini açıkça ihlal eder" denildi.

Açıklamada, "Anayasa Mahkemesi, ülkedeki insanların ifade ve örgütlenme özgürlüğü haklarını misillemeye uğrama kaygısı taşımadan, özgürce ve güvenli bir şekilde kullanabilmesini tesis etmek için AİHM'in bu davaya uygulanabilir ilgili kararlarında belirlediği standartlara uyulmasını sağlamalıdır" ifadeleri yer aldı.