Şengal’i tanıklar anlattı: Mutluluktan çıplak ayakla evime koştum
Şengal’in IŞİD çetelerinden özgürleştirilmesinin 9’uncu yıl dönümünde, savaşın tanıkları yaşadıkları duyguları, “Mutluluktan çıplak ayakla evime koştum” sözleri ile anlattı.
CÎLAN ROJ
Şengal– Şengal, 3 Ağustos 2014 tarihinde IŞİD çeteleri tarafından soykırım saldırısına uğradı ve işgal edildi. Şengal, büyük bir direniş sonucu özgürlük savaşçıları tarafından 13 Kasım 2015’te özgürleştirildi. Bu coğrafyanın çocukları sokak sokak, köy köy cephelerde, dünyanın en vahşi çeteleri ile savaştı Şengal’in her bir toprağını özgürleştirdiler. Şengal, özgürleştirildikten sonra Êzîdiler topraklarına döndü ve Kürt Halk Önder Abdullah Öcalan’ın paradigmasıyla yeni bir yaşamı inşa ettiler.
IŞİD, 10 Haziran 2014’te Musul’a saldırarak hızla bölgeyi ele geçirdi. Musul'un IŞİD tarafından işgal edilmesinin ardından, Şengal'in korunması da imkansız hale geldi. Şengal’deki Êzidîler, IŞİD'in tehlikesi altına girdi. KDP peşmergeleri, Êzidîleri savunmadan silahlarını ve cephanelerini bırakıp kaçtılar. KDP’nin ihaneti sonrası 3 Ağustos 2014’te IŞİD, Şengal’e saldırarak binlerce Êzidîyi katletti, binlerce kadını ve çocuğu esir aldı ve Êzidî kadınları bütün dünyanın gözü önünde kurduğu pazarlarda sattı.
Ancak, halkın ve özgürlük gerillalarının müdahalesi, IŞİD'in bu zulmünü durdurdu ve açtıkları koridor ile binlerce Êzidi kurtuldu. YPG, YPJ, YJA-STAR ve HPG gerillaları, Êzidîleri IŞİD'in elinden kurtarmak için büyük bir direniş gösterdi.
Êzidîlerin fermana cevabı: ordulaşma
Êzidî halkı, Şengal’in savunulması için askerî eğitim aldı ve bu süreçte, Yekîneyên Berxwedana Şengalê (YBŞ) ve Yekîneyên Parastina Jinên Şengalê (YPJ-Şengal sonrasında adını Yekînêyen Jinên Şengalê YJŞ yaptı) gibi oluşumlar kuruldu. Fermana en büyük cevap ordulaşmayla verilmiş oldu. Savunma tamamlandıktan sonra Şengal’in özgürleştirme süreci başladı. Hem kuzey hem de güney Şengal’de birçok köy özgürleştirildi. Bu birlikler, savaş boyunca büyük bir özveriyle mücadele etti. YBŞ, YPJ-Şengal ve Hezen Parastina Şengal’in ‘Şengal’in özgürleştirilmesi için Ezidxan Komutanlığı’ 29 Ocak 2015’te kuruldu.
Göğüs göğüsse bir savaş verildi
Şengal’in merkezi, IŞİD için büyük bir stratejik öneme sahipti bu nedenle IŞİD buraya büyük sayıda bir güç yerleştirdi. Bu nedenle, özgürleştirme mücadelesi oldukça zorlu geçti. Şehrin özgürleştirilmesi ölümsüz HPG Komutanı Egid Civyan öncülüğünde başlatıldı. Şengal merkezinde büyük bir savaş yürütüldü. IŞİD’de kendisini büyük bir savaş için hazırladı ve ev ev konumlandı. Özgürlük savaşçıları Şengal’i ev ev, sokak sokak IŞİD’den temizlediler. 13 Kasım 2015’te Şengal’in özgürleştirildiği açıklandı.
KDP’nin sahte propagandası
Şengal’in özgürleştirilmesinin ardından özellikle Şengal’den kaçarak Êzidîleri IŞİD’e teslim eden KDP, yalan propagandaya başladı. Sahte propagandanın öncüsü KDP lideri Mesut Barzani, IŞİD ile iş birliğini ve fermanı gizlemek için televizyon ekranlarında Şengal’i Peşmerge güçlerinin kurtardığını iddia etti. Ancak 3 Ağustos 2014'te KDP peşmergelerinin Êzîdileri nasıl korumasız bırakıp Şengal'den kaçtığını tüm dünya gözleriyle gördü.
