LÎNA EL-XETÎB 

İdlib- Suriye’nin Türk devleti ve ona bağlı çete HTŞ’nin işgali altındaki kuzey kenti İdlib'deki çete üyeleriyle evlendirilen kız çocukları, ömürleri boyunca hem bedenlerinde hem de hafızalarına kazınan yaralarla yaşamaya zorlanıyorlar.  Sürekli taciz, tecavüz ve şiddete maruz kalan çocuklar hem yaşadıklarını hem de bu durumdan nasıl kurtulmaya çalıştıklarını anlattı.   

15 yaş büyüktü 

Serakib şehrinden İdlib'in kuzeyindeki Sarmada şehrine bağlı bir kampa gönderilen 17 yaşındaki Hanan Al-Obaid bu çocuklardan biriydi. 2021 yılı başında Ebu Dujana isimli bir paralı askerle evlenmeye zorlandı. ‘Evliliğinin’ bir yıl sürdüğünü anlatan Hanan Al-Obaid, “Babamın vefatından sonra benimle evlenmek istedi. Benden 15 yaş büyüktü. Ben anneme eğitimime devam etmek istediğimi söyledim. Annemin İdlib'deki muhalif gruplardan birine mensup olması nedeniyle yapılan yoğun ısrarların ardından kabul etmek zorunda kaldım. Annemin gözlerindeki o kırgın bakışı asla unutmayacağım. Sürekli saldırı ya da tacize maruz kalacağımın korkusuna bir çözüm olarak düşündüm” diye konuşuyor. Evlendikten yaklaşık bir yıl sonra boşanma aşamasına gelene kadar çocuk sahibi olmak istemediğini belirten Hanan Al-Obaid, "Sürekli taciz ve şiddete maruz kalıyordum. Boşandığım için toplumun ön yargılı bakışından dolayı rahatsız oluyorum” diyor.  

‘Ailem teklifini kabul etti’ 

İdlib'in kuzeyindeki Ayn Şeyb kampında yerinden edilen 15 yaşındaki Baraa Hamada da Hayat Tahrir El-Şam mensubu bir çete üyesiyle evlendirildi. Baraa Hamada, yaşadıklarını şu sözlerle anlatıyor: “Yoksulluğumuzdan ve babamın engelli olmasından faydalanıp bana evlenme teklif etti. Ailem hiç tereddüt etmeden kabul etti. Çünkü kendisi bir evde yaşıyordu ve bizde kampta yaşıyorduk ve maddi durumu ailemden daha iyiydi. Annem ve babam kamptan uzakta daha iyi bir hayat yaşamamı istiyordu. 6 aylık evliydik ve o başka bir kadınla da evlendi. Başka bir kadınla hayatım dayanılmaz bir cehenneme dönüştü. Aileme ondan ayrılıp eğitimime devam etmek istediğimi söyledim. Ailem bu düşüncemi reddetti ve bana, ‘maddi durumu iyi olduğu için evlenmeye hakkı vardır ve böyle bir sebeple boşanma talebinde bulunmam caiz değildir’ dediler.” 

İntiharı denedi 

Harem şehrinden 20 yaşındaki Ola Al-Darbas, babası tarafından muhalefet gruplarında yer alan Tunuslu bir göçmenle evlendirilmek istendiğini dile getiriyor. O, evlendirilme baskısına karşı intiharı denedi. Ola Al-Darbas, “Evlenmem durumunda beni bekleyen zor hayatın farkındaydım. Hayatı risk altında olan bir erkekle evlendirilmek isteniyordum. Sürekli olarak kaderimi düşünmeye başladım ve bu durum üzerimde psikolojik bir yük yarattı. Babam beni zorla evlendirmeye çalıştı ama ben bu adımın bedelini hayatım boyunca ödemek istemiyorum” şeklinde konuşuyor.