NÛPELDA DENÎZ

Mexmûr- Şehîd Rustem Cûdî (Mexmûr) Mülteci Kampı’ndaki halk, 1990’lı yıllarda köylerinin Türk devleti tarafından yakılması nedeniyle zorla göç ettirilmiş ve Federe Kürdistan’a yerleşmek zorunda kalmışlardır. Bu süreçte halk, yedi kez yer değiştirmiştir ve nihayetinde son olarak Mexmûr Kampı'na yerleşmişlerdir. Mültecilik sürecinde kadınlar, büyük zorluklar ve sıkıntılarla karşılaşmış hem kendi hayatlarını hem de toplumlarını savunarak, tüm saldırılara karşı direnmişlerdir.

Bu direnişin önemli bir yönü, kadınların kendi aralarında örgütlenmeleridir. Mexmûr Kampı’nda 2002 yılında kurulan Kadın Vakfı; kadınların, gençlerin ve çocukların eğitilmesi ve güçlendirilmesi amacıyla faaliyet göstermeye başlamıştır. Vakıf, kurulduğu günden bugüne kadar, kadınlara iş imkânları sunmaya devam etmektedir. Kadın Vakfı çatısı altında, kadınların çeşitli alanlarda eğitim gördüğü okul, sağlık merkezi, kültürel etkinlikler ve el sanatları atölyeleri yer almaktadır. Kadın Vakfı, Türk devletinin ve KDP’nin ortak saldırıları, abluka ve ambargoya rağmen, çalışmalarını sürdürüyor ve kampta yaşayan kadınlara iş imkânları yaratıyor.

Vakıf Başkanı Zeynep Efe, Kadın Vakfı’nın kuruluş amacı ve gerçekleştirdiği projeler hakkında ajansımıza şu açıklamalarda bulundu.

‘Bu çalışmalar kadınların örgütlenmesi açısından önemli’

Vakfın bu zamana kadarki çalışmalarını sıralayan Zeynep Efe, şunları ifade etti: “Kadın Vakfı, 2002 yılında kadınları, gençleri ve çocukları bilinçlendirmek, eğitim vermek amacıyla kuruldu. Vakfın çatısı altında 5 anaokulu açıldı. 5-6 yaş arasındaki çocuklar burada ilkokula hazırlık eğitimi alıyor. Çocukların eğitimi çok önemli. Aynı zamanda kadınlar için bir el sanatları merkezi de kurduk, burada kadınlar eğitim alıyor ve kendi ekonomik bağımsızlıklarını kazanıyorlar. Ayrıca bu tür çalışmalar, kadınların örgütlenmesi ve onlara ekonomik fırsatlar yaratılması açısından önemli. Geçen yıl, 170 kadın el sanatları eğitimi başarıyla tamamlandı ve daha fazla kadının bu eğitimlere katılması için çaba gösteriyoruz. Ayrıca, genç kadınlar için fotoğrafçılık atölyesi açtık ve burada gençler fotoğrafçılığı öğreniyor.”

Saldırılar çocukların yaşamını etkiliyor

Zeynep Efe, Türk devletinin ve KDP’nin Mexmûr Kampı’na yönelik saldırılarına da değinerek, şunları söyledi: “2017 yılından bu yana Türk devleti, KDP’nin desteğiyle kampımıza yönelik ciddi saldırılar düzenliyor. Bu saldırılar özellikle çocuklar üzerinde büyük bir etki yarattı. Saldırılardan sonra çocuklar okula gitmekte zorluk çekiyorlar ve güvende hissetmiyorlar.”

‘KDP’nin engellemesinden kaynaklı pek çok proje yarım kaldı’

2014 yılında DAİŞ’in Mexmûr’a saldırısının ardından, bölgedeki siyasi engellemeler ve zor şartlarla karşılaştıklarını belirten Zeynep Efe, “2014’te DAİŞ’in saldırılarından önce, Kürdistan içinden ve dışından birçok kişi, okul ve Kadın Vakfı’na yardım etmek için destek sağladı. Ancak DAİŞ saldırıları ve KDP’nin 2019’daki baskılarıyla daha fazla engelleme ile karşılaştık. Bizim gibi vakıflar büyük zorluklarla karşılaşıyor. Birçok kez protesto gösterileri düzenledik ama KDP’nin baskıları nedeniyle yardım alamadık. Pek çok projemiz yarım kaldı. Kadınlara yönelik okulların açılması gibi projelerimiz hâlâ gerçekleşmedi” dedi.

‘BM’nin sorumluluğunu yerine getirmiyor’

Birleşmiş Milletler (BM) ve uluslararası yardım kuruluşlarının Mexmûr’a yönelik sorumluluklarını yerine getirmediğini ifade eden Zeynep Efe, “Mexmûr Mülteci Kampı, Birleşmiş Milletler’in denetiminde olsa da BM genelde bölgeye yeterli yardım göndermiyor. BM’nin sorumluluğu ve yükümlülükleri bu bölgedeki halk için yerine getirilmedi. Biz, yeni bir okul açmak için projeye başladık ve şimdiden bazı desteklerle okul kuruldu. Ayrıca çocuklar için bir çocuk merkezi kurmak istiyoruz ve bu çalışmalarımıza devam ediyoruz” şeklinde konuştu.

Kadınlara çağrı

Zeynep Efe, kadınlara ve gençlere çağrıda bulunarak sözlerini şöyle sonlandırdı: “Kadınlara ve genç kadınlara çağrımız, sahip oldukları fırsatları değerlendirmeleri ve bulundukları örgütlerde aktif rol almalarıdır. Kendilerini eğitsinler, gelişsinler ve kendi ayakları üzerinde durmak için çaba göstersinler. Kadınlar ve gençler, zorluklara karşı mücadele etmeli ve başka birinin etkisi altında kalmamalıdır.”