Türkiye’de bir yılda 277 kadın erkekler tarafından katledildi. Kadınlar en çok “güvenli alan” olarak tarif edilen evlerinde en yakınlarındaki erkekler tarafından öldürüldü. İktidarın kadın cinayetlerine yaklaşımı, cezasızlık politikası, eşitsizliğin derinleşmesi, kadınları koruyan yasaların uygulanmaması ve İstanbul Sözleşmesi’nin feshi şiddetin boyutlarını her geçen gün arttırıyor. Kadınlar, kendi yaşamlarında söz sahibi olmak istedikleri için ölümle yüz yüze bırakılıyor. Tüm bunların yanında ülkede giderek derinleşen ekonomik kriz kadınları daha da şiddet sarmalına itiyor. Kadın cinayetleri sayısını geçen şüpheli kadın ölümleri ise görmezden geliniyor. Bu bütün tabloyu sosyalist kadınlar ve kadın örgütü temsilcileriyle konuştuk. Dosyamızın ilk gününde Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Temsilcisi Nurşen İnal, düzenli olarak tuttukları raporlar üzerinden Türkiye’de kadın cinayetleri gerçeğini anlattı.

ELİF AKGÜL

İstanbul- Kadın cinayetlerine ilişkin çetele tutan Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun verilerine göre Mart 2021’den bu yana 277 kadın katledildi, 247 kadın şüpheli şekilde ölü bulundu.

2021’in Mart ayından bu yana öldürülen 277 kadının, neredeyse yarısı evli oldukları erkekler tarafından katledildi. Kadınların 125’i evli olduğu erkek, 29’u birlikte olduğu erkek, 21’i eskiden evli olduğu erkek, 83’ü eskiden birlikte olduğu erkek, 12’si babası, 12’si oğlu, 7’si kardeşi, 17’si akrabası, 1’i evlilik teklifini reddettiği erkek, 1’i konuşma isteğini reddettiği erkek, 24’ü tanıdıkları biri, 1’i kendisini ısrarlı takip eden erkek, 1’i tanımadığı bir erkek tarafından katledildi. 8 kadını katleden faillerin yakınlıkları ise bilinmiyor. Kadınlar en çok toplum tarafından “güvenli alan” olarak görülen evlerinde katledildi. Kadınların 132’si ateşli silahla öldürüldü. Bu veri de toplumdaki silahlanma oranını gösterdi. 

“Kadınların 187’si evinde, 33’ü sokak ortasında, 9’u ıssız bir yerde, 22’si arazide, 9’u arabada, 2’si parkta, 11’i iş yerinde, 4’ü otelde, 1’i barakada, 2’si apartman girişinde, 1’i okul önünde, 1’i minibüste, 1’i evin dışındaki tuvalette, 1’i avukatlık bürosunda, 1’i otoparkta, 1’i fabrikada, 1’i evinin önünde, 1’i sağlık ocağı bahçesinde, 1’i ise restoranda katledildi. Kadınların 9’unun nerede öldürüldüğü ise tespit edilemedi.”

Kadınlar en çok ateşli silahlarla öldürüldü

“Kadınların 132’si ateşli silah, 94’ü kesici alet, 26’sı boğularak, 9’u darp edilerek, 3’ü yakılarak, 2’si yüksekten atılarak, 2’si arabanın altında kalarak, 2’si demir çubukla vurularak, 1’i çekiçle vurularak, 1’i kafasına taşla vurularak öldürüldü. 2 kadının ise nasıl öldürüldüğü tespit edilemedi.”

Verilere henüz açıklanmayan Mart 2022 verileri dahil değil. Bu tablonun ne anlama geldiğini, erkek şiddetinin ardındaki nedenleri ve kadınların hangi sözle 8 Mart’a çıktıklarını verileri toplayan Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Temsilcisi Nurşen İnal ile konuştuk.

“Şüpheli kadın ölümleri kadın cinayetlerinin sayısına ulaştı”

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Temsilcisi Nurşen İnal, Türkiye’de her gün kadın cinayetlerine uyanıldığını hatırlatarak, kadınların yine en yakınlarındaki erkekler tarafından boşanmak istemek, barışmayı reddetmek, ilişkiyi reddetmek gibi bahanelerle kendi hayatına dair karar almak istemesi nedeniyle öldürüldüklerinin altını çizdi.

Son zamanlarda toplumun kadın cinayetlerine tepkisinin arttığını ifade eden Nurşen İnal, “Kadın cinayetlerini meşrulaştıramayacağını bilen failler, yeterli soruşturmanın yapılmadığını gören o failler kadın cinayetlerini şüpheli bırakmaya çalışıyor. İntihar etti, kendi yüksekten atladığı, şaka taşıyorduk, kaza oldu gibi bahanelerle kadın cinayetlerinin üzeri kapatılıyor. Yeterince kovuşturma ve soruşturma yapılmadığı için kadınların ölümü şüpheli kalıyor. Şüpheli kadın ölümleri kadın cinayetlerinin sayısına ulaştı. Bazı aylar bunu bile aşıyor” diye konuştu.

Kadınlar rakamlarda yer almıyor

Toplumsal cinsiyet eşitsizliğinden dolayı ekonomik krizden de en fazla kadınların etklendiğini belirten Nurşen İnal, ilk önce kadınların işten çıkarıldığına, düşük ücretli ve güvencesiz işlerde çalışmaya zorlandıklarına ve ev içi emeklerinin daha da arttığına dikkat çekti.

“12 milyon kadın ev işiyle meşgul, klasik tabirle ev kadını diye işsiz rakamlarında bile yer alamıyor. Kadınlar tüm bu yoksulluğun yanında bir de şiddetle mücadele ediyor. Tüm bunlara karşı eşit ve özgür yaşamak için binlerce kadın 8 Mart'ı kutlamak için sokaklarda, alanlarda olacak. Bizler de Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu ve Kadın Meclisleri olarak İstanbul Sözleşmesi'nden vazgeçemediğimiz için kadın cinayetlerini ve kadına yönelik her türlü şiddeti durdurmak için, 6284 Sayılı Koruma Kanunu'nu etkin uygulatmak için, soruşturmaların etkin yürütülmesi ve şüpheli kadın ölümlerinin aydınlatılması için, istihdama katılımımızın önündeki tüm engellerin kaldırılması için, istismar ve şiddet davalarında cezasızlığın son bulması, adaletin sağlanması için, eşit işe eşit ücret için, işyerlerinde taciz, mobbing ve baskının son bulması, sendikalaşma ve örgütlenme hakkımız için, nafaka hakkımız için, Medeni Kanun'daki tüm haklarımız için, gerici politikaların karşısında, laiklik için sokakta olacağız.”

YARIN: Kadın örgütlenmelerinin temsilcileri ne diyor?