Tunus’ta ‘Qaramid El Sanatları Köyü’ eğitim atölyeleriyle kapılarını kadınlara açtı
Tunus’un eski şehir merkezinde kurulan “Qaramid El Sanatları Köyü”, kadın zanaatkârlara ücretsiz eğitim ve destek sunarak geleneksel el sanatlarını yaşatmayı ve ekonomik güçlenmelerini sağlamayı hedefliyor.

NEZİHA BOUSSAİDİ
Tunus- Tunus’un eski şehir merkezinde kurulan “Qaramid El Sanatları Köyü”, kadın zanaatkârların ürünlerini sergileme ve pazarlama alanında yaşadıkları zorlukların üstesinden gelmeleri için eğitim, teşvik alanı ve destek sağlıyor. Face Tunisie Derneği ile Sanat ve Sanayi Geliştirme Derneği iş birliğinde hayata geçirilen bu yenilikçi el sanatları projesi, Tunus’un kültürel mirasını korumayı ve yok olmasını önlemeyi hedefliyor. Proje kapsamında kadınlara ve gençlere yönelik çeşitli geleneksel el sanatlarında ücretsiz eğitimler veriliyor. Ayrıca, el emeği ürünlerin sergilenip satılabileceği özel bir alan sunularak, bu sanatlara hem ekonomik hem de sosyal sürdürülebilirlik kazandırılıyor. Ajansımız, El Sanatları Köyü’nün açılışını yerinde takip etti, eğitim atölyelerinin son gününe katıldı ve hem katılımcılarla hem de her iki derneğin yetkilileriyle görüşmeler gerçekleştirdi.
Kadınların yoğun ilgisi oldu
Eğitim Merkezi eğitmeni Raja Rais, projeye kadınlara dikiş ve çeşitli el sanatları alanlarında eğitim vermek amacıyla katıldığını söyledi. Programa yaklaşık 40 kadının başvurmasıyla yoğun bir ilgiyle karşılaştığını belirten Raja Rais, eğitim sürecinin verimliliğini artırmak ve kaliteyi sağlamak için katılımcıları iki gruba ayırma kararı aldığını ifade etti. Haftada iki oturum halinde ve tamamen ücretsiz sunulan eğitimlerin, farklı uzmanlık alanlarından kadınları bir araya getirerek bilgi ve deneyim paylaşımını teşvik ettiğini vurgulayan Raja Rais, bu ortamın katılımcılar arasında iş birliği ve dayanışma ruhunu güçlendirdiğini dile getirdi.
‘Kadınların güçlenmesi sağlanıyor’
Raja Rais, projenin temel amacının kaybolmaya yüz tutan geleneksel el sanatlarını desteklemek ve gençleri bu mirası korumaya teşvik etmek olduğunu belirtti. Geleneksel mirasa ve kıyafetlere yeniden yönelmenin, ev kadınları ve çalışan kadınlar için zamanlarını daha üretken ve faydalı bir faaliyetle değerlendirme fırsatı sunduğunu vurguladı. Raja Rais, bu yaklaşımın, hem kültürel değerlerin yaşatılmasına katkı sağladığını hem de kadınların ekonomik ve sosyal açıdan güçlenmesine olanak tanıdığını ifade etti.
Tüm eğitimler ücretsiz
Zanaatkâr Leila Bin Said, merkezin, kaybolmaya yüz tutmuş ya da piyasada taklitleri çıkan geleneksel el sanatlarını öğrenmek isteyen kadınlara büyük bir fırsat sağladığını söyledi. Merkezin, kursiyerlerin doğrudan üreticiden öğrenme fırsatı yakaladığı ve Tunuslu yaratıcı kadınların elinden çıkan özgün ürünlerle tanışmalarını sağladığını kaydeden Leila Bin Said, başka yerlerde benzer eğitimlerin maddi karşılıkla verildiğini ancak bu köyde el sanatlarını yeniden canlandırmak amacıyla tüm eğitimlerin ücretsiz sunulduğunu vurguladı. Leila Bin Said, Tunus’ta kehribarın bulunduğunu da hatırlatarak, asıl amaçlarının daha kaliteli, otantik ve yerel bir ürün sunmak olduğunu sözlerine ekledi.
‘Deneyimli kadınlar bir araya geldi’
Sanat ve Sanayi Geliştirme Derneği Başkanı ve Girişimcilik İçin Model Merkez Programı Koordinatörü Iqbal Al-Shabi, merkezin hem geleneksel el sanatlarını hem de kadınları desteklemeye adandığını belirtti. İqbal Al-Shabi, merkezin çeşitli geleneksel zanaat alanlarında verdiği eğitimlerle kadınları ekonomik olarak güçlendirmeyi hedeflediğini söyledi. Temel amaçlarının kadınların ürettikleri ürünleri pazarlayabilmelerini sağlamak ve bu yolla ekonomik bağımsızlık kazanmalarına destek olmak olduğunu ifade eden İqbal Al-Shabi, bu doğrultuda “Zanaatkarlar Buluşması” adlı bir etkinlik düzenlediklerini aktardı. Etkinliğin, deneyimli ve yeni zanaatkâr kadınları bir araya getirdiğini belirten İqbal Al-Shabi, dikiş, takı tasarımı, çömlekçilik, pastacılık ve yorgancılık gibi birçok alanda verilen eğitimlerin yoğun ilgi gördüğünü vurguladı.
