Kadınların özgürlüğü için mücadele eden kadınlar: Zehra, Hebûn ve Emine anne- 2

Kongra Star’lı kadınlar Zehra Berkel ve Hebûn Mele Xelîl ve Emine Weysî’nin katledildiği Helincê Katliamı’nın 5’inci yıldönümü vesilesi ile konuşan Kongre Star’lı Zozan Bekir, kadınların mirasına sahip çıktıklarını belirtti.

BERÇEM CÛDÎ

Kobanê- Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan kadın özgürlüğü ekseninde geliştirdiği ekolojik, demokratik paradigmanın gelişiminde kadınlar her alanda öncülük etti. Bunun en somut örneği Kadın Devrimi’nin gerçekleştiği Kuzey ve Doğu Suriye oldu. Kadınlar toplumun değişim dönüşümünde, kadınların özgürlüğündeki aktif ve öncü rollerinden kaynaklı iktidarların hedefi oldu. Kadın tarihine Helincê Katliamı olarak geçen, katliamda bunlardan biri.

Kobanê’nin Helincê ilçesinde bir evde Türk devletinin bombardımanı sonucu Kongra Star Koordinasyon Üyesi Zehra Berkel, Şeran ilçesi Kongra Star sorumlusu Hebûn Mele Xelîl ve Kongra Star koordinasyon üyesinin annesi olan ev sahibi Emine Weysî katledildi.

Saldırılarla ne amaçlandı? Kadın öncüler nasıl bir miras bıraktı? Ardılları bu mirasa nasıl sahip çıkıyor tüm bu soruların cevaplarını Kuzey ve Doğu Suriye'deki Fırat Kantonu Kongre Star Koordinasyon Üyesi Zozan Bekir ile Helincê Katliamı’nın 5’inci yıldönümü vesilesi ile konuştuk.

‘Helincê katliamı büyük bir planın başlangıcıydı’

Zozan Bekir, Helincê Katliamı’nın kadın devrimini yok etmek için büyük bir planın başlangıcı olduğunu belirterek, “Helincê Katliamı şehitleri şahsında, kadın özgürlüğü projesini tamamlamak ve demokratik ve eşit bir toplum inşa etmek uğruna canlarını feda eden tüm kadın savaşçıları anıyoruz. Kobanê direnişinin zaferinden sonra, IŞİD çeteleri 25 Haziran 2015’te Kobanê halkına karşı vahşi bir katliam gerçekleştirdi ve onlarca çocuk, kadın, erkek ve yaşlının katledilmesiyle sonuçlandı. Bu katliamın yaraları henüz iyileşmemişti, Kobanê halkı 23 Haziran 2020’de gerçekleşen bir katliamla daha karşı karşıya kaldı. Bu katliamda, kadın özgürlüğüne öncülük eden, demokratik ve eşit bir toplum ve sistem inşa etmek için yorulmadan mücadele eden ve çalışan üç kadın katledildi. Türk devletinin saldırılarında ilk kez böyle bir yöntem kullanması, Türk devletinin Kuzey ve Doğu Suriye halkının ve kadınlarının direnişi ve ısrarı karşısındaki çaresizliğini göstermiştir. Türk devleti devrimimizi yok etmek ve ortadan kaldırmak amacıyla daha vahşi yöntemler geliştirmiştir” dedi.

‘Mücadele ve özgürlüğe ulaşma yolunu bize gösteren 3 kadın’

Zozan Bekir, bu katliamda katledilen üç kadına dikkat çekerek şöyle konuştu: “Yadê Emine, kalbini ve evini kadın emeğine ve çabalarına açan ve özellikle Kongra Star’ı destekleyen bir anneydi ve bu şekilde kadın devrimine karşı görevini yerine getirdi. Ayrıca Yadê Emine, tüm çocuklarını bu kimlik ve anlayışla, hepsinin farklı çalışmalarda rol ve misyon oynayacak şekilde yetiştirdi. Zehra da özgürlük, cesaret ve emek konusunda örnek gösterilebilecek bir kadın. Zehra, tüm zamanını kadınlara adamıştı, nerede ve ne zaman olursa olsun. Şehit Zehra, kişiliğinde kadın özgürlük projesini temsil ediyordu ve bunu toplumda kalıcı kılmak için her zaman hareket halindeydi. Devrimci Hebûn da sembollerden biriydi. Sağlık durumuna rağmen, her ilçe ve köyde aynı ruhla çalıştı. Kobanê'de kadın değerlerine dayalı demokratik ve ekolojik bir toplum inşa etmek için mücadele etti."

