EBÎR MIHEMED

Qamişlo – Qamişlo kentinde 12 Mart 2004 tarihinde Cihat ve Fetva takımlarının oynadığı futbol maçında Baas hükümeti Deyrizor'un Fetva takım taraftarlarının da aracılığıyla provokasyon yaparak Cihat takımının Kürt taraftarlarına saldırdı. Bu saldırı sonrası birçok Kürt kentinde halk sokağa çıkarak Baas hükümetini protesto etti.

Onlarca kişinin yaşamını yitirdiği ayaklanma tarihe ‘12 Mart Katliamı’ olarak geçti. 19 Temmuz 2012’de gerçekleşen Kuzey ve Doğu Suriye Devrimi sonrası Özerk Yönetim katliamın yaşandığı stadyumun adını "12 Mart Şehitleri Stadyumu" olarak değiştirdi. Qamişlo kentinde yaşayan dönemin tanıklarından Nafya Esed, yaşananları 19 Temmuz’un kıvılcımı olarak yorumladı.

‘Saldırının planlı olduğu açıktı’

Nafya Esed , Kürtlerin futbol sahasına girdiklerinde tüm eşyalarının alındığını anlatarak, “Ama Derayazorlular geçince sorun çıkarmadılar. Bu devletin bir komplosuydu. Suriye devletinin birçok ajanı ve askeri bu grupların arasındaydı ve bu savaşı onlar başlattı. Biz çok eskiden beri dost ve kardeşiz, iç savaş çıkmasını hiç istemedik, hepimiz aynı ülkenin çocuklarıyız. Her şey planlıydı, Kürtlere saldırdıkları zaman bıçakla, kara taşla, kemerle saldırdılar” dedi.

‘Cenazelerimiz toprağa defnetmemize izin vermediler’

Nafya Esed, yaralıların tedavi edilmesine ve yaşamını yitirenlerin defnedilmesine Baas hükümetinin izin vermediğini ifade ederek, şunları aktardı:

"O saldırı sonucunda şehitler oldu. Olayın ertesi günü cenazelerimizi toprağa vermek için mezarlığa gittik. O dönemde Suriye devletinin askerlerinin bize nasıl silahla saldırdığını ve kurşuna dizdiğini gördük. Cenazemizi toprağa defnetmemize izin vermediler, hatta yaralılara kan vermeyelim diye hastaneyi bile kuşattılar, yaralıları kendi ellerimizle tedavi ettik. Küçük bir çocuğu ayaklarıyla çiğnediler, hiçbir şeyi umursamadılar, sadece kötülük yaptılar ve yağmalayıp çekip gittiler, onlarca gencimizi öldürdüler. (Amûde Sineması) katliamında bize yaptıkları gibi, aynı soykırım politikasını yürüttüler.”

‘Kadınlar isyanda aktifti’

Kadınların da ayaklanma sırasında öncülük yaptıklarını kaydeden Nafya Esed, "Öldürülenlerin ve tutuklananların çoğu genç erkek ve kadınlardı. Kürtler, Arap kardeşlerine silah kullanmadı, çünkü bunun bir devlet komplosu olduğunu ve halklar arasında amansız bir savaşa yol açacağını çok iyi biliyordu” dedi.

‘Katliamı unutmayacağız’

Nafya Esed, Amedspor futbol takımına yönelik faşist, ırkçı saldırıları da hatırlatarak, "12 Mart her gelişinde acı hatıraları beraberinde getirdiği gibi, bize yapılan zulmü de hatırlatıyor. Yaşadığımız sürece bu katliamı unutmayacağız, aklımızda ve kalbimizde hep yaşayacak. 12 Mart olayı birkaç gün önce yine Kuzey Kürdistan'da yaşandı. Elbette Kürt düşmanı bir olunca Kürtlere yönelik politikalar ve zulümler de aynı olacaktır." dedi.

12 Mart’ta yaşamını yitirenleri anan Nafya Esad, sözlerini şöyle sürdürdü: "Özerk Yönetim kurulduğunda iç savaşı ortadan kaldırdı, demokrasi ve eşitlik bilincinin yaygınlaştırdı. Birlikte eşit ve özgür bir hayat yaşıyoruz, Kuzey ve Doğu Suriye'nin farklı yerlerinden binlerce şehit var. 12 Mart acıydı ama Rojava devriminin temeli oldu.”