İranlı siyasi mülteci Leyla Ravand, ailesi ile sınır dışı edilmek isteniyor

İran’da işkence gören ve hakkında hapis cezası olduğu için Türkiye gitmek zorunda kalan insan hakları savunucusu Leyla Ravand ve ailesinin sınır dışı edilerek İran’a gönderilmesinden endişeleniyor.

ŞAHLA MOHAMMEDİ

Haber Merkezi- Türkiye'deki siyasi mülteciler son aylarda ciddi baskılara maruz kalıyor. Sığınma talepleri reddedilen birçok mülteci ya sınır dışı ediliyor ya da kamplara gönderiliyor. Hakkında hapis cezası verilen ve daha önce siyasi tutuklu olarak cezaevinde kalan İranlı insan hakları aktivisti Leyla Ravand’ın da eşi Rahim Elyasi ile gittiği Türkiye’de siyasi iltica talebi reddedildi. Leyla Ravand’ın da eşi Rahim Elyasi’nin yurtdışı edilerek, İran’a gönderilmesinden endişe ediliyor.

‘Tüm dosyalar Türkiye Göç İdaresine devredildi’

Ajansımıza konuşan Leyla Ravand, 2014 yılı başında geldiği Türkiye'de BM'ye kayıt yaptırdığını belirterek, 2015’ten bu yana BM tarafından verilen kabul belgesinin olduğunu söyledi. 2016 yılında durumunun Ulusal Daireye iletildiğini ancak 2018'den itibaren İranlı, Iraklı ve diğer mültecilerin tüm dosyalarının Türkiye Göç İdaresi’ne devredildiğini anlatan Leyla Ravand, şunları aktardı:

“Bu birkaç yıl boyunca Türk hükümetinin göçmen bürosu tarafından birçok kez görüşme yaptık ancak herhangi bir yanıt alamadık. Geçen hafta 23 Ekim'de göçmenlik bürosunu ziyaret ettikten sonra, sığınma görüşmemizin reddedildiğini ve itiraz etmek için yalnızca 10 günümüzün olduğunu, aksi taktirde İran'a sınır dışı edileceğimizi öğrendik. Bu yüzden itiraz etmek için zaman kaybetmemek adına sınır dışı mektubunu imzalamak zorunda kaldık.”

‘Kızılma birlikte işkencelere maruz kaldım’

Bir yaşındaki kızı ile 45 gün boyunca Sine ve Rajaişehr istihbarat departmanlarında en şiddetli işkencelere maruz kaldığını anlatan Leyla Ravand, “Hatta 4 yıl hapis cezasına çarptırıldım. Biz insan hakları aktivistleriyiz, ama ne yazık ki Göç idaresi bize olumsuz cevap verdi ve sınır dışı edilmemiz gerektiğini söylüyorlar" diye konuştu.

‘BM bize yardım etmedi’

BM’nin tutumunu eleştiren Leyla Ravand, “BM sadece slogan atan, insan haklarını savunmayan bir örgüt. Biz BM umuduyla buraya geldik. BM, sözde herhangi bir nedenle topraklarını terk eden insanların haklarını savunan bir kuruluş. Ancak BM bize yardım etmedi ve etmeyecek” dedi. BM’nin kabullerini onaylayan belgeleri gösteren Leyla Ravand, şunları ifade etti:

“Bu evraklara dayanarak Birleşmiş Milletler ile yaptığımız görüşmede kabul edildik. Ancak Göç İdaresi bize cevap vermeyi reddetti. Ruhsal olarak çok kötü durumdayız. Çünkü bu bir haksızlık. İranlı mülteciler Türkiye'de unutuldu. BM diğer milletlerden göçmenleri 3’üncü ülkelere gönderiyor ama ne yazık ki İranlıların hiç şansı yok. Türkiye'de pek çok mültecinin dosyası kapandı ve nedenini kimse bilmiyor.”

‘İran’da idam, tutuklama istatistikleri diğer ülkelerden yüksek’

İran'da idam, işkence ve tutuklama istatistiklerinin diğer ülkelere göre daha yüksek olduğuna dikkat çeken Leyla Ravand, “Geçtiğimiz birkaç yılda binlerce gencin katledildiği, işkence gördüğü ve birçoğunun gözleri dahil vücut bütünlüğünü kaybettiği bu olaylara tüm dünya şahit oluyor ve İran ile ilgili haberleri takip ediyorlar” dedi.

‘BM’nin tek yanıtı beklemeniz gerekir oldu’

Jina Mahsa Amini’nin ‘ahlak polisleri” tarafından katledilmesinin ardından başlayan protestolarla birlikte "Jin, Jiyan, Azadi" hareketinde önemli oranda yer alan kadınları hatırlatan Leyla Ravand, şunları kaydetti:

“Türkiye'deki siyasi veya siyasi olmayan İranlı mültecilere yönelik siyasi baskı, İran İslam Cumhuriyeti'nin iradesidir. Tüm bu baskılardan İslam Cumhuriyeti sorumlu. Çocuklarımın güvenli ve huzurlu bir ülkede yaşaması için tüm insan hakları kuruluşlarından bir an önce Türkiye'den ayrılmamıza yardımcı olmalarını istiyorum. BM ile defalarca yazıştık. Bir e-posta gönderdik. Ama ne yazık ki bize verdikleri tek cevap ‘beklemeniz gerekir’ oldu. Davamızın çok iyi bir departmanda olduğunu, şanslı olduğumuzu söylerlerdi hep. Ancak Suriye ve Afganistan'dan gelen mülteciler savaş mağduru ve bu nedenle onlar öncelikliler. Bize verdikleri tek cevap bu.”

‘Benim ve ailemin sesi olun’

Tüm kurum ve kuruluşların kendilerini anladıklarını söylediklerini ancak henüz bir cevap alamadıklarını vurgulayan Leyla Ravand, “Bir avukatım var. Avukatım itiraz etti ve dosyaya koyduk. Sadece zaman kazanmak için. Çünkü Birleşmiş Milletler'in Türkiye'de başka şubeleri de var. Onları da aradım ve ‘size yalnızca tavsiyeyle yardımcı olabileceğiz. Ne yapmanız gerektiği konusunda size yol gösterebiliriz ancak müdahale etme yetkimiz yok’ dediler” diye aktardı.

Mültecilerin başına iyi şeyler gelmesini ve tüm İran halkının İslam Cumhuriyeti'ne karşı birleşerek yönetim sistemini devirmesini umut ettiğini sözlerine ekleyen Leyla Ravand, “Tek dileğim benim ve ailemin sesi olmalarıdır. Arkadaşlar, aktivistler ve kuruluşlar güvenli bir ülkede barındığımdan emin olmalı” dedi.