Roj Kampı’nda kalan IŞİD’li iki kadının hikayesi

Roj Kampı’nda kalan Irak ve Alman vatandaşı olan IŞİD’li iki kadın, IŞİD içinde yaşadıklarını anlatarak pişmanlıklarını dile getirdi. Günahsız birçok insanın öldürüldüğünü belirten kadınlar, IŞİD zihniyetinin katliam ve zulüm üzerine kurulduğunu söyledi.

EBÎR MIHEMED

Qamişlo – Roj Kampı, Kuzey ve Doğu Suriye’nin Qamişlo’ya bağlı Dêrîk’te bulunuyor. Bu kamp Kuzey ve Doğu Suriye’nin Hesekê kentinde olan Hol Kampı’ndan sonra gelen en tehlikeli kamplardan biri. Bu kampta yüzlerce IŞİD çetesinin eşleri bulunuyor. Özerk Yönetim tarafından 2015 yılında kurulan kampta yaklaşık 800 aile yaşıyor. Bu da 2 bin 500 kişiye denk geliyor. Suriyeli mülteciler, Demokratik Suriye Güçleri’ne (QSD) teslim olan yabancı IŞİD çeteleri de burada bulunuyor. Kampta kalan Irak ve Almanya’dan olan IŞİD’li iki kadın ajansımıza konuştu.

11 yaşında bir çete ile evlendirildi

IŞİD’li bir erkekle evlendirildiğinde henüz 11 yaşında olduğunu belirten Hîba El-Ebas, “Onunla birlikte Suriye’ye geçtim. Ailem DAİŞ’li. Onlara katıldığımda 11 yaşındaydım. Ailem Yemenli bir çete tanıdı ve beni onunla evlendirdi. DAİŞ içinde yaşam çok zordu. Zindanda olduğumu hissediyordum. DAİŞ’in yanında özgürlük yoktur. Küçük bir çocuktum, ne suç işledim de beni bir çete ile evlendirdiler” dedi.

“Günahsız insanlar öldürüldü”

IŞİD’in kendisine yaptığı vahşeti anlatan Hîba El-Ebas, “DAİŞ içinde olduğumuz zaman birçok zulüm ile karşılaştık. Birçok günahsız insan DAİŞ terörünün kurbanı oldu. Dışardan gelen herkesi yakalayıp öldürüyorlardı. Hatta küçük çocuklar bile onların vahşetinden ve teröründen kurtulamadı. Çocuklar onlara katılmadığı için onları da katlediyorlardı. O çocukların hiçbir suçu yoktu. Bir gün Reqa’dayken bir erkeği nasıl öldürdüklerini gördüm. O olayı gördükten sonra o gece uyuyamadım. Çok vahşet gördük. DAİŞ’in yanında insanlık diye bir şey yok” şeklinde konuştu.

QSD ve Özerk Yönetim farkı

Özerk Yönetim ile QSD’nin IŞİD’li kadın ve çocuklara olan yaklaşımını gördüğünde yanlış yerde olduğunu fark ettiğini dile getiren Hîba El-Ebas, “Roj Kampı’na geldiğimde 14 yaşındaydım. Kürtlerin ne kadar farklı yaklaştığını gördüm. QSD ve İç Güvenlik Güçlerinin kadın ve çocuklara nasıl yaklaştığını kendi gözlerimle gördüm. O zaman iki taraf arasındaki farkı gördüm ve yanlış yerde olduğumu anladım. İlk buraya geldiğimde başımdaki örtüyü çıkardığım için DAİŞ’li kadınlardan korkuyordum. DAİŞ bana siyah örtüyü zorla giydirmişti. Ancak şuan kimse bana baskı uygulayamaz. Irak’ın beni geri istemesini istiyorum. Ailem DAİŞ’li ve Türkiye’ye kaçtığı için beni isteyemezler. Bu yüzden hükümetin beni istemesini istiyorum” ifadelerini kullandı.

Üç yıl IŞİD içinde kaldı

Almanya’dan 8 yıl önce gelen ve IŞİD’e katılan Zekiya ise hikayesini şu şekilde anlattı: “8 yıl önce Almanya’dan Suriye’ye geldim. 3 yıl DAİŞ içinde kaldım. Sonra kaçtım. 5 yıldır Roj Kampı’nda kalıyorum. Yanlış biriyle evlendim. Çete olan eşim beni kandırdı. Türkiye’de işi var diye ben ve küçük kızım onunla geldik. 8 yıldır anne ve babamı görmedim. Eşime ülkeme dönmek istediğimi söyledim ama DAİŞ’linin yanında sessiz kalmak zorunda kaldım. Eşimin Almanya ile DAİŞ içindeki davranışları çok uyuşmuyordu. Onların içinde kadının konuşma hakkı yoktu.”

İki kez evlenmek zorunda kaldı

IŞİD’te bekar kadının kabul edilmediğini ve bu yüzden iki kez evlendiğini aktaran Zekiya, “Suriye’ye geldikten sonra eşim öldürüldü. O süreçte yeniden evlenmek zorunda kaldım. Çünkü eğer evlenmeseydim kimse bana yardım etmeyecekti. İstesen de istemesen de evlenmeye mecbursun. Dışarı çıkmak bile yasaktı. İki kez evlendim ve 5 çocuğum var. En küçüğü 7, en büyüğü 17 yaşında. DAİŞ içinde özgürlük ve demokrasi yok” diye belirtti.

200 kadın onu öldürmek istedi

IŞİD zihniyetinin katliam ve zulüm üzerine kurulduğunu anlatan Zekiya, “DAİŞ zihniyetinde katletme ve zulüm var. Onların zihniyetinde hiç iyi bir şey yok. Başımdaki örtüyü çıkardığım için kamptaki DAİŞ’li kadınlar bize ‘siz kafirsiniz’ diyorlar. Söyledikleri kötü sözlerin hiç birine kulak asmıyorum. Kürtlerle bir sorunum yok. En büyük sorunum kamptaki DAİŞ’li kadınlarladır. Ancak ne yazık ki bende onlardan biriyim. Bundan birkaç ay önce bir erkek ile konuştuğum için 200 kadın beni öldürmeye çalıştı. Bir erkek ile konuşmak ulus olarak çok normal görüyoruz ama DAİŞ’in yanında bu ve her şey yasak. Beni bu saldırıdan kurtaranlar asayiş güçleriydi” diye konuştu. Eşini dinlediği için duyduğu pişmanlığı dile getiren Zekiya, “Buradan çıkıp normal yaşamıma dönmek istiyorum. Ailemi görmek istiyorum” dedi.