Öte yandan Şengal'in özgürleştirilmesi sürecinde ve sonrasında Êzîdi toplumu, özellikle de Êzîdi kadınları her bakımdan kendilerini eğitmiş ve örgütlemişlerdir. Kadınların ve Êzîdi toplumunun eğitimi ve örgütlenmesi fermana karşı en önemli cevap oldu.
‘Biz bir kere daha Şengal’i göreceğimizi düşünmüyorduk’
Şengal’in özgürleştirilmesine şahit olan kadınlar ajansımıza konuştu. Özerk Yönetim Meclisi Üyesi Qîmet Xwedêda, “Biz bir kez daha Şengal’e döneceğimizi hiç düşünmemiştik. Ancak Şengal, arkadaşlar sayesinde IŞİD’in elinden kurtarıldı. Arkadaşlar çok zorlandılar, özgürleştirmek için ellerinden geleni yaptılar. Savaşçılar Şengal için çok şehit verdiler” dedi. "
‘Mutluluktan çıplak ayakla Xanesor’daki evime gittim’
Qîmet Xwedêda, özgürlük savaşçıları geldiğinde sayılarının fazla olmadığını bu nedenle Şengal’i nasıl kurtaracaklarını bilemediğini anlattı ve şunları söyledi: "Savaşçılar ve çocuklarımız birlikte savaşarak Şengal’i kurtardılar. Şengal'in özgürleştirilmesi sürecinde köyümüze bakıyorduk ve acaba ne zaman gideriz diye düşünüyorduk. Şengal tamamen IŞİD’den temizlendikten sonra mutluluktan çıplak ayakla yürüyerek evime Xanesor’a gittim.”
‘Êzîdiler düşmana karşı birlik olmalı’
Qîmet Xwedêda, Şengal’in kurtarılmasının üzerinden 10 yıl geçtiğini ancak kirli siyasetin hâlâ üzerlerinden bitmediğini belirterek, şöyle devam etti: "Düşmanın kirli siyaseti nedeniyle kamplardaki Êzidîler henüz dönmediler. Hain olanlar Êzidîlerin hiçbir şey elde etmesine izin vermiyor. Kim toprağına dönmek istemez? Ancak Şengal'i ve Êzîdi'yi satanların kirli siyaseti onların geri dönmesine engel oluyor."
Son olarak Qîmet Xwedêda, Êzidîlerin birlik olmasını ve düşmanın kirli siyasetine karşı bilinçli olmalarını istediğini söyledi.
‘Bir yanda sevinç bir yanda şehitlerimiz vardı’
Şengal’in özgürleşmesine tanıklık eden Şehit Aileleri Kurumu üyesi Pakîz Celal, Şengal'in özgürleştirilmesi sırasında Guhbel köyündeki evlerinde olduklarını belirterek, şöyle konuştu: "Şengal'in özgürleşmesiyle çok mutlu olduk, gururluyduk ama bir yanda sevinç, bir yanda şehitlerimiz vardı. Şengal’in özgürleşmesinden sonra Şengal’in merkezine girdik ve yıkılmış evler, ferman sırasında öldürülen insanların kemikleri vs. bulduk. Şengal'in kurtuluşu ve şehitlerimizle gurur duyuyoruz. İnsan, toprağı için bedel ödemezse ona ulaşamaz. Sonuna kadar şehitlere sözümüz olsun.”
‘Kadınlar her şeyi yapabilir ve başarabilir’
Pakîz Celal konuşmasında, ferman sonrasında kadınların durumuna dikkat çekerek, şunları söyledi: "Êzidi kadınları Önder Apo'nun düşünce ve felsefesiyle kendilerini eğittiler şimdi her şeyi yapabilirler. Kadın ve erkek arasında hiçbir fark yoktur ve bir kadın her şeyi yapabilir, başarılı olabilir."
Ayrıca Pakîz Celal, konuşmasının sonunda fermanın henüz bitmediğini, Barzani ailesinin ferman günü onları sattığını şimdi de düşmanlarıyla bir olduğunu ve saldırdığını söyledi.