Şehba- Efrînliler 2018 yılından bugüne direniş ve mücadelelerini Şehba Kantonu’nda sürdürüyor. Şam hükümetinin ambargosu ve Türk devletinin saldırıları nedeniyle halk zor zamanlar geçiriyor. Ayrıca Şam hükümeti, özellikle yaz mevsiminin gelmesi ve hava sıcaklığının artmasıyla birlikte elektriğe ihtiyaç olduğu halde mazot geçişine ve halkın temel ihtiyaçlarının bölgeye girmesine izin vermezken, kantona günde sadece 3 saat elektrik verilebiliyor.

Efrîn-Şehba Belediye Meclisi Kadın Komitesi yönetimi ve Efrînli kadınlar mevcut koşullar hakkında ajansımıza açıklamalarda bulundu.

"Kuşatma büyük tehlike arz ediyor"

Efrîn-Şehba Belediye Meclisi Kadın Komitesi yönetiminden Nisrîn Cawîş, bölgedeki durumla ilgili şunları söyledi: "Bir yandan Türk devletinin aralıksız saldırıları, diğer yandan Şam hükümetinin Şehba'yı abluka altına alması ile yaşamsal sorunlar artıyor. Mazot gibi yaşamsal temel ihtiyaçların karşılanmasına izin vermiyor. Artık yaz mevsimindeyiz ve sıcaklıklar artıyor. Halkın elektriğe ihtiyacı var ama kuşatma nedeniyle halkın ihtiyacını tam olarak karşılayamıyoruz. Özellikle kamplarda yaşam daha da zor. Çocuklar ve yaşlıların bu sıcakta hastalıkları artıyor, bu şekilde yaşayamazlar. Mazotun olmaması suyu, elektriği ve yaşamın tamamını etkiliyor. Abluka nedeniyle sebze, meyve gibi yiyeceklerin fiyatları çok pahalandı. Bu engellere ve zorluklara rağmen halk mücadelesini sürdürüyor”

"Direnişimiz bastırılmayacak"

Türk devletinin işgali nedeniyle Şehba'ya taşınmak zorunda kalan Fatma Osman, yaşadıklarını şöyle anlatıyor: "Göç etmemiz yetmedi, saldırılar ve abluka bitmedi. Kamplardaki insanların durumu, sıcak ve temel ihtiyaçların bulunmaması nedeniyle giderek daha da kötüleşiyor. Çocuklarımız aşırı sıcaktan dolayı hasta. Kuşatma nedeniyle onları tedavi edecek ilaçlarda yok. Bu saldırılarla Şehba'daki direnişimizi bastırmak istiyorlar. Biz Efrîn kadınları olarak son ana kadar direneceğiz ve asla boyun eğmeyeceğiz.”

"Göçmenlerin hakları nerede"

Efrînli olan Heyat Yûsif, Şam hükümetinin Şehba'yı kuşatmasına ve temel ihtiyaç maddelerinin bulunmamasına dikkat çekerek, "Efrîn’den göç ettiğimizden beri Şam hükümetinin kuşatması bize dayatılıyor. Son zamanlarda bu abluka iyice arttı, özellikle yazın gelmesiyle birlikte birçok engel ve zorlukla karşılaşıyoruz. Çocuklar çadırlarda hastalanıyor çünkü hava sıcak ve elektrik yok. Bölgede kuşatmadan kaynaklı sağlık malzemelerinin olmaması nedeniyle çok sayıda insan hayatını kaybetti. Elektrik günde sadece 3 saat geliyor. Kimse bu kuşatmaya karşı çıkmıyor, göç edenlerin hakkını aramıyor, buna herkes sessiz. Peki göçmenlerin hakkı nerede?" dedi.