Qeremoxlu kadınlar evlerini direniş mevzisine dönüştürdü

On yıldır Türk devletinin saldırılarına maruz kalan Qeremox köyünde yaşayan kadınlar, köylerini terk etmeyerek evlerini birer direniş mevzisine dönüştürdüler.

BERÇEM CÛDÎ

Kobanê - Türk devleti, devrimin başladığı 19 Temmuz 2012’den bu yana Rojava, Kuzey ve Doğu Suriye topraklarına aralıksız saldırıyor. Özellikle sınır hattında kalan yerler hemen her gün saldırıya uğruyor. Bu nedenle Kobanê ve kırsalının sınır hatlarında yaşayan yurttaşlar, günlük olarak saldırıların hedefi oluyor.

Türk devleti 20 Kasım 2022’de insansız hava araçları, tank, top ve savaş uçaklarıyla Şehba’dan Derik’e kadar Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi’nin birçok alanını hedef aldı. Bu saldırılarda çok sayıda kişi yaşamını yitirdi ya da yaralandı. Saldırılar kapsamında, Kobanê’nin de birçok yeri bombalanırken bunlardan biri de  Qeremox köyüydü.

Ama bu Qeremox köyünün karşı karşıya kaldığı ilk saldırı değildi, Kobanê’nin doğusunda ve Bakurê Kürdistan’a sınır olan köy uzun zamandan bu yana Türk devletinin saldırına maruz kalıyor. Türk devleti birçok defa Qeremox’daki sağlık kurumları ve okulları bombaladı, köylüleri hedef aldı.

Türk devletinin tüm saldırılarına rağmen evlerini terk etmeyerek direnmeye devam eden Qeramox köyü kadınları ajansımıza konuştu.

‘Saldırılar şiddetlendi’

Köy sakinlerinden Zeyneb Sincar, “Türk devleti hemen her gün köyümüzü vuruyor. Bu saldırılarda farklı silah çeşitleri kullandı. Türk devleti ayrıca köy merkezini, ev, okul ve sağlık alanlarını bombaladı. Köyün tarlaları sınır hattında olduğu için tarlarını süren çiftçiler, hayvanlarını otlatan çobanlarda bombardımana maruz kalıyor. Çocuklar oyun oynarken, kadınlar toplanırken hedef alınıyorlar. Özellikle iki aydır saldırılar daha da şiddetlendi. Çocuklar korkmalarına rağmen artık bizim gibi saldırılara alışmaya başladılar. Qeremox köyü sakinleri olarak böylesi bir durumda yaşıyoruz. Ne zaman bombaların yağacağını bilmiyoruz” diye konuştu.

‘Direnişe öncülük edeceğiz’

Tüm korkulara rağmen yaşamı normal bir şekilde sürdürdüklerini ifade eden Zeyneb Sincar, “Tüm engellemelere ve korkulara rağmen hala evlerimizdeyiz. Yaşamımızı normal bir şekilde sürdürüyoruz. Çalışmalarımıza devam ediyoruz.

On yıldır bu durumda yaşıyoruz. Her geçen gün direnişimiz de büyüyor. Kadınlar olarak bu direnişe öncülük edeceğiz ve şehitlerin değerlerini koruyacağız” diye belirtti.

‘Topraklarımızın bir karışını da bırakmayacağız’

Qeremoxlu kadınlardan Temra Nesan ise Türk devletinin köyleri boşaltmak istediğini ifade ederek şöyle konuştu: “Köye yönelik saldırı saymakla bitmez. İlk defa bu tür bir saldırıya maruz kalmıyoruz. Bölgeye yönelik saldırıların hepsinde köye yönelikte saldırılar yapılıyor. Sadece maddi zarar değil, şehit ve yaralılarımızda oluyor. Bu son süreçte doçka, hawan, obüs ve insansız hava araçlarıyla bombardımanlara ve suikastlere maruz kalıyoruz. Bu saldırıların amacının farkındayız. Türk devleti sınır hattındaki köyleri boşaltmak istiyor. Bunu hiçbir zaman unutmayacağız. Biz ısrarcıyız; bu toprakların bir karışını bile boşaltmayacağız. Tam tersine tarlalarımızı ektik ve ekmeye devam ediyoruz.’’

‘Türk devleti savaş suçları işliyor’

 Türk devletinin Qeremox köyünde suç işlediğini ifade eden Temra Nesan, “Türk devleti köyümüze yönelik onlarca suç işledi. Bu çocuğun ayakları bombardımanda koptu. Okullar hedef alındı. Sağlık alanları hedef alındı.

Bunların hepsi savaş suçu değilse nedir? Evim bombardımana maruz kaldı. Nereye gideceğiz. Bir yere gitmeyeceğiz. Tüm köyde bu şekilde düşünüyor” ifadelerini kullandı.