Şengalli kadınlar 2024 yılında öz savunma ruhuyla mücadelesini büyüttü
2024 yılı Êzidî kadınlar ve özgürlük mücadelesi veren tüm kadınlar için direniş yılı oldu. Êzidî ve Arap kadınlarının ortak birlikteliği, Iraklı kadınlar için önemli bir deneyim ve 2025 yılında verilecek mücadele için ilham kaynağı oldu.
CÎLAN ROJ
Şengal – Kadınların 2024 yılında erkek-devlet sistemine karşı mücadelesinde “Jin, Jiyan, Azadî” felsefesi damga vurdu. Erkek-devlet sistemi, ekonomiden sosyal yaşama, sağlıktan siyasete kadar her alanda kadınlara yönelik baskılarını artırdı. Elbette dünyanın her yerindeki kadınlar, kendilerini hedef alan bu saldırılara sessiz kalmadı. Kadınlar yıl boyunca erkek-devlet sistemine ve onun gerici anlayışına karşı meydanlarda eylemler düzenledi.
Şengal’deki Êzidî kadınlar ve Arap kadınlar da 2024 yılı boyunca mücadeleyi büyüttü. Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a yönelik uygulanan tecritten soykırım saldırılarına, özel savaş politikalarından erkek egemen zihniyetin baskılarına kadar kadınlar geniş bir alanda direniş yürüttü.
Şengal’de kadınlar örgütlenmeyi güçlendirdi
Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın yaşam felsefesi Şengal'in inşasında önemli rol oynadı. IŞİD saldırılarıyla birlikte 74’üncü fermanı yaşayan Êzidî kadınlar, Şengal’in IŞİD’ten temizlenmesinin ardından öz örgütlenme faaliyetlerini güçlendirdi. Abdullah Öcalan’ın özgürlüğünü kendi özgürlükleri olarak ele alan Êzidî toplumu ve kadınlar, yıl boyunca tecride karşı tepkilerini dile getirdi. Tecride karşı eylemlerin öncülüğünü yapan Êzidî kadınlar, “Reber Apo mevanê mala we ye” sloganıyla etkinliklerini gerçekleştirdi. 2024 yılında birçok alanda çalışmalarını aktif bir şekilde yürüten Êzidî kadınlar her fırsatta Abdullah Öcalan şahsında özgürlük mücadelesini sürdüreceklerinin sözünü verdi.
Türk devletinin desteklediği IŞİD saldırılarında savunmasız kalan Êzidî kadınlar, inançlarına ve toplumlarına olan bağlılıklarıyla yeniden ayağa kalkarak, Şengal’in ve Êzidî kadınların özgürlüğü için attıkları adımlarla önemli gelişmeler yarattı. İlk adım olarak Jineoloji Komiteleri’ni kuran Êzidî kadınlar; deneyimlerini, mücadelelerini, direnişlerini ve gelecek hedeflerini kadın bilimi üzerinden oluşturdular. Newroz, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü ve Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın doğduğu 4 Nisan’ı coşkuyla karşılayan Êzidî kadınlar, yeni yılın başlangıcı olarak gördükleri Mart ve Nisan aylarını eylem ve etkinliklerle geçirdiler.
Öz savunmayı geliştirmek için kampanya
Êzidî Özgür Kadın Hareketi (TAJÊ), “Kadın Soykırımına Karşı Öz Savunmanın Sesi Ol” adıyla yeni bir kampanyanın startını verdi. Kampanyanın duyurusunu 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde yapan TAJÊ, kadına yönelik soykırımın kabul edilmesini istedi. Kampanyaya ilişkin açıklamada bulunan TAJÊ, tüm dünya kadınlarına seslenerek, “2024 yılında kadına yönelik soykırıma karşı direnişimizi çok daha gür bir ses çıkarmalı ve öz savunmamızı geliştirmeliyiz” dedi. Kampanyaya birçok ülkeden Êzidî kadınlarda destek verdi. Bu bağlamda kadınların mücadelesini birleştirmek için diplomatik komite aracılığıyla Afgan kadınlarıyla temasa geçildi.
