Şengal’de ekonomi kadınlar öncülüğünde geliştiriliyor

Şengal Özerk Yönetimi Ekonomi Komite Üyesi Hilwa Faqîr, Şengal’de kadınlar öncülüğünde halkın da istek ve önerileriyle geliştirdikleri ekonomi projelerini hayata geçirdiklerini belirterek, “Ekonomi olmadan ayakta kalamayacağımızı gördük” dedi.

HÊVÎ EZDA

Şengal – IŞİD çetelerinin Êzidîlere yönelik 3 Ağustos 2014 tarihinde Şengal’de uyguladığı 74'üncü fermanın ardından kadınlar, örgütlenerek kurdukları onlarca kurum ve kuruluşla çalışmalarına başladı. Özerk Yönetimin kurulduğu Şengal’de, Êzidîler artık komite ve komün gibi örgütlenme modelleriyle kendi kendilerini yönetmeye başladı.

‘Yetiştirilen ürünler çok ucuza satılıyordu’

İki yıl önce oluşturulan Ekonomi Komitesi de tarım ve hayvancılıkla ilgili projelerin yanı sıra lastik, pîrket, arıcılık gibi projeleri de hayata geçirdi. Kurulan su fabrikasıyla su ihtiyacı da giderilmeye çalışıldı. Yeni projeleri hayata geçirmek için çalışmalarını sürdüren Şengal Özerk Yönetimi Ekonomi Komite Üyesi Hilwa Feqîr, komitenin çalışmaları hakkında bilgi verdi.

Son fermandan önce Êzidî toplumunun çiftçilik ve hayvancılık yaparak geçimini sağladığını belirten Hilwa Feqîr, “Yaz mevsiminde tarım işleri ön plandaydı. Şengal toprakları tarım açısından iyi bir topraktır. Bu topraklarda pek çok ürünü yetiştirmek kolaydır. Halkımız üretilen ürünleri Şengal dışına götürüyordu ama çok ucuza satılıyordu. Şengal’de yaz aylarında ucuza satılanlar, kış aylarında daha yüksek fiyata satılıyordu” dedi.

‘Her aile kendi ürününü yetiştirip satıyordu’

O dönem ekonomi sistemleri de olmadığını söyleyen Hilwa Feqîr, “Toplum olarak ve özellikle kadınlar olarak bağımsız ekonomi konusunda hiçbir bilgimiz yoktu. Ekonomik projelerin inşasında insanlarımıza destek olacak, yardımcı olacak hiçbir kurum ve kuruluş yoktu. Her ailemiz kendi ürününü yetiştiriyor ve bundan geçimini sağlıyordu. Ekonomiye dair derin ve kapsamlı bir yaklaşımımız yoktu" şeklinde konuştu.

‘Ferman da olsa tarım geleneği sürdü’

Fermandan sonra yerinden edilen binlerce insanın kamplarda yaşamaya başladığını aktaran Hilwa Faqîr, “Ferman da olsa halkımız Şengal Dağı’nda tarım geleneğini ve kültürünü sürdürdü. Şengal’de incir, nar ve zeytin ağaçlarımız çok ünlüdür. Kers Vadisi aynı zamanda tütünüyle de tanınır. Tütün hâlâ halkımız tarafından yetiştiriliyor" diye kaydetti.

‘Çiftçiliği ve hayvancılığı kadınlar geliştirdi’

Kadınların toprakla bağının güçlü olduğunu belirten Hilwa Faqîr, tarımın geliştirilmesinden doğanın korunmasına kadar kadınların önemli roller üstlendiğini vurguladı. Hilwa Faqîr, şunları dile getirdi:

“Gerek çiftçiliğin gerekse hayvancılığın kadınlar tarafından yapılması günümüze kadar bir gelenek olarak devam ediyor. Kuşkusuz ekonomik kalkınma anlamında birçok eksiğimiz vardı ama artık o eksiklikleri ve zorlukları bir ölçüde aştık. Biz bu konuda geç adım attık çünkü iki yıl öncesine kadar Ekonomi Komitemiz yoktu. Bizler Êzidî toplumu ve özellikle Êzidî kadınlar olarak özyönetim sistemini kurma konusunda birçok yönden kurum ve kuruluşlarımızı inşa ettik ancak bağımsız bir ekonominin kurumsallaşmasını geç sağladık."

