İranlı psikolog: Ayaklanma işkence ve cinsel saldırıyla bastırılmaya çalışılıyor
İran’da çalışan klinik psikolog, İran rejiminin protestoları bastırma yöntemleri ve yaşananların insanlar üzerindeki etkisi üzerine konuştu.

LARA GEWHERİ
Mahabad- İran’da Jîna Mahsa Amini’nin rejim güçleri tarafından katletmesinin ardından başlayan ayaklanma devam ediyor. İran ve Rojhilat kentlerinde “Jin, jiyan, azadi” sloganları yükselirken halk, baskı, işkence, tutuklama ve infazlara rağmen sokaklardan ve taleplerinden vazgeçmiyor. Güvenliği için "Xuan" takma adıyla ajansımıza konuşan klinik psikolog halk ayaklanmasını ve sonrasında oluşan rejim baskısının insanların psikolojisine etkisini değerlendirdi. Xuan, protestolar ve eylemcilere yönelik baskıyı farklı açılardan inceliyor.
Protesto gösterilerine saldırı çocuklar ve gençlerin kişiliğini hatta oyunlarını etkilediğine dikkat çeken Xuan, eylemlere yönelik İran rejiminin saldırılarında kullanılan yöntemlerin çocukların psikolojisini bozduğunu da söyledi. Xuan, toplumun çok farklı kesimlerinin eylemlerde yer aldığını İran polis ve askerlerinin eylemlerde çocukların hedef alınması, insanların katledilmesine şahit olan çocuklarda anksiyete bozuklukları, travma ve strese bağlı bozuklukların yelpazesinin arttığını açıkladı. Xuan, “Çocuklar duygu durumlarını ve kaygı sorunlarını farklı şekilde ortaya koyuyor. Sebepsiz yere bağırmak, sarılmak ve anne babadan ayrılmamak, uyku bozuklukları, ölüm korkusu, okula gitmemek ve fiziksel ağrılar bu belirtilerden bazıları. Bir psikolog tarafından destek almaları gerekir. Aileler ve okullarda öğretmenler bu değişiklikleri ve duyguları bastırmak yerine özellikle gençler için uzlaşma ve farkındalık çözümleri üretmeli” şeklinde konuştu.
‘Birliği bozmaya çalışıyorlar’
Xuan, hükümetin ailelere ve mahkumlara yönelik tehdidiyle ilgili olarak şu değerlendirmelerde bulundu:
“Hükümet, korkudan birliği bozmak için toplumda bölünme yaratmakta ve mahkumlara işkence veya cinsel saldırı yöntemlerini yaygınlaştırmaktadır. Tutukluların ailelerinin tutukluların isimlerini ve durumlarını açıklamaları konusunda korku yaratmak, insanları korkutmaya yönelik bir tür psikolojik baskıdır. Bu psikolojik baskı cezaevi içinde bile güvensizlik yaratarak, mahpusu korkacak duruma getirmektedir.”
‘Yalnızlık duygusu uyandırmak istiyorlar’
Kürdistan aktivistleri ve aydınları söz konusu olduğunda, yalnızlık duygusu uyandırmak istendiğini söyleyen Xuan, “Bu ayaklanmanın diğer protesto ve olaylardan farklı kılan şey, başta Kürdistan olmak üzere tüm İran halkları protestoları destekliyor olması. Bu insanlar hapiste ve baskı altındayken kendilerini yalnız hissediyorlar. Yani kişi tüm çabalarının sonuçsuz kaldığını hissetmesi isteniyor. İşkencelerle kişinin öz yeterliliği bozulmaya ve kişinin kendisinden şüphe duyması sağlanmak isteniyor. Bu esnada kişi düşünce ve kişilik açısından kendini yalnız ve hüsrana uğramış hisseder. Aynı duygular, uzun süreli sessizliklere ve devletin bu psikolojik baskılarından kaynaklanan şoklara ve rahatsızlıklara yol açar” dedi.
Kürdistan halkının daha çok mücadele ve direniş tecrübesine sahip olduğuna işaret ediyor Xuan.