Kadınların ortak mücadelesi için çalışma
TAJÊ 30 Mayıs'ta Irak’taki kadın örgüt ve kurumlarını ziyaret etti. Ziyaretlerde Irak'taki kadın kurum ve kuruluşları arasındaki ilişkiler konuşulurken, erkek zihniyetiyle ortak mücadele yürütülmesinin önemine dikkat çekildi. Aynı zamanda Êzidîler, Araplar ve Irak topraklarında yaşayan tüm halklar arasındaki ilişkilerin güçlendirilmesi çağrısı yapıldı.
Yıl boyu eylem ve etkinlik düzenlendi
TAJÊ 24 Mayıs'ta Şengal merkezde “Özgürleştirilen kadınlar ve IŞİD’in elinde esir olan kadınlar” başlıklı bir panel düzenledi. Panel, Şengal kurum ve kuruluşlarından 10 temsilci, IŞİD’ten kurtulanlar ve halen çetelerin esir tuttuğu kişilerin ailelerinin katılımıyla gerçekleştirildi.
Êzidî Kadın Meclisleri Çatısı (SMJÊ) tarafından Belçika’nın Brüksel kentindeki Avrupa Parlamentosu’nda “Soykırım Tehdidi Altındaki Êzidî Toplumunun Yeniden İnşası” konferansı düzenlendi. Konferansa TAJÊ Diplomasi Komite Sözcüsü Suham Şengali ile Şengal Kadın Birliği (YJŞ) komutanlarından Hêza Şengalî, konuşmacı olarak Brüksel'e giderek fermanın ve devrimin tanıkları olarak konferansa katıldı
Ortadoğu'da kadınların ortak mücadelesinde yer alan Êzidî kadınlar, her alanda üzerlerine düşen görevleri yerine getiriyor. Tüm baskıcı ve despotik sistemlere karşı tavırlarını dile getiren Êzidî kadınlar, İran'ın kadın düşmanı politikalarını da kınayan açıklamalar yaptılar.
Êzidî kadınlar ayrıca, Irak'ta, 9 yaşındaki kız çocuklarının evlenmesine izin verilmesini ön gören yasa tasarını protesto ederek, kadınların aleyhine olan kanunları hiçbir şekilde kabul etmeyeceklerinin altını çizdi.
Yıl içerisinde Türk devletinin Kürdistan ve Şengal’e yönelik saldırıları tüm şiddetiyle devam ederken, saldırılar sonucunda aralarında gazetecilerin de olduğu çok sayıda kişi yaşamını yitirdi. Türk devletinin Şengal’e yönelik işgal ve soykırım saldırıları KDP’nin desteğiyle olurken, Êzidî kadınlar, soykırım ve işgal saldırılarına karşı eylemler yaparak, dünya ülkelerinin ve Irak’ın dikkatini çekmek amacıyla önemli çalışmalar yürüttüler.
Eğitim ve kültür çalışmalarına yoğunluk verildi
Kadınlar için en acil ve önemli olan mücadele saflarını güçlendirmektir. Dolayısıyla eğitim programları kadınların kendilerini geliştirmeleri için olmazsa olmaz konulardan biridir. Êzidî kadınlar artık bu gidişatın durdurulmasını ve eğitimin her şeyin merkezine alınmasını savunuyor. Kadın bilinciyle inşa edilen bir toplumun özgürlük standartları her zaman daha güçlü olacaktır. Eğitim alanında ilerleme kaydeden Êzidî kadınlar, mücadele ve yaşam alanlarında da faaliyetlerini artırdı. Bu yıl bu temelde birçok eğitim kursu açıldı.
Sitiya Nexşa Kültür ve Sanat Merkezi, üyelerinin Êzidî kültür ve sanatını öğrenmeleri ve müzik enstrümanlarını çalabilmeleri için eğitim kursları açtı. Ayrıca yıl içerisinde onlarca çocuğa eğitim verildi. Bu eğitimler halen devam etmektedir.
