Çeteler eczanelere el koydu: Halkın sağlığı risk altında

Türk devletinin işgali altındaki İdlib’te çeteler eczanelere de el koydu. Eczanelerde verilen yanlış ilaçların halkın sağlığını riske attığı belirtiliyor.

LÎNA EL-XETÎB

İdlib- Türk devleti ve Hayat Tahrir Al-Şam’ın (HTŞ) işgali altındaki Suriye’nin kuzey kenti İdlib’te Şam hükümeti ve çeteler arasındaki çatışmalar devam ederken, işgalin etkileri yaşamın her alanına yansıyor. Halkın önemli bir kısmının kamplarda yaşadığı kentte, temiz su ve gıdaya erişim sorunu yaşanırken insanlar aynı zamanda sağlık hizmetlerinden de güvenli bir şekilde yararlanamıyor.

İdlib’te halka gelen yardımlara el koyan çeteler, şimdi de ilaç sektörünü kontrol etmeye başladı. Kentte bulunan eczaneler çetelerin denetiminde ve eczacı olmayan kişiler tarafından işletiliyorlar. Buralarda hastalara yanlış ilaç satan çete üyeleri halkın sağlığını hiçe sayıyor. Sahte eczacıların verdiği ilaçlar yüzünden zor zaman geçiren kadınlar, yaşadıklarını anlattı.

‘Yüksek muayene ücretlerinden kaynaklı eczaneye gittim’

İdlib’te yıllardır kampta yaşayan Hanım Al- Osman, eczaneden verilen yanlış ilaçtan kaynaklı 3 yaşındaki oğlu Walid Al-Haci’nin neredeyse hayatını kaybedeceğini belirterek, “Kampta sağlık hizmeti yok. Hastanelerde de muayene ücreti fazla olduğu için gidemiyoruz. Bundan kaynaklı eczaneye gittim. Çocuğumun farenjit olduğunu söyleyen eczacı bazı ilaçlar verdi. İlaçları kullandıktan sonra çocuğumun durumu daha da kötüleşti. Ateşi yükseldi, nöbet geçirdi. Doktora götürdüm.  Doktor ilacın çocuklarda kullanılmadığını, yan etki yaptığını söyledi. Sonradan ilaç aldığım kişinin eczacı olmadığını öğrendim. Kar için bu işi yapıyormuş. İnsanların hayatını hiçe sayıyorlar” dedi. 

Yanlış ilaçtan kaynaklı bebeğini kaybetti

Eczanenin verdiği ilaç yüzünden düşük yapan 24 yaşındaki Samia Al-Aslan’da yaşadıklarını şöyle anlattı: “Hamileliğimin ilk ayında sırtımda şiddetli ağrıdan kaynaklı doktora gittim. Böbrek enfeksiyonu geçirdiğimi söyledi doktor ve ilaç verdi. Doktorun verdiği ilacı eczacı değiştirerek, ona yakın bir ilaç vermiş. İlacı kullandıktan bir hafta sonra düşük yaptım. Sonrasında doktora gittim. Doktor bu ilaçları hamilelerin kullanmaması gerektiğini belirtti. Eczacıdan şikayetçi olduk. Birkaç gün eczane kapalı kaldı. Sonra hiçbir şey olmamış gibi çalışmaya devam etti.”

62 yaşındaki İdlibli Amra Al-Sayyid de ishal ve şiddetli öksürük şikayeti ile gittiği eczaneden verilen ilaçtan kaynaklı sağlık durumunun kötüleştiğini ve yüksek tansiyon hastalarına verilmemesi gereken ilacın kendisine verildiğini anlattı.

‘Diplomalı eczacılar kenti terk etti’

İdlib’te sağlık hizmetinin olmadığını, özel hastanelerin muayene ücretleri de yüksek olduğu için halkın hastalanınca eczaneye gittiğini ifade eden Doktor Fatima Al-Hazal, “Diplomalı eczacılar kenti terk etti. Bu yüzden de diplomasız birçok kişi eczane açtı onların ismine. Bu konuyu kontrol etmek mümkün değil, çünkü ruhsatsız eczacıların çoğu ruhsatlı eczacı sertifikasıyla ya da eczacının ruhsatını kiralayarak kendilerini koruyorlar ve sorgulandıklarında yasal eczaneler arasında yer alacaklar" dedi.