Pakize Öztaş’ın annesinden adalet çağrısı: Kızımın hakkı yerde kalmasın

Tutak’ta 2020 yılının Mayıs ayında şüpheli bir şekilde yaşamını yitiren Pakize Öztaş soruşturması aradan geçen zamana rağmen tamamlanmadı. Suçlunun elini kolunu sallayarak dolaştığını söyleyen anne Jiyan Başboğa, adalet çağrısında bulunurken, “Kızımın hakkı yerde kalmasın” dedi. Aile avukatı ise dosyanın henüz soruşturma aşamasında olduğunu ve tamamlanmadığına dikkat çekti.

MEDİNE MAMEDOĞLU

Agiri - Ağrı'nın Tutak ilçesine bağlı Aşağı Kara Halit (Qerexalita Jêrê) köyünde yaşayan 2 çocuk annesi Pakize Öztaş (23), 2020 yılının Mayıs ayından evli olduğu Abdulkadir Öztaş ile yaşadığı tartışmanın ardından şüpheli bir şekilde hayatını kaybetmişti. Evliliği boyunca şiddet gördüğü ortaya çıkan Pakize Öztaş’ın hayatını kaybetmesinin ardından evli olduğu erkek Abdulkadir Öztaş, iki gün gözaltında kaldıktan sonra serbest bırakılmıştı. Pakize’nin ölümü üzerinden 19 ay geçmesine rağmen konuya dair açılan soruşturma ise halen tamamlanmadı. Soruşturmaya gizlilik kararı verilirken, suçluların aylardır cezasız bırakıldığına dikkat çeken anne Jiyan Başboğa, torunlarının olaydan sonra kendisine gösterilmediğine yer verdi. Jiyan Başboğa yaşananlara, “Eğer adalet olsaydı benim kızım ölmezdi, eğer adalet olsaydı bunlar olmazdı” sözleriyle tepki gösterdi.

“Sürekli hakaret ve şiddete maruz kaldı”

Kızının evlendiği günden bu yana sürekli hakaret ve şiddete maruz bırakıldığını söyleyen anne Jiyan Başboğa, kızının ölümünün şüpheler ile dolu olduğunu ifade etti. Kızının biri 2 diğeri 5 yaşında iki çocuğunu bırakıp böyle bir şeyi yapmayacağına dikkat çeken Jiyan Başboğa, şunları söyledi: “Benim kızım öldüğü gün bayram temizliği yapıyordu. Gidip fırça almak isterken o adam orada kızımı dövüyor. Dövdükten sonra da eve götürüyor. Baldızı bunu görüyor ama korktuğu için eve gidemiyor. Kızımı dövdükten sonra küçük oğlunu kucağına alıp evden çıkıyor. Kızımın üzerine de kapıyı kilitliyor. Dışarı çıkıp bir saat dışarıda kalıyor eve geldiğinde ise komşuları çağırıp kendini öldürdü demiş.  Tanıklar eve gittiğinde kızımın döşekte olduğunu söylüyorlar. Cenaze dakikalarca orda kalmış ambulansı bile çok sonra aramışlar.”

“Kızımı sürekli ölümle tehdit ediyordu”

Kızının gördüğü şiddet ve baskıya rağmen aylarca direndiğini ifade eden Jiyan Başboğa, karşı tarafın olaydan kurtulmak için kızına ‘deli’ sıfatı verdiğini söyledi. Kızının evli olduğu erkek tarafından sürekli ölümle tehdit edildiğine belirten Jiyan Başboğa, olayın üzerinin kapanmaması için iki yıldır mücadele ettiklerini vurguladı. Jiyan Başboğa, konuşmasının devamında şunlara yer verdi: “İnsan sebepsiz yere canına kıymaz. O adam ona sürekli hakaret edip dövüyordu. Kızıma en son ‘ölümün olacaksa benim elimden olacak’ diyordu. Kızım bana bunların hepsini anlattı. Kızımda bir hastalık olsaydı bir sorunu olsaydı ben bunları demezdim. Ama kızımın deli olduğunu söyleyip olayın üzerine kapatmak istediler. Kızım kendini öldürmedi. Olaydan sonra hiçbir şekilde torunlarımı bana göstermediler.”

“Adalet istiyorum”

Şüphelinin biran önce cezalandırılması gerektiğini ifade eden Jiyan Başboğa, bu noktada adalet çağrısında bulundu. Jiyan Başboğa, “Kızım iki çocuğunu bırakıp asla gitmez. Daha önce de defalarca kızımı dövdü. Kızım korkudan bizi arayamıyordu bile. Ona yapmadığı zulüm kalmadı. Ben kızımın hakkının yerde kalmadığını istemiyorum. Adalet, kanun ve hukuk varsa o adam cezasını çeker. Kızımı öldürdü ama iki senedir elini kollunu sallayarak ortalıkta geziyor” ifadelerinde bulundu.

HTS kayıtları şüpheliyi yalanladı

Başlatılan soruşturmaya gizlilik kararı verildiğini belirten dosya avukatı, dosyanın henüz soruşturma aşamasında olduğunu ve tamamlanmadığını kaydetti. Ailenin şikâyeti üzerine başlatılan soruşturmada HTS kayıtları ve otopsi raporlarının olduğunu söyleyen avukat, HTS kayıtlarında olay günü köyde olmadığına dair ifade veren şüphelinin kayıtlar incelendiğinde köyde olduğunun ortaya çıktığını ifade etti. Telefonlarda yer alan sms’lerin de incelendiğine değinen avukat, tanık ifadelerinde müvekkilinin son olarak şüpheli tarafından darp edilerek tanıkların yanından alındığına dikkat çekti. Soruşturmanın devam ettiğine değinen avukat, dosyada bilirkişi raporu için İstanbul’dan gelecek Adli Tıp Raporunu beklediklerini ifade etti.