İdlib – Mereş merkezli yaşanan iki büyük depremin üzerinden 13 gün geçerken, depremler Türkiye, Kürdistan ve Suriye kentlerinde çok sayıda can ve mal kayıplarına neden oldu. Depremlerde kimi çocuklar anne ve babasını, kimi anne ve babalar ise çocuklarını kaybederken, kimi aileler ise bir bütünen yok oldu. Depremlerden şans eseri kurtulanlar bir yandan kaybettikleri sevdiklerinin acısını yaşarken, öte yandan da yaşam mücadelesi veriyor. Yıkılan binalar yeniden inşa edilir, mal kayıpları yeniden yerine koyulabilir, ancak insanlar kaybettiklerinin acısını öyle yakın zamanda silemez. Yaşanan depremler, mal ve can kayıplarının yanı sıra insanlarda derin travmalar da yarattı.

‘Çocuğum uyanıp çığlık atıyor’

Halep kentinde yaşayan depremzede Baraa Al-Abs, 12 yaşındaki çocuğuyla 48 saatten fazla evinin enkazında kaldığını belirterek, birçok insanında ölümüne şahitlik ettiğini söyledi. Baraa Al-Abs, “Çocukların yaşadığı çok ağırdı. Bu deprem çocuklarda büyük bir travma yarattı. Çocuğum sadece kısa bir süre uyuyabiliyor ve dehşet içinde uyanarak çığlık atıyor ve ağlıyor. Bu acı trajedi sonsuza kadar çocukların hafızasında kalacak. Çocukların tedavi ve psikolojik desteğe ihtiyacı var” dedi.

‘Endişe ve korku içinde yaşıyoruz’

Aynı şekilde İdlib şehrinden iki çocuk annesi olan 35 yaşındaki Abeer Al-Jaber, depremin ardından psikolojik olarak zor durumda olduğunu ifade ederek, “Birkaç gün sokaklarda kaldık. Dışarıda çaresiz kalınca da dördüncü kattaki evimize döndük. Depremden bu yana başım dönüyor. Artçı depremlerden ötürü binanın yıkılmasından korkuyoruz. Sürekli endişe ve korku içinde yaşıyoruz” sözleri ile yaşadıkları korkuya dikkat çekti.

‘Yaşadıklarım sanki bir kabustu’

Serakib şehrinden İdlib'in kuzey kırsalındaki Basnya Köyü'ne göç etmek zorunda kalan 35 yaşındaki Walaa al-Hasnawi, saatlerce enkaz altında kaldığını belirterek, “Evin enkazından tek başıma kurtuldum. Yaşadıklarım sanki bir kabustu” diye belirtti.

‘Çocuklar destekle travmayı atlatabilir’

İdlib’te yaşayan 41 yaşındaki psikolojik danışman Hanan al-Jamoul ise, çocuklara yönelik psikolojik desteğin önemi ve bu felaketin hayatta kalanlar üzerindeki etkisine değindi. Çocukların bu zor durumu atlatabilmesi için psikolojik desteğe ihtiyacı olduğunu kaydeden Hanan al-Jamoul, “Yaşanan felaket birçok kişide psikolojik tahribat oluşturdu. Özellikle çocuklar bu depremde büyük travmalar yaşadı. Depremin travmasını atlatmaları için ebeveynler çocuklarına karşı daha duyarlı olmalıdır. Anne-babadan ilgi ve destekleyici bir ortam gören çocuklar travmayı daha kolay atlatabilir” tavsiyelerinde bulundu.