Soykırımın tanınmasına dönük etkinlikler
3 Ağustos 2014 yılında Şengal’e yönelik IŞİD saldırısının 10’uncu yıl dönümünde Êzidî kadınlar, faillerin cezalandırılması için açıklamalarda bulundu. Êzidî kadınlar, tüm dünya ülkelerine Êzidîlere yönelik gerçekleştirilen 74’üncü fermanın soykırım olarak tanınması için çağrıda bulunurken, dünya kadınlarına da ‘ortak mücadele’ vurgusu yaptı. Êzidî kadınlar, özellikle Irak hükümetinin bu konuda önemli adımlar atmasını beklediklerini ifade etti. Soykırımın üzerinden 10 yıl geçmesine rağmen Irak devleti Şengal’de yaşananları hâlâ soykırım olarak tanımayan ülkeler arasında yer alıyor.
Saldırılarla birlikte on binlerce kişi kamplara göç ederken, 2024 yılında topraklarına yeniden dönüş sağlayanlar arasında en çok Êzidî halkı oldu. Özellikle fermanın 10'uncu yıl dönümünde Êzidîlerin geri dönüşü, göç politikalarının da boşa çıkarılmasına önemli bir yanıt oldu.
Şengal’de halklar mozaiği
Êzidîler Şengal'de bir halk ve inanç mozaiği yaratıyor. Şengal Özerk Yönetimi, tüm halklara ve inançlara nasıl bir arada yaşanacağını, mücadelenin nasıl paylaşılacağını gösterdi. Êzidî ve Arap kadınları bu anlamda başı çekiyor. Bu yıl 25 Kasım'da Êzidî ve Arap kadınlar bir araya gelerek, kadına yönelik şiddete karşı el ele mücadele edeceklerini gösterdi. Şengal, kadın dayanışması açısından Irak'a güçlü bir örnek teşkil ediyor.
DAİŞ’ten kurtarılan kadınlar evlerine döndü
Yıl içeresinde ferman sırasında çeteler tarafından kaçırılan Kovan Îdo Xerto isimli Êzidî kadın, İnsani Yardım ve Güvenlik Operasyonu'nun üçüncü aşamasında YPJ ve QSD güçleri tarafından Hol Kampı'ndan kurtarıldı.
1 Ağustos'ta Kadın Koruma Birlikleri (YPJ) Hol Kampı’ndan 3 Êzidî kadını kurtardı. 12 Ağustos'ta ise 2'si memleketlerine döndü. Ferman sırasında çeteler tarafından kaçırılan 24 yaşındaki Tawaf Dawûd Çeto, çeteler tarafından kaçırıldığında 15 yaşındaydı. Şu an 10 yaşında olan Koço köyünden Xunav Xelef ise ferman sırasında kaçırıldığında henüz aylıktı. İki Êzidî kız çocuğu TAJÊ ve aileleri tarafından büyük bir coşkuyla karşılandı.
Şengal’e yönelik saldırılarda IŞİD çeteleri tarafından henüz 11 yaşındayken kaçırılan Êzidî kadınlardan 21 yaşındaki Fewziya Sîdo, Gazze’de kurtarıldı. Özgürlüğüne kavuşturulan Fawziya Sîdo, 3 Ekim'de ailesine teslim edildi.
Ayrıca ferman sırasında çeteler tarafından kaçırılan binlerce Êzidî kadın YPJ ve QSD savaşçıları tarafından kurtarıldı. Esir alınan binlerce Êzidî kadının akıbeti ise ne yazık ki hala bilinmiyor.
Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğü için tarihi bir mücadele
2024 yılı Êzidî kadınlar ve özgürlük mücadelesi veren tüm kadınlar için mücadele ve direniş yılı oldu. Her şeyden önce 2024 yılı, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğü için derin ve tarihi bir mücadele yılıydı. Büyük başarıların ve deneyimlerin olduğu bir yıl oldu. Bu bakımdan “Jin, Jiyan, Azadî” felsefesi, tüm kadınlar için önemli bir mücadele mirası haline geldi. Êzidî ve Arap kadınlar 2024 yılında mücadelelerini birlikte güçlendirerek, birçok farklı eylem ve etkinlik düzenledi. Êzidî ve Arap kadınlarının bu birlikteliği, Iraklı kadınlar için önemli bir deneyim ve 2025 mücadelesi için ilham kaynağı oldu.