Haber Merkezi- Nun Abdullah Öcalan’a Özgürlük İnisiyatifi, “Kürt sorununa siyasi çözüm Önder Öcalan'a Özgürlük” sloganıyla dünya çapında 74’ten fazla ülkede başlattığı küresel kampanya kapsamında “25 Yıllık Tecrit Nereye?” başlığıyla sempozyum düzenledi.

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a yönelik uygulanan ağır tecride karşı 18 Ekim tarihinde zoom uygulaması üzerinden gerçekleştirilen sempozyuma, Türkiye, Ortadoğu ve Kuzey Afrika ülkelerinden siyasetçi, akademisyen, gazeteci ve kadın hakları aktivistleri katıldı. Sempozyumun moderatörlüğünü ise Suriye Partisi Genel Konseyi üyesi Hind Dağıstanlı yaptı.

Sempozyumda konuşan Siyaset Bilimci Dr. Farnaz Attia, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a yönelik komplonun birçok yönü olduğuna işaret ederek, “Bunlardan biri, Kürt halkının direnişinin ve özgürlük mücadelesinin yok edilmesidir. Önder Öcalan'a uygulanan sıkı tecrit halktaki kurtuluş ruhunu vurmaya yönelik bir girişimdir” dedi.

‘Tecridin son bulması için hukuki bir müdahalede bulunulmadı’

Özgürlük İçin Hukukçular Derneği Genel Sekreteri Avukat Rengin Ergül, Abdullah Öcalan’a uygulanan tecridin, avukat ve aile görüşünün engellenmesinin hukuka aykırı olduğunu belirterek, “Tüm bu ihlaller uluslararası toplumun sessizliğinde gerçekleşiyor. Hukuka aykırı bu tecridin son bulması için İşkenceye Karşı Komite başta olmak üzere henüz hiçbir hukuki veya insan hakları örgütü müdahalede bulunmadı” diye konuştu.

‘Artık barışın hakim olmasının zamanı gelmiştir’

Nun Abdullah Öcalan’a Özgürlük İnisiyatifi Sözcüsü Avukat Sawsan Şoman da Ortadoğu'da barışın ancak Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü ve Demokratik Ulus sisteminin hayata geçirilmesiyle olacağını vurguladı. Sawsan Şoman, “Ortadoğu ülkeleri otoriter politikalar sonucunda çok acı çekiyor. Artık barışın hakim olmasının zamanı gelmiştir. Sayın Öcalan dışında herhangi bir siyasi sistem, halkın emellerine uygun herhangi bir sistem yaratmadı” dedi.

Sempozyumda, Kürt sorununun çözümü ve Abdullah Öcalan'ın özgürlüğüne kavuşması için ne gibi çözüm önerileri getirilebileceği konusunda da tartışmalar yürütüldü. Katılımcılar, Abdullah Öcalan'ın fiziki özgürlüğü sağlanana kadar bölgesel düzeyde mücadele yürüteceklerini belirtti.