Jineoloji kadının bilgi, birikim ve bilimidir-2
Dicle Kulilk: Jineoloji Fakültesi tüm kadınların başarısıdır Rojava Üniversitesi’nde Jineoloji Fakültesi Sözcüsü ve Öğretim Görevlisi Dicle Kulilk, bölümün 2017 yılında kurulduğunu belirterek, Rojava Devrimi’nden sonra ikinci devrimin Rojava’da Jineoloji Fakültesi’nin örgütlenmesi ile yapıldığına dikkat çekti.
Dicle Kulilk: Jineoloji Fakültesi tüm kadınların başarısıdır
Rojava Üniversitesi’nde Jineoloji Fakültesi Sözcüsü ve Öğretim Görevlisi Dicle Kulilk, bölümün 2017 yılında kurulduğunu belirterek, Rojava Devrimi’nden sonra ikinci devrimin Rojava’da Jineoloji Fakültesi’nin örgütlenmesi ile yapıldığına dikkat çekti.
RONAHÎ NÛDA
Qamişlo – Jineoloji Bölümü Sosyal Bilimler ve Edebiyat Fakültesi 15 Ağustos 2017 tarihinde Qamişlo kentinde kuruldu. Jinwar Köyü’nün hemen ardından üniversitede Jineoloji Bölümü açıldı. Elbette ki devrim süreci boyunca birçok değişim ve dönüşüm oldu ve bunlardan biri de üniversite bünyesinde Jineoloji Bölümü’nün açılmasıydı. Tüm dünyada ilk kez kadının fikri, bilim ve varlığı bir üniversitede karşılık buldu.
Öğrenciler Jineoloji Fakültesi’ne başlamadan önce lisede Kürt dili, bilgisayar, demokratik modernite, sosyoloji, bilim ve araştırma temelleri üzerinden eğitim görüyor. Jineoloji Bölümü’nün Sosyal Bilimler ve Edebiyat Fakültesi’nde de öğrenciler tarih, felsefe, ekoloji, din ve inançlarda kadının rolü, özgürlük sosyolojisi, etik, estetik, araştırma yöntemleri, veri ve bulgu yöntemi, pedagoji dersleri ve en son olarak da bölümün stajerlik sürecinden geçiyor.
Jineoloji Bölümü Sosyal Bilimler ve Edebiyat Fakültesi tüm dünyanın dikkatini çekmeyi başardı. Fakülteye birçok ülkeden ziyaretler gerçekleşti ve bu çerçevede birçok konferans ve seminerler düzenlendi. Jineoloji, tüm dünyada büyük bir merak uyandırmayı başarmış özgür, eşit yaşam modeli yolunda ilerliyor.
Jineoloji Sözcüsü ve Öğretim Görevlisi Dicle Kulilk, Jineoloji Bölümü Sosyal Bilimler ve Edebiyat Fakültesi’nin kurulma amacı ve dört yıllık çalışmalarını değerlendirdi.
“Jineoloji Fakültesi’nin başlangıcı”
Dicle Kulilk, Jineoloji Fakültesi’nin ilk başlangıç adımını şu şöyle değerlendiriyor:
“Rojava Üniversitesi’nde kurulan Jineoloji Bölümü tüm dünyada ilk. İlk kurulma örgütlenmesi sürecinde birçok zorluklarla karşılaştık, çünkü Jineoloji sosyolojisi toplum içinde hiç tanınmıyordu. Jineoloji kendini Sosyal Bilimler ve Edebiyat Fakültesi içinde örgütlemesini yaptığında öğretici-öğretmenler konusunda çok sıkıntı yaşadık, çünkü kimse Jineoloji Bölümü’nü okumamıştı. Bu sıkıntıyı gidermek için ilk adım olarak isimler belirledik ve onlara tüm Jineoloji bilimi üzerinden eğitimler verdik. Üniversitede bölümümüz ilk başta 2017 yılında toparlandı ve artık öğrenciler bölümümüzü ziyaret ediyor. Başvurular alıyoruz. Tüm öğrenciler büyük bir merakla Jineoloji Bölümü’yle ilgileniyor. Biz de ilk adım olarak Jineoloji’nin amaç ve bağlantılarını onlara aktarıyor ve paylaşıyoruz. İlk başta öğrencilerimizin sayısı azdı, bunun nedeni de Jineoloji’yi tanımıyorlardı ve tanıtmak için de biz toplum içinde broşürler dağıttık. Aynı şekilde basın-medya yoluyla bilimi tanıtmaya çalıştık. Zamanla artık bilim fakülte içinde tanınmaya başlandı ve Jineoloji bilimi ile ilgili çok sayıda seminer verdik. Bunun yanında biz çok sayıda gözlem ve araştırma dosyalarını hazırladık. İlk yıl bizim için tecrübe oldu. Bunun için diğer yıllın eksikliklerini bir daha yaşamamak için sorunları bir bir tartışıyor ve çözüm buluyorduk.”
