Haber Merkezi- İsrail’in Gazze’ye yönelik sivilleri ve yerleşim yerlerini de hedef alan saldırıları devam ediyor. Gazze’deki hükümete göre, 7 Ekim'den bu yana Gazze Şeridi’nde İsrail saldırılarında hayatını kaybeden Filistinlilerin sayısı 7 bin 112’si çocuk, 4 bin 885’i kadın olmak üzere 16 bin 248’e yükseldi.

Filistin Kızılayı: Kuzeydeki hastaneler hizmet dışı kaldı

Filistin resmi haber ajansı WAFA'ya göre, Filistin Kızılayı yaptığı açıklamada, kendilerine bağlı ambulansların kullandığı yakıtın sona erdiğini ve Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki hastanelerin hizmet dışı kaldığını duyurdu. Açıklamada, bu durumda cenazelerin ve yaralıların taşınması ve diğer işlerin yapılmasının imkansız olduğu belirtildi. Cibaliya'da Kızılay Cemiyetine bağlı ekipler tarafından kurulan bir sağlık ocağının hafif ve orta düzeyde yaralanmalara müdahale ettiğinin belirtildiği açıklamada, buranın da günlük 250 kadar yaralıya hizmet verdiği ifade edildi.

Filistin Kızılayı başka bir açıklamasında, Refah Sınır Kapısı'ndan dün insani yardım malzemesi taşıyan 80 tırın Gazze'ye giriş yaptığını duyurdu. Tırlardaki yardım malzemelerinin ise yiyecek, su, tıbbi malzeme ve ilaçtan oluştuğu belirtildi.

Gazze’deki Sağlık Bakanlığı: Yaralılar kan kaybından ölüyor

Gazze Şeridi'ndeki Sağlık Bakanlığı Sözcüsü Eşref el-Kudra, Gazze kentindeki El-Ehli Baptist Hastanesi'ndeki duruma ilişkin yazılı açıklama yaptı. Açıklamada, "Gazze'deki El-Ehli Baptist Hastanesi, çok sayıdaki vaka nedeniyle sağlık hizmeti kapasitesini yitirdi, yaralılar kan kaybından ölüyor” denildi. Uluslararası kurumlara "destek ve yardım" çağrısının yapıldığı açıklamada, "Yaralıları kabul etmek için Şifa Hastanesi'ni elimizden geldiğince aktif tutmaya çalışıyoruz ancak büyük zorluklarla karşı karşıyayız" diye kaydedildi.

Açıklamada, İsrail'in Gazze'nin kuzeyinde sağlık sistemini çökertmek için sağlık merkezlerini kasıtlı olarak hedef aldığına, soykırım suçu işlediğine ve Gazze'nin kuzeyindeki 800 bin kişinin sağlık hizmetinden yoksun bırakıldığına dikkat çekildi.

‘Tünellere deniz suyu pompalanması yıkıcı etkilere yol açar’

Filistin Sular İdaresi’nden yapılan yazılı açıklamada, İsrail'in Gazze Şeridi'nde Hamas'ın yaptığı tünellere deniz suyu pompalaması durumunda çevre felaketi yaşanacağı uyarısında bulundu. Açıklamada, tünellere deniz suyu pompalanmasının özellikle yer altı suları açısından büyük tehlike yaratacağı ve bunun ıslahının mümkün olmayacağına dikkat çekildi.

‘Kalan evler ve altyapı çöker’

İsrail'in böyle bir adım atmasının Gazze Şeridi'nde sahil yer altı su haznesinde yıkıcı etkilere yol açacağı vurgulanan açıklamada, şu ifadeler yer aldı: "Yer altı sularında tuzluluk oranlarında benzeri görülmemiş artış olur. Ayrıca kum tabakasında cıvıma, bölgenin yer üstündeki birçok noktasında çökmeler meydana gelir. Kalan evlerin ve altyapının çökmesine neden olur. Toprakta tuzluluk oranını artıracağı için de tarım yapılamaz hale gelir.”

Açıklamada, Gazze Şeridi'ni baştan sona kaplayan sahil yer altı su haznesinin kentin ana su kaynaklarından olduğu ve vatandaşların tüm su ihtiyacını buradan karşıladıkları vurgulandı.

BM Genel Sekreterinden ilk kez BMGK’ye mektup

Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres, görev süresi boyunca BM Şartı’na bağlı yetkisini ilk kez kullanarak Gazze’deki insani felaketin önlenmesi için Güvenlik Konseyi’ne mektup gönderdi. BM Genel Sekreter Sözcüsü Stephaen Dujarric, günlük basın toplantısında söz konusu mektubu paylaştı.