‘Ekonomi olmadan ayakta kalamayacağımızı gördük’

Ekonomi Komitesi’nin kuruluş sürecinde birçok zorlukla karşılaştıklarını dile getiren Hilwa Faqîr, "Bir yıldır bu komitenin üyesiyim. Elbette komiteyi ilk oluşturduğumuzda çok zorluklar yaşandı. Ama Rêber Apo'yu okuyan ve bu fikri öğrenmek isteyenler olarak gördük ki Rêber Apo ekonomiye çok önem veriyor ‘ekonomisi olmayan bir toplum kendi kendini yönetemez’ diyor. Êzidî kadınlar olarak bu bilgiye ulaştık, bunun için bağımsız bir ekonomi geliştirmeye daha fazla odaklanmalıyız. Hazır ürünlerle insanlar uzun süre geçinemez. Êzidî toplumu olarak ekonomi olmadan ayakta kalamayacağımızı gördük " diye konuştu.

‘İlk olarak su fabrikasını açtık’

İlk defa 4-5 projeyle çalışmaya başladıklarını, il etapta çok zorluklar çektiklerini söyleyen Hilwa Faqîr, şunları dile getirdi: “Proje geliştirmekte ısrar ettik ve vazgeçmedik. İlk su fabrikasını açtık ve o proje çok başarılı oldu. Çok zorlukları var ama artık insanlarımız o suyun çoğunu alıyor ve su ihtiyacını bu şekilde karşılıyor. Ayrıca Şengal toprakları tarıma çok uygun. Tarımda gördüğümüz en büyük zorluk su teminidir. Genel olarak Şengal'de su az ve mevcut konuma uzak. Mesela bazı toprakların tarım için çok verimli olduğunu görüyoruz ama bazen su sıkıntısından dolayı tarım yapamıyoruz.”

 

‘Halkın istekleriyle projeler geliştiriyoruz’

Tarım ve hayvancılık projelerinin yanı sıra lastik, pîrket ve arıcılık fabrikaları da açtıklarını dile getiren Hilwa Faqîr, “Halkın istekleri doğrultusunda ekonomik projelerini geliştiriyoruz çünkü bu ekonomi halkındır. Halkımız köy meclisleri aracılığıyla projelerini bize bildiriyor. Bu komiteye daha fazla kadının dahil edilmesi gerekiyor. Çünkü kadınların yapabileceği en önemli işlerden biri ekonomidir. Kurduğumuz tüm fabrikalarda ve projelerde kadınlar öncü konumdadır” dedi.

‘Şengal topraklarında yetişebilen her şeyi ekiyoruz’

 Özerk Komitesinin de ekmek, tatlı ve meyve suları üretilen projeleri hayata geçirdiğini belirten Hilwa Faqîr, “Bu projelerin çalışmaları ve faaliyetleri de oldukça başarılı. Bir işte kadın eli varsa ve özellikle Önder Apo'nun fikirleriyle eğitim görmüşse o kadın mutlaka büyük başarılar elde eder. Geleceğe yönelik birçok projemiz var. Şimdi Şengal topraklarında yetişebilen her şeyi ekiyoruz” diye kaydetti.

 

Ticari ve ekonomik faaliyetlerin gelişmesinin Şengal’in siyasi gelişmeleriyle de bağlantılı olduğunu vurgulayan Hilwa Faqîr, “Çalışmalarımızla ilgili görüş, uyarı ve önerileri alıyoruz. Yetişkinlerimizin en yaygın görüşü tarımla ilgilidir. Kendimiz için bir karar vermek için bu görüşleri alıyoruz ve onlara bu şekilde yaklaşıyoruz” Ekonomik kalkınmadaki temel amaçlarının projeleri yaygınlaştırarak gençlere iş imkanı sağlamak olduğunu dile getiren Hilwa Faqîr, “Çalışmalarımız iyi bir seviyeye ulaştı. Başlangıçtaki zorluklarımız sona erdi. Önümüzdeki dönemde planladığımız projelerin bir kısmını hayata geçireceğiz. Yakın zamanda tahin fabrikamızı da açacağız. Çocuklar için parklar açılacak, hazırlıklar yapılıyor” dedi.

‘Hedefimiz insanlarımızı bu topraklara bağlamak’

Şengal üzerinde birçok hesapların yapıldığına, her gücün Şengal'i kontrolü altına almak istediğine dikkat çeken Hilwa Faqîr, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Ama Şengal Êzidîlerindir. Hedeflerimizden biri insanlarımızı bu topraklara bağlamaktır. Gençler yurt dışına çıkıp başkasının yanında çalışmak yerine halkına hizmet etsin istiyoruz. Çünkü insan ülkesine ne kadar hizmet ederse gururla yürür. Ama kendinden başkasına yapsa her zaman onun kölesi olur. Buradan halkımıza bir mesaj vermek istiyorum; bu toprakları nasıl kullanırsanız o şekilde ürün alırsınız. Ne ekerseniz onu biçersiniz. Ancak topraklarımızı terk edersek bize üründe vermez verse bile kötü verir.”