Kadınlar ülkelerinden mücadele deneyimini paylaştılar

Amal Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Koalisyonu ve yerel örgütler tarafından “Ailenin Korunması Ulusal Bir Haktır, Tecrübe ve Dersler” sloganıyla düzenlenen konferansa katılan kadınlar, Filistin'de şiddete karşı aile hukukunun uygulanmasını hızlandırmak için taleplerin arttığına işaret etti.

REFÎF ÎSLÎM

Gazze - Amal Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Koalisyonu ve yerel örgütler tarafından 1 Mart Salı günü Ramallah ile Gazze arasında bir konferans yapıldı. “Ailenin Korunması Ulusal Bir Haktır, Tecrübe ve Dersler” sloganıyla zoom üzerinden yapılan konferansa çok sayıda kadın katıldı. Kadın Bakanı Amal Hamad da konferansa gönderdiği bir video ile katıldı. Amal Hamad, Filistinli kadınların sosyal, politik ve mücadeledeki rolüne değer verdiğini ve onların haklarını koruyan bir yasanın uygulanması gerektiğini söyledi. Kadınlar konuya ilişkin ajansımıza değerlendirme yaptı.

Çalışmalar 18 yıldır var

Filistin'de ailenin şiddetten korunmasına ilişkin yasa taslağı üzerinde 2004 yılından bu yana çalışmalar yapıldığını söyleyen Kadın Hukuki Araştırma ve Danışma Merkezi yöneticisi Zeyneb El-Gunemi, ancak her zaman karşıt kampanyalarla karşı karşıya olduklarını ifade etti.

Taleplere kulak verilmeli

Filistin Halk Kurtuluş Cephesi Siyasi Büro üyesi Meryem Ebu Daqa da Aile Koruma Yasası'nın geçmesiyle taleplerinin karşılanmasını istediklerini belirtti. Kadınların toplumun yarısını oluşturduğunu sözlerine ekleyen Meryem Ebu Daqa, kadına yönelik şiddetle mücadele kampanyalarının sadece feministlerin değil aynı zamanda tüm ulusal güçler tarafından yürütülmesi gerektiğine işaret etti. Kadınları koruyan yasaların eksik olmasının Filistin toplumunu zayıflattığını dile getiren Meryem Ebu Daqa, Filistinli kadınların çeşitli şekillerde şiddete maruz kaldığını belirtti.

Deneyimler aktarıldı

Konferansta, Arap ülkelerinde Şiddete Karşı Aileyi Koruma Yasası’nı geçirme konusundaki deneyimler anlatıldı.

Nadiya Şemrux, 2008 yılında Ulusal Aile Koruma Ekibi Komitesi'nin oluşturulmasıyla başlayan Ürdün deneyimini anlatarak, “2016'da psikolojik, küçük yaşta zorla evlendirme ve diğer konularda aile içi şiddetin net bir tanımını iddia eden nihai bir dilekçe sunma çabalarımız CEDAW Sözleşmesi’ne kadar tüm uluslararası sözleşmelere uygun olarak devam etti” dedi.

Lübnan deneyimini anlatan Aida Nasrallah da şiddetin Arap kültürünün ayrılmaz bir parçası olduğunu söyledi. Erkeklerin kadınları “özel mülk” olarak gördüğünü belirten Aida Nasrallah, çocuk yaşta zorla evlendirme oranının yüzde 57,3'e ulaştığını ve cinsel istismarın son yıllarda arttığına dikket çekti. Şiddetin daha çok evde dört duvar arasında yapıldığını ifade eden Aida Nasrallah, kadınların şiddetten korunması gerektiğini vurguladı.

Sebah Selame ise Filistin deneyimlerini aktardı. Sabah Selame, