İnsan hakları savunucusu Nimet Tanrıkulu hakkında tahliye kararı

“İnsan hakları savunucusuyum, barış aktivistiyim, feministim bu mücadelemi sürdürüyorum suç yaratmak doğru bir yaklaşım değil. Örgütüm insan hakları. Ortada suç yoktur” diyen insan hakları savunucusu Nimet Tanrıkulu hakkında tahliye kararı verildi.

Haber Merkezi- İHD kurucu üyesi ve insan hakları savunucusu Nimet Tanrıkulu’nun “örgüte üye olma” iddiasıyla yargılandığı davanın ilk duruşması görüldü. 

İstanbul Adliyesi 24’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada Nimet Tanrıkulu ve avukatları hazır bulundu. Duruşmayı Kadınlar Birlikte Güçlü (KBG) üyeleri, Aralık Feminist Kolektif, Avrupa Birliği Delegasyonu, Cumartesi Anneleri, Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) İstanbul Temsilcisi Ümit Efe ve çok sayıda hak savunucusu izledi. Duruşma salonuna getirildiği sırada salonda bulunanlar Nimet Tanrıkulu’na alkışlarla destek verdi.

‘Bu bizi susturma çabasıdır’

Duruşmada dinlenen Nimet Tanrıkulu, gözaltına alınırken hakarete maruz kaldığını belirterek şöyle konuştu: “Ankara TEM polislerine hukuku hatırlattım, haklarımın bilgisine sahip olduğumu söylediğimde ‘hukuk, adalet biziz’ minvalinde konuştular. Gözaltında parmak izlerim alınmasına ve fotoğraflarım çekilmesine rağmen bir polis sürekli fotoğrafımı çekti. Bence açık tanığı ikna etmek için bu fotolar çekiliyordu. Gözaltında istihbarattan iki bayan, bir erkek gelmişti benimle görüşmek istediklerini söylediler. Ben konuşacak bir şey yok diyerek odadan çıktım. Gerek polis gerek hakimlikte insan hakları, Cumartesi Anneleri ile barış ve kadın mücadelesi soruları ile muhatap oldum. İddianamede örgütsel ilişkiye oturtma çabası var. Ben 40 yıldır insan hakları mücadelesi içindeyim. İnsanların tercihi vardır, tercihe göre yaşarlar. Benim tercihim de insan haklarından yana oldu. Bizler İHD mücadelesi içinde olduğumuz gibi kadın eşitlik ve özgürlük mücadelesinde, barış mücadelesi içinde de var olduk. Bu, bizi susturma çabasıdır. Suç yaratma çabasında olunması anlaşılır değil. İtirafçı hakkında hukuki haklarımı arayacağım. Tutuklamaya gerek bir şey yokken 3 aydır özgürlüğüm engellendi. Tanık diye dinlenen kişilerin söyledikleri dosyadan çıkartılarak hukuki karar verilmesini istiyorum. İddialar asılsızdır.”

‘Toplantılara katıldım ve barışı önemsiyorum’

Nimet Tanrıkulu, savunmasına şu sözlerle devam etti: “İddianamede adı geçen 2015 yılındaki çözüm sürecinde kadın özgürlük çalıştayında barış deneyimleri konuşuluyordu. Biz barış süreçlerinde kadınların olması gerektiğini düşünüyoruz. Söz konusu o toplantılara katıldım ve barışı önemsiyorum. Tüm taraflar için yaşam hakkı önemli diye düşünüyorum. Bunların 10 yıl sonra dava konusu edilmesi anlaşılır değil. Barış, demokratik siyaset konuşurken toplantının suç olarak gösterilmesi düşündürücü. ‘Barış ve Demokratik Toplum’ çağrısı yapılıyor. Mesafe alınıyorsa insan hakları savunucularının katkısı büyüktür. Bir örgüte üye olsaydım bunu kabul ederdim yalan üzerine hayatımız yok.”

Nimet Tanrıkulu Sakine Cansız’ın cenazesine katılmasının da suç olarak gösterildiğini belirtetek “Serbest bırakılarak mahkeme süreci sürebilecekken tutukluyum. Benim kim olduğum açık ortada insan hakları savunucusuyum, barış aktivistiyim, feministim bu mücadelemi sürdürüyorum suç yaratmak doğru bir yaklaşım değil. Örgütüm insan hakları. Ortada suç yoktur” dedi.

‘Nimet Tanrıkulu’nun var olma hali bir yargılama konusu yapılıyor’

Söz alan avukat Eren Keskin de “Yeni süreç yaşanırken önceki sürece dair yargılama yapılıyor. Nimet Tanrıkulu’nun var olma hali bir yargılama konusu yapılıyor. Kendi kimliği ile yaşama hakkı yargılama konusu yapılıyor. Nimet kendi sosyal medyasındaki paylaşımlar ifade özgürlüğü ile ilgili bunların suçlama konusu yapılması anlaşılır değil” derken şunları dile getirdi:

“2015 yılında gerçekleştirilen ‘çözüm müzakere sürecinde kadın özgürlük çalıştayı’ devlete bilgi verilerek yapılıyor. Bu çalıştayın suç olarak gösterildiği tek tutuklama yok ama dosya kabartılmak için konulmuş. Suruç’ta ki yürüyüşe katıldığı söyleniyor eğer Nimet katılsaydı söylerdi. Suruç’ta olduğunu ama başka bir iş için orada olduğunu ifade ediyor. Erbil ve Süleymaniye’ye gidişi var. Barzani ailesine yakın olan Feride Cemiloğlu’nun daveti üzerine gitmiş. Süleymaniye’de gazeteci Celal Başlangıç ile ilgili bir kitap evi açmayı düşünüyorlar. Giriş-çıkışlar bununla ilgili. Kerem Gökalp’in verdiği ifadelerden beraat etmiş çok sayıda insan var. Kerem artık yani polistir istenilen kişi hakkında ifade veriyor. DTK toplantıları suç olarak gösteriliyor. Yargıtay DTK toplantıları ile ilgili diyor ki 2012-2013 yıllarındaki toplantılara, çalıştaylara, konferanslara katılan kişiler örgüt üyesi iddiası taşıyamaz. İfade ve örgütlenme özgürlüğünün ihlali söz konusu. Devlet Nimet’in örgüt üyesi olduğunu 12 yıl sonra mı fark etti ?”

Avukat Jiyan Tosun da “Nerede haksızlık varsa Nimet oradaydı. Nimet bir örgüt hiyearşisinde yer almadı. Örgüt üyesi olmasına ilişkin delil bulunmamakta” dedi.

Tahliye kararı

Mahkeme aranın ardından Nimet Tanrıkulu hakkında tahliye kararı vererek duruşmayı, 22 Nisan’a erteledi.