Açlık grevindeki tutsak: Benim için değil, İran için endişelenin

Tutulduğu Evin Cezaevi'nde açlık grevine başlayan siyasi tutsak Bahareh Hedayat, “Açlık grevini sonlandır” çağrılarına mektupla yanıt vererek, “Benim için endişelenmeyin, İran için endişelenin” dedi.

Haber Merkezi- İran’da bulunan Evin Cezaevi’nde 3 Ekim 2022 tarihinden bu yana tutuklu bulunan ve daha önce de birçok kez tutuklanan siyasi tutsak Bahareh Hedayat, 16 Eylül 2022’de Jina Mahsa Amini’nin katledilmesinin ardından başlayan ayaklanmaya destek vermek, tutuklu gazeteciler Nilüfer Hamedi ve Elaha Mohammadi’ye verilen cezayı kınamak ve tutulduğu cezaevinde yaşamını yitiren Cevad Ruhi’nin şüpheli ölümünü protesto etmek amacıyla 31 Ağustos’ta açlık grevi başlattığını bir mektupla duyurdu. Bahareh Hedayat, öğrenci aktivistlerin, Cevad Ruhi ile Nilüfer Hamedi’nin ailelerinin açlık grevini sonlandırması yönündeki çağrılarına bir mektupla yanıt verdi.

‘Açlık grevini sonlandır diyenlere sesleniyorum…’

Bahareh Hedayat, mektupta şunları belirtti: “Jina Mahsa Amini isyanı birinci yıldönümüne yaklaşılıyor. Yaslı aileler ve özellikle de halkın yaşadığı baskılar karşısında biliyorum ki bu grev etrafımızı saran yalanların yanında gerçekten önemsiz. Gerçeğin yerine totaliter hükümetin güç ve zincirlerini koymak istiyorlar. Açlık grevimi kırmak isteyenlere sesleniyorum; Toplumun kamu vicdanı hükümeti devirme iradesini biraz da olsa artırdığında benim hayatım, özgürlüğüm ya da tutukluluğum önemli olmaz. Benim için endişelenmeyin İran için endişelenin.

İran İslam Cumhuriyeti’nin ömrüne eklenen her gün, bu ülkenin ve milletin ömrünün kısaltılmasıyla eşdeğerdir. Biliyorum ki siyaset alanında eyleme, projeye, siyasi programa yönelmedikçe vicdan her şeyi düzenlemez. Ancak aynı alanda mücadele sürecinde bazen üstün bir ahlaki erdeme başvurmak da gerekli olabilir.

İran kalsın ve ufkunda özgürlük ışığını parlatsın

…Geçtiğimiz yıl Jina Mahsa Amini isyanında sokaklardaki gerçekliğe anlam kazandıran aynı vicdan, aynı zamanda muhalefetin tüm umutsuz mücadelelerinin de ötesine geçmişti. Bu öteye geçiş o kadar gerçek ve güçlüydü ki, muhalif blokları bile aylar sonra önemli ölçüde birleştirmeyi başardı. Ancak muhalefet hâlâ toplumdan aldığı gücün karşılığını vermiş değil.

Siyasi vicdan, sıradan insanların savaşma konusundaki asıl güç ve motivasyon kaynağı olmuştur ve onlara etraflarındakileri tanıma yeteneğini vermiştir ve aynı zamanda, dünyada mevcut olan siyasi güçleri de yıkabilir. Bu alanda başka bir tanınma ihtiyacı, zihinleri yetersizliklere ikna edecek ve siyasi eylemin ahlaki temellerine daha fazla önem verecektir. Bunlar ahlaki talimatlar değildir, yıkıcı muhalefetin karmaşık sorunlarına nihai çözüm değildir, ancak bunlar kesinlikle yıkımı gerçekleştirmeye ve bu toprakları dinci totaliter hükümetin bataklığından kurtarmaya yönelik siyasi ihtiyaçlarımız arasındadır. İran kalsın ve ufkunda özgürlük ışığını parlatsın.”