Êlihli kadınlar hayatı yokluktan var ediyor

Ekonomik krizin getirdiği zorlu yaşama karşı direnen Êlihli kadınlar, ürettikleri ürünleri pazarda satarak geçimlerini sağlıyor. Hayat mücadelesi verdiklerini belirten kadınlar, birçok işi de dayanışma ile yaptıklarını söylüyor.

GÜLNUŞ ERGÜL

Êlih – Yaşamın her alanında emek veren ve üreten kadınlar, birçok engelle karşı karşıya kalsa da bu sıkıntıları minimum seviyede atlatmayı başarıyor. Êlih’in şehir merkezine bağlı Aydınlıkevler Mahallesi’nde kendi el emekleriyle yetiştirdikleri ürünleri satışa çıkaran kadınlar, kendi ayakları üzerinde durma mücadelesi veriyor. Êlih’e bağlı köy ve kenar mahallerden gelen yaklaşık 10 üretici kadın, Aydınlıkevler Mahalle Pazarı’nda köy ürünleri satıyor ve bu şekilde ekonomik gelir elde ediyor. Çoğu görüntü alınmasından ve fotoğraf çekilmesinden hoşlanmazsa da birkaçı ile röportaj yapma fırsatı yakalıyoruz.

 “Hayvan yemi almakta zorluk çekiyoruz”

Pazarda yoğurt satmaya gelen 60 yaşındaki Ayşe Barkan, hayvancılıkla uğraştıklarını, yaşanan ekonomik krizden ötürü yem almakta zorluk çektiklerini dile getirerek, “Êlih’in merkezde Bağlar Mahallesi’nde oturuyoruz ve hayvancılıkla uğraşıyoruz. Sabah namazıyla beraber uyanıp öncelikle inekleri sağıyorum. Daha sonra elde ettiğim sütten yoğurt yapıyorum. Yem fiyatları çok pahalı ve yemi satın almakta zorlanıyoruz. Hayat çok pahalı ama geçim sıkıntısı yaşadığımız için bazı zorluklara katlanmak zorunda kalıyoruz” diyor.

“Kuruttuğum üzümleri pazarda satıyorum”

Êlih’in Hesarê Köyü’nde yaşayan ve burada üzüm bağları olan 55 yaşındaki Kudret Alay ise, köyde üzümleri kuruttuğunu ve daha sonra kurutulan bu üzümleri pazarda satmaya getirdiğini söylüyor. Kudret Alay, “Büyük bir tepsinin içerisine yıkadığınız üzümleri diziyoruz. Karınca ve böceklerin gelmesini önlemek için tepsinin üzerini ince bir tülbentle örtüyoruz. Tepsiyi güneş gören bir yere yerleştirip 4-5 gün güneşin altında kurutmaya bırakıyoruz. Yaklaşık 24 derece sıcaklık, üzümlerin kuruması için en ideal derecedir. Üzümler tamamen kuruduğunda temiz cam bir kavanozda veya metal bir kabın içerisinde muhafaza ediyoruz” sözleri ile kuru üzümün yapım aşamalarını anlatıyor.  

“Emeğimle gelir elde ediyorum”

Üzüm yapımında kadınların daha çok emek verdiğini sözlerine ekleyen Kudret Alay, “Kadınlar hem emek veriyor hem de bu emeklerini geçim kaynağı olarak sunuyor. Kendi emeğimle gelir elde ediyorum. Sabah saat 06.00’da pazara gelerek kuru üzüm satıyorum. 9 çocuğum var, eşim çalışıyor bende kendi ayaklarım üzerinde durarak çocuklarıma ve kendime geçim kaynağı sağlıyorum” ifadelerinde bulunuyor.

“Kadın-erkek dayanışma içerisindeyiz”

Pazarda taze fasulye satan ve ismini vermek istemeyen 38 yaşındaki kadın, Êlih şehir merkezinde Beşevler Mahallesi’nde bağ ve bahçe işleriyle uğraştığını belirerek şunları söylüyor: “Bağ bahçe ekiminde evin erkek ve kadın bireyleri dayanışma içerisinde yer alarak bahçeye taze fasulye, salatalık, bamya ekiyoruz. Daha çok taze fasulye ekiyoruz, Temmuz ayında ekimine başlıyoruz. Bahçenin sulaması ve düzenlemesini beraber yapıyoruz. Hasat dönemi bittikten sonra daha sonra ürünümüzü satışa çıkarmak için pazara getiriyoruz. Sabah en geç 06.00’da pazarda oluyorum ve saat 11.00’da dağılıyoruz. Kışın ise ıspanak ve yeşil soğan ekiyoruz. Kış sebzeleri olan bu ürünleri de kışın pazarda satıyoruz.

“Hayat mücadelesi veriyorum”

Sonbahara doğru insanlar taze fasulyeleri konserve yapımı için kullanıyor ve bu yüzden de bu mevsimde satışlarımız çok iyi oluyor. 5 çocuğum var ve şuan eşim çalışmıyor. Eşim daha önce aşçılık yapıyordu, rahatsızlığından dolayı işi bıraktı. Kirada kalıyorum, bu yüzden hayat mücadelesi vermek zorundayım. Çünkü hayat çok pahalı ve geçim sıkıntısı yaşıyoruz.”