“Kadınlar binlerce yıllık enerjilerini ortaya çıkarabilirler”
Dicle Kulilk, fakültede kurulan Jineoloji’nin amacını şöyle aktarıyor:
“Jineoloji bilimi 2008 yılında Abdullah Öcalan tarafından Özgürlük Sosyolojisi kitabında önerildi. Jineoloji, Rojava Kürdistanı’nda kurulduğunda, kendimize ilk soru olarak “hangi temeller üzerinde kadınları bilgilendireceğiz” sorusunu sorduk. Öğrencilerimiz Jineoloji bilimini tanımadan önce baba ve erkek kardeşlerin fikir ve anlayışına çok bağlıydılar. Jineolojiyi tanımalarıyla yeni yeni erkek egemenlik zihniyetin farkına varıyorlardı. Amacımız kadınların binlerce yıllık içinde saklı kalan enerji ve kararlı duruşlarını açığa çıkartmak. Biz kadını küçük gören ideolojiyi ortadan kaldırmak ve kadın gerçekliğini gözler önüne sermeyi hedefliyoruz. Rojava Kürdistan devrimi kadın devrimi olarak tanınıyor. Kadınlar bu devrimde güçlerini örgütlediler ve kültür-sanat, toplumsal, ekonomik, diplomasi, askeri ve siyasi alanındaki var olan güçlerini ortaya çıkardılar. Burada ikinci devrim olarak da Jineoloji devrimidir diyebiliriz.”
“İki yıldır Jineoloji Fakültesi var”
Dicle Kulilk, Jineoloji Fakültesi’nde verilen eğitimle ilgili de şunları söyledi:
“Jineoloji Fakültesi iki yıldır var ve her yıl iki aşamadan oluşuyor. Fakülteden önce de Jineoloji lise derslerinde veriliyordu. Lise ile birlikte Jineoloji beş aşamadan oluşmakta. Öğrenciler fakülteye başlamadan önce Jineoloji konularını anlamada zorluk çekmemeleri için lise döneminde öğrencileri hazırlıyoruz. Hazırlık ya da lisede verdiğimiz dersler, Kürt dili, bilgisayar kullanımı, demokratik modernite kavramları, Jineoloji için başlangıç, sosyoloji, temel bilimler ve araştırmadan oluşuyor. Jineoloji Fakültesi’ne giriş aşamasında ise evrensel başlangıcında kadın tarihi, tarihte kadın ve erkeklere hangi roller verilir, kadının dindeki rolü, kadın filozofların felsefesi, ekolojik materyaller, din ve inançlarda kadın, özgürlük sosyolojisi, etik-estetik, pedagoji, araştırma, bulgu ve verilerin kurma yöntemleri ve en son aşama olarak da okullara geçiliyor ve stajerlik yapılıyor. Eğitimlerde en önemlisi de özgür eşit eşlilik ve kadını özgürleştirme teorisi. Bu eğitim hem teorik hem de pratik şekilde yapılıyor.”
