Êzidî kadınlar: YBŞ ve YJŞ'nin arkasındayız
Şengal’deki Êzidî kadınlar, fermanla başarılamayan kırımı şimdi özel savaş yöntemleriyle gereçkleştirmeye çalıştıklarını belirterek, YBŞ ve YJŞ güçlerinin başlattığı "İntikam Operasyonu"nu desteklediklerini açıkladı.

Şengal- Şengal Güvenlik Güçleri, YBŞ'ye bağlı Özel Birlikler (Şengal Mücadale Birimleri) ve YJŞ (Şengal Kadın Birimleri) 24 Ocak'ta özel savaş politikaları sonucu geliştirilen 'casuslara' karşı, "İntikam Operasyonu" başlattı. Şengal halkının desteğiyle büyüyen, "İntikam Operasyonu" genişliyor. Êzidî kadınlar, YBŞ ve YJŞ güçlerine desteklerini dile getiriyor.
‘İhanetin fermandan bir farkı yok’
Êzidî kadınlar, içlerinde casuslara yer vermeyeceklerini dile getiren Edûl Elî, “Kahraman Êzidî gençleri halkımıza yönelik saldırılara nasıl büyük bir direnişe ile karşı koyduysa, bugün de casusların bizi hedef almasını kabul etmiyoruz. Birçok şehit verildi. Hepsi casuslar tarafından şehit edildi. Önder Apo’nun felsefesiyle içimizde bulunan çürükleri ayıklamayı bildik. Onu bu fikrinden dolayı takdir ediyoruz. Bir gün bizi bu şekilde katledeceklerini bilmiyorduk. Kaçırılan ve satılan Êzidî kadınlar unutulmamalı. Şehit Zerdeşt de şehit olmadan önce kaçırılan Êzidî kadınların takipçisi olduğunu, onlar kurtarılıncaya kadar mücadeleyi ve direnişi bırakmayacağını söylemişti” dedi.
Edûl Elî, “3 Ağustos 2014’te Êzidîlere uygulanan fermanla Êzidîlere yapılan ihanetin arasında bir fark yok. İkisi de aynı saldırı ve katliamdır. YBŞ-YJŞ ve Êzidî asayişine selamlarımı iletiyorum ve casusların önünü keseceklerini umuyorum” şeklinde konuştu.
‘Fermanlarla yok edemeyince bizi casuslarla yok etmek istiyorlar'
Celîla Meto ise öncelikle YBŞ-YJŞ ve Êzidî asayişine teşekkürlerini ileterek konuşmasına şöyle devam etti: “Bu casuslar para için kardeşlerini satarlar. Bizi fermanlarla yok edemediklerini görünce bu sefer de bizi ellerimizle yok etmek istiyorlar. Bu çok güzel bir gelişme ki düşmanlara kendi gücümüzle cevap verebiliyoruz. Barzani 3 Ağustos 2014 fermanında bizi sattı, bugün de gençlerimizle bizi katlediyorlar. Ama bizim koruma gücümüz var" diye ifade etti.
‘Bütün casuslar tutuklanarak hesap vermelidir’
Fermanın kimi kesimler tarafından çabuk unuttulduğunu sözlerine ekleyen Celîla Meto, “Maalesef bazıları bize uygulanan fermanı çabuk unuttu. Kendi milletini katledenler millet olmaz. Önderliğin felsefesini bilmeden önce bunların bilincinde değildik. Önderlikten memnunuz. Fermanda bize ulaşıp bizi korudular, bir savunma kuvveti oluşturup gittiler. Bu güç ve düşünce kötünün içimize girmesine izin vermez. Kardeşlerini katleden Êzidîleri asla kabul etmeyeceğiz. Bütün casuslar tutuklanarak hesap vermelidir. Milletimiz kendini tanımalı, kimin dostumuz, kimin düşmanımız olduğunu asla unutmamalıdır” dedi.
‘Casusları kabul etmiyoruz’
Filûs Nurî de YBŞ-YJŞ ve Êzidî asayişine selamlarını ileterek, konuşmasına şöyle devam etti: “Bu güçlerin aramızdaki casusları temizledikleri için onlara teşekkür ediyoruz. Daha çok çalışıp içimizdeki bitin casusları temizlemek istiyoruz. Casusluk yapanları Êzidî olarak kabul etmiyoruz. Kendi elleriyle YBŞ-YJŞ ve Êzidî asayişine katılsınlar ve bu kötü yoldan döndüklerini dile getirsinler. Düşmanları için çalışmasınlar biz Êzidîler olarak bu casusların içimizde barınmasını kabul etmiyoruz.”