‘Kadınlar zanaatkâr kartı almaya hak kazanacaklar’
Merkezin, zanaatkâr kadınların "zanaatkâr kartı" almalarına ve kendi el sanatları projelerini kurmaları için gerekli adımları öğrenmelerine yardımcı olacağını belirten Iqbal Al-Shabi, şu ifadeleri kullandı:
"Bu projeyi başarıya ulaştırmak için hep birlikte çalıştık. Ayrıca evde olan ya da emekli her kadına, kimliğini koruyarak bundan faydalanabileceği bir zanaat öğrenmesi için bir mesaj gönderiyoruz; çünkü el sanatları asla ölmez. Merkezin açılışının ilk üç gününde, eğitim verilecek birçok alanda ziyaretçilere yönelik atölye çalışmaları düzenliyoruz. Günlük eğitim programı sabah 09:00 ile 16:00 saatleri arasında yürütülüyor. Eğitim sürecinin tamamlanmasının ardından katılımcılara Ulusal Geleneksel Sanayiler Ofisi tarafından mesleki yeterlilik belgesi verilecek ve ardından zanaatkâr kartı almaya hak kazanacaklar. Eğitim ücretsiz olarak sunuluyor, ayrıca cumartesi günleri cüzi bir ücret karşılığında ek bir eğitim programı da uygulanıyor."
‘Tutkumun peşinden gitmeye karar verdim’
Biyoloji alanında üniversite diplomasına sahip olan makrome ve iç mekân tasarımı ustası Rahma Farjani, “Uzmanlık alanımda çalışmaya çabaladım, ancak iş piyasasında olduğu gibi pek çok zorluk ve engelle karşılaştım. Bu nedenle, çocukluğumdan beri bana eşlik eden tutkumun peşinden gitmeye karar verdim ve aile etkinlikleri için dekorasyon düzenleyerek bu tutkumu sürdürdüm” diye belirtti. Rahma Farjani, Sanat ve Sanayi Geliştirme Derneği iş birliğiyle düzenlenen “Şehir İklimleri” sergisine de katıldığını söyleyerek, bu alanda kendi küçük projesini de hayata geçirdiğini aktardı.
Zeytinyağı üretiyor, organik sebze yetiştiriyor
Manouba’nın El Cedide ilçesinden çiftçi Wajiha Ayyad ise, “Zeytinyağı üretiyor ve tarım arazilerimi ekolojik tarım ve organik sebze yetiştiriciliği için kullanıyorum. Bu ürünleri doğal ve sağlıklı gıdalara dönüştürüyorum. Tüketici sağlığını korumak için her zaman düşük şeker ve tuz içeriğine sahip ürünler sunmaya özen gösteriyoruz” ifadelerinde bulundu.
‘Kadınlara ürünlerini sergileme fırsatı sunuluyor’
Face Tunisia Derneği Başkanı Zahra Ben Nasr, el sanatları köyünün açılışından duyduğu büyük memnuniyeti dile getirerek, bu projenin derneğin son on yıldır kadınlara ve gençlere fayda sağlamak amacıyla hayata geçirdiği projeler zincirinin bir parçası olduğunu belirtti. Geçmiş yıllarda edinilen deneyimlerin, derneğin kadınların ve gençlerin ihtiyaçlarını daha iyi anlamasına katkı sağladığını vurgulayan Zahra Ben Nasr, bu ihtiyaçlara yönelik çalışmaların özellikle eğitim, destek, iş organizasyonu ve pazarlama gibi alanlarda sistemli bir şekilde yürütüldüğünü ifade etti. Zahra Ben Nasr, ayrıca köyün zanaatkâr kadınlara ürünlerini sergileme fırsatı sunarak onların daha görünür olmasına ve emeklerinin değer kazanmasına da katkı sağladığını söyledi.
Köy içerisinde ‘dijital ev’ kuruldu
Zahra Ben Nasr, eğitim programının Tunus mirasından türetilen, bazıları kaybolmuş ya da yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olan nakış ve halfa otu işçiliği gibi çeşitli disiplinleri kapsadığını belirtti. Zahra Ben Nasr, dernek olarak, kadınları ve gençleri bu el sanatlarında ustalaşmaları ve hem Tunus'ta hem de yurt dışında pazarlanabilir ürünler geliştirmeleri konusunda teşvik etmeyi amaçladıklarını vurguladı. Aynı bağlamda, dijitalleşme bileşeninin de eğitim programına entegre edildiğini aktaran Zahra Ben Nasr, el sanatları köyü içerisinde bir “dijital ev” kurularak son teknoloji olanaklarla donatıldığını ifade etti. Zahra Ben Nasr, dijitalleşmenin, ürünlerin tanıtımı ve pazarlanması açısından vazgeçilmez bir araç haline geldiğini de sözlerine ekledi.
‘Kırsal ile şehir arasında bir köprü kurmayı hedefliyoruz’
Zahra Ben Nasr, zanaat köyünün kırsal ile şehir arasında bir köprü kurmayı hedefleyen, her ay bölgesel etkinliklere ev sahipliği yapacak açık bir alan olacağını belirtti. Farklı bölgelerden gelen zanaatkâr kadınların ürünlerini aynı çatı altında sergileyebileceklerini ifade eden Zahra Ben Nasr, bu alanın üretici kadınlar arasında dayanışma ve görünürlük sağlayacağını vurguladı. Sözlerinin devamında, köyün aynı zamanda turist çekmeye, ülkenin kimliğini ve zengin kültürel mirasını tanıtmaya odaklanacağını kaydeden Zahra Ben Nasr, tüm katılımcılara kapılarını açarak otantik Tunus ürünlerinin yerel ve uluslararası pazarlarda tanıtımına ve satışına katkı sunmayı amaçladıklarını söyledi.