Kadınlar tüm ulusları kucaklayan demokratik toplumun inşasında öncü olacak’

Ulus-devletin hedefi haline gelen kadın ideolojisini anlatan Zozan Bekir, şunları dile getirdi: “Binlerce yıldır kendilerini daha güçlü ve daha büyük göstermeye çalışan egemen güçlerin ve erkek-devlet bilincinin saldırıları bu üç öncü kadını hedef aldı. Bu konuyu doğru değerlendirirsek, bu sistemin kimlik, varoluş, bilinçlenme ve örgütlenme korkusunun ortaya çıktığını teyit edebiliriz. Bu güçler ayrıca, kadınların gelişmesiyle birlikte toplumları ve dünyayı yeni bir alternatif sisteme götürecek değişikliklerin yapılacağını biliyorlar. Şu anda Ortadoğu ve dünyada yaşanan çatışmalar ve savaşlar, hepsi bu güçlerin hegemonyasının çıkarları içindir. Ancak kadınların uğruna savaştığı ve hatta canlarını feda ettiği dünya ve sistem, adalet, barış, demokrasi, eşitlik ve özgür yaşam zihniyetidir. Elbette mücadelemizi de Önder Apo’nun ideolojisine dayandırıyoruz. Dolayısıyla tüm egemen güçler ve Türk devletinin de endişeleri büyüdü. Bu güçler kadınların mücadelelerinde ciddi ve ısrarcı olduklarını gördüklerinde, kadınların Önder Apo'nun kadın özgürlüğü ve Demokratik Ulus sisteminde başarılı olacağını ve tüm ulusları kucaklayan barışçıl ve demokratik bir toplumun inşasında öncü olacağını anladılar."

Zozan Bekir, kadınların Abdullah Öcalan'ın projelerinin hayata geçirilmesinde temel unsur olduğunu belirterek, şöyle devam etti: "Önder Apo'nun projelerinin geliştirilmesi ve hayata geçirilmesi, bu sistemlerin varlığının başarısızlığı anlamına gelir. Ulus-devlet öyle yapmıştır ki onların dışında kimsenin toplumda etkin olmasını istemezler. Buna karşılık, Önder Apo'nun ideolojisi, bu moderniteye karşıdır. Önder Apo da mücadelesine bu temelde başlamış, kadınları mücadelesinin aktif ve temel bir parçası yapmıştır. Dolayısıyla, Önder Apo'nun jineolojiye gönderdiği bu son mesajda, yarım kalmış kadın özgürlük mücadelesinin tamamlandığını, pratik çalışmaları kaldığını söylüyor”

Önder Apo’nun mesajları, yaşanan onlarca katliama cevaptı’

Zozan Bekir, Abdullah Öcalan’ın kadın mücadelesine ilişkin değerlendirmelerinden duyduğu gururu şu şekilde dile getirdi: “Önder Apo’nun bu süreçteki değerlendirmeleri, tüm koşul ve şartlara rağmen, erkek devlet sisteminin kadın özgürlük projesini yok etme ve ortadan kaldırma yönündeki saldırı ve çabalarının, aslında kadınların kazanımlarını yok ettiği gibi, Önder Apo’nun mücadelesini ve projelerini de boşa çıkardığı anlamına geliyor. Türk devleti, Zehra’yı, Hebûn’u ve Emine’yi katlederek başladı ve son yıllarda aynı amaçla onlarca olay gerçekleştirdi. Bu, kadın özgürlük projesinin ve Demokratik Ulus’un, özellikle kadınları hedef alarak, bu projeleri yok etmek isteyen birçok düşmanının olduğunu gösteriyor. Bu bağlamda Önder Apo’nun mesajları, yaşanan onlarca katliama cevaptı. Önder Apo’nun inancı ve kadınların ısrarı, kararlılığı ve direnişiyle bu güçlerin planları boşa çıkarıldı ve projemiz tamamlandı.”

‘Kadın özgürlük projesi tamamlandı, uygulamaya başlıyoruz’

Zozan Bekir, değerlendirmelerini şu cümlelerle sonlandırdı: “Kadınların insansız hava araçlarının hareketinden dolayı toplantı, eğitim ve iş yerlerine ulaşamadıklarını çok kez hatırlıyorum. Kadınlar bu engellere başkaldırdı, bedel ödedi ve çizgilerinden geri adım atmadı. Kadınlar bugüne kadar komünlerden meclislere, siyasetten savunmaya ve çeşitli faaliyetlere kadar hayatın her alanında çalışıyorlar. Kadınlar ve Kobanê halkı olarak irademizin ve kararlılığımızın daha yüksek olduğunu teyit edebilirim. Kadın düşmanlarına yanıtımızı istenilen şekilde iletmek için örgütsel ve ideolojik çabalarımızı artırdık. Kadın örgütlenmesi, direnişi ve projeleri bu düzeye ulaştı. Yine de kadınların ‘Biz geleceğimiz için mücadele ediyoruz’ diyebilmesi için Suriye’de inşa edilen erkek devlet zihniyetine karşı, mücadele ediyoruz."