“Öğrenciler kadın kurumları içinde çalışma yürütüyor”
Dicle Kulilk, fakülteyi bitiren öğrencilerin görevini de şöyle değerlendiriyor:
“Fakülte bitirildikten sonra öğrenciler kadın kurumları içinde çalışma yürütüyor. Bunun yanı sıra okullarda 10-11-12. sınıflarda Jineoloji öğretiyorlar. Jineoloji’yi okumayanlar çok fazla anlam veremiyorlar, onun için de Jineoloji Bölümü’nü bitiren öğrencilerimiz okul ve kurumlarda Jineoloji bilimini tanıtıyorlar. Biz her zaman öğrencilerimizi takip ediyor ve ziyaret ediyoruz. Jineoloji bilimi ile ilgilenen ve uğraşanların gerçekten de kişiliklerinde gözle görülür değişimler yaşanıyor. Jineoloji Bölümü’nü okuyanlar kendisinin farkına varıyor. Şuana kadar hiçbir öğrencimiz işsiz kalmadı, çünkü fakülteden öğrendiklerini içinde bulunduğu toplumla paylaşıyorlar.’
“2017 yılından bu yana 4 grup bu bölümü okudu”
Fakültedeki öğrencilerin durumunu da Dicle Kulilk, şuana kadar 4 öğrenci grubunun oluşturulduğunu ifade ediyor.
“2017 yılından bu yana 4 öğrenci grubu oluştu. Birinci gruptakiler; çıkışları olup kurum ve kuruluşlarda çalışma yürütüyorlar. İkinci grup; çıkış için projelerini sonlandırıp mezuniyetlerini bekliyorlar. Üçüncü grup ise; şuan ikinci sınıfı okuyorlar, kursların içindeler. Dördüncüsü ise hazırlık okulu-lise bitirdiler ve Jineoloji Fakültesi’ne başlayacaklar. Belirli bir sayı yok ancak bizim bölümümüzde kadın öğrenciler daha fazla. Diğer oluşumlar içinde de Araplar daha çok bizi ziyaret ediyorlar. Bazı Arap kuruluşları da Jineoloji Fakültesi’nde Arapça bölümünün açılmasını önerdiler. Tabi ki biz de bu öneriyi dikkate alıyoruz.”
“Fakültede eşit yaşam”
Fakülte içinde toplumsallığı yaratıklarını belirten Dicle Kulilk, konuşmasına şu sözlerle son verdi:
“Rojava Kürdistan’ı dışında Jineoloji Fakültesi Alman kurumlarının da dikkatini çekti. Hatta birkaç semineri Alman kurumlarıyla ortak verdik. Şimdi kadına yönelik şiddet üzerine bir kitap hazırlığı yapıyoruz. Biz Jineoloji Fakültesi’ni açtıktan sonra dışarıdan da birçok misafir bizi ziyaret etti ve seminerlerimize katılıyorlar. Bunun yanı sıra dışarıdan gelen misafirlerin bizim yaşam, yaklaşım ve ilişkilerimiz onların çok dikkatini çekiyordu. Yaratığımız toplumsallık herkesi etkiliyor. Öğrencilerin birbirleriyle olan ilişkilerini daha da güçlendirmek için seminer gruplarını oluşturuyoruz. Şuanda öğretmen ve öğrenci arasında hiçbir fark kalmadı diyebiliriz, çünkü eşit yaşamı esas alıyoruz. Eğitimdeki öğretici ve öğrenciler her iki taraf da birbirlerinden çok şey öğreniyor ve faydalanıyor. Sadece öğretmen eğitim veriyor ve öğrenci sınava giriyor sistemi yok. Her iki taraf da birbirlerinin sorumluluğunu biliyor ve bu şekilde eğitime katılıyor. Şuanda okulda daha çok tartışma ve fikir alışverişi önde. Ben öğrencilerime araştırma yöntemlerini öğretiyordum ve onlar da araştırdıklarını bana yorumluyor. Bu da bize göre en büyük başarıdır.”
Yarın: Nûjîn Derya: Jinwar kadın yönetim yeridir