‘İmralı’da başlayan tecrit bugün tüm halklara uygulanıyor’

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan üzerindeki ağır tecridi kınayan Şehit Rüstem Cûdî Mülteci Kampı’nda yaşayan kadınlar, İmralı tecridinin bugün tüm halklara uygulandığına dikkat çekerek, mücadeleyi büyüteceklerini vurguladı.

BERJÎN KARA

Mexmûr – Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan, 15 Şubat 1999 yılından bu yana İmralı Yüksek Güvenlikli Ada Hapishanesi’nde ağır tecrit altında tutuluyor. İmralı tecridinin bugün bir Kürt soykırımına dönüştüğü ve yine iktidarlar tarafından halkları baskılayan bir rejim haline geldiği sık sık ifade ediliyor. Tecridin kaldırılması ve Kürt Halk Önderi’nin fiziksel özgürlüğü için ise Kürtler ve dostları birçok ülkede mücadele yürütüyorlar.

Verilen mücadelelerin öncülüğünü ise Abdullah Öcalan’ın ‘Jin jiyan azadi’ olarak formüle ettiği Kadın Özgürlük Mücadelesi felsefesine inanan Kürt kadınları üstleniyor.

Şehit Rustem Cûdî Mülteci Kampı’na (Mexmûr Kampı) 1990’lı yıllarda Türk devletinin köylerini yakarak uyguladığı baskı sonucu yerleşen kadınlar, bir çöl olan Mexmûr kamp alanını bugün bir direniş alanına dönüştürdüler. Kamp sakinleri mücadeleyi büyüterek Abdullah Öcalan’ın fiziksel özgürlüğünü sağlayacaklarına olan inançlarını ifade ediyor.

‘Bugün tecrit tüm insanlığa uygulanıyor’

Yıllardır tecride karşı mücadele yürüten kamp sakinlerinden Sarya Kaya, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'a uygulanan ağır tecridi kınayarak başladığı konuşmasını şu sözlerle sürdürdü:

"Bu tecrit insanlığa, tüm Kürtlere ve mazlumlara yöneliktir. Bizim açımızdan Önder Apo’ya uygulanan tecrit kabul edilir değildir. 50 yıldır Önder Apo’nun özgürlükçü fikirleriyle aydınlanan bir halk mücadele yürütüyor. Kürt halkı çok baskı gördü. Bu baskıya karşı hiç susmadı ve kimse de susturamaz. Kürt halkı olarak, özellikle anneler olarak, çünkü Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın fikirleri bizi yoktan var etti. Dolayısıyla bu tecridi hiçbir şekilde kabul etmemeliyiz. Önder Apo, Kürt halkı, Ortadoğu halkları ve mazlumlar için bir köprüdür. Barıştır, varlık-yokluk meselesidir. Hapisten çıksın ki bu kan ve savaş dursun. Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan bu devrimi başlattığından beri hep barış istemiş, herkesin hakları ve diliyle yaşayabilmesi gerektiğini söylemiştir. Ama düşman bunu hiçbir zaman kabul etmemiş ve hep kendi çıkarlarının peşinde koşmuştur.”

‘Tecrit giderek daha şiddetli hale geliyor’

Fadîle Pîranî de Türk devletinin tecritle Kürt halkı ile Abdullah Öcalan'ı ayırmak istediğine işaret ederek, "Kürt Halk Önderi üzerindeki ağır tecridin son 2 yıldır kadınlar olarak büyük çilesini çekiyoruz. Önder Apo’dan herhangi bir bilgi almadık. Artık çözümün anahtarı Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'dır. Önder Apo şahsında hepimiz tecrit altındayız” dedi.

‘Önderimizin durumu bizim için önemli bir konu’

Tecride ve Abdullah Öcalan’ın fiziksel özgürlüğüne dönük mücadeleyi büyüteceklerini ifade eden Fadîle Pîranî, "Haklarınızı aramazsanız kimse size hakkınızı vermez, biz Kürt halkı olarak hakkımızı aramalıyız herkes ayağa kalkıp elini vicdanına koysun. Kürdistan'ın dört parçasındaki Kürt halkı ayağa kalkmalıdır. Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan bizim için her şeyden önemlidir. Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan, inanılmaz bir direniş yürütüyor, hayatımızın sonuna kadar Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın yanında olacağımıza söz veriyoruz. Üzerimize düşen ne varsa yapmaya hazırız” diye vurguladı.