Mektupta Antonio Guterres, BM Şartı’ndaki 99’uncu maddeye atıfta bulunarak, 8 haftadan fazladır süren İsrail-Hamas düşmanlığının korkunç insani acılara neden olduğunu belirtti. Antonio Guterres, İsrail’in askeri operasyonları nedeniyle Gazze’deki sivillerin büyük tehlike altında olduğunu, sivilleri koruyacak güvenli hiçbir yer bulunmadığını, aynı zamanda sağlık sisteminin de çöktüğünü vurguladı.

‘Gazze halkının hayatta kalmak için sığınacak yeri yok’

Gazze’deki mevcut durumun kayda değer şekilde insani operasyonların yapılmasını imkansız kıldığına dikkati çeken Antonio Guterres, Gazze’nin İsrail savunma güçlerinin sürekli bombardımanı altında olduğunu aktardı. Gazze halkının hayatta kalmak için sığınacak yeri olmadığını, zaruri gereksinimlerini karşılayamadığını, bölgeye sınırlı insani yardımların imkansız hale geldiğini ve bu nedenle kamu düzeninin çok yakında tamamen çökmesini beklediğini vurgulayan Antonio Guterres, "Salgın hastalıklar ve komşu ülkelere kitlesel göçler için baskının artması ile durum daha da kötüleşebilir" dedi.

 

‘Ateşkesle hayatlar kurtarılabilir’

Antonio Guterres, uluslararası toplumun Gazze'de şiddetin daha da artmasını önlemek ve krizin sonlanması için etkisini kullanma sorumluluğu olduğuna işaret ederek, “Güvenlik Konseyi üyelerini insani felaketin önlenmesi için baskı yapmaya çağırıyorum ve insani ateşkesin ilan edilmesi talebimi tekrarlıyorum. Bu çok acil" diye belirtti. Sivil nüfusun daha fazla zarardan korunması gerektiğini vurgulayan Antonio Guterres, insani bir ateşkes ile Gazze’de hayatların kurtarılabileceğini ve insani yardımların zamanında ve güvenli bir şekilde yerine ulaştırılabileceğini kaydetti.

‘Güvenlik Konseyi üyelerinin harekete geçeceğini umuyoruz’

Sözcü Dujarric de basın toplantısında, Antonio Guterres'in mektubunun BM Şartı içinde kendisine verilen yetki bağlamında çok önemli bir hamle olduğunu belirterek, “Dış dünyadan algının biraz farklı olabileceğini anlıyoruz ama bu Genel Sekreter adına çok güçlü bir hamle. Güvenlik Konseyi üyelerinin ve uluslararası toplumun da insani bir ateşkesi uygulamaya koymak için harekete geçeceğini umuyoruz" diye konuştu.

Birleşmiş Milletler Şartı'nın 99’uncu maddesi, BM Genel Sekreteri'ne, uluslararası barış ve güvenliğin korunmasını tehdit ettiğini düşündüğü herhangi bir konuyu Güvenlik Konseyi üyelerinin dikkatine getirme yetkisi veriyor.

UCM Başsavcısından uyarı

Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) Başsavcısı Karim Han, dijital medya hesabından yaptığı açıklamada, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres'in BM Güvenlik Konseyi'ne (BMGK) ateşkes içeren 99’uncu maddeyi hatırlatan mektup göndermesine atıfta bulunarak Gazze'ye geniş çaplı insani yardım girişine derhal izin verilmesi gerektiğini vurguladı. Karim Han, "Sivillere yönelik yardım malzemelerini kasten engellemenin UCM Roma Tüzüğü'ne göre savaş suçu teşkil edebileceğini mümkün olan en açık ifadelerle yinelemek isterim" dedi.

BAE’den ateşkes için acil karar alınması çağrısı

Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) BM misyonu dijital medya hesabından yaptığı açıklamada, BAE'nin, insani nedenlerden ötürü Gazze'de ateşkes için acil bir karar alınması çağrısında bulunduğu ve BMGK'ya bir karar taslağı sunduğu ifade edildi. "Gazze Şeridi'ndeki durum felakettir ve geri dönülemez bir noktaya gidebilir, daha fazla bekleyemeyiz” diye belirtilen açıklamada, BMGK'nın ateşkes konusunda kararlı bir şekilde hareket etmesi gerektiği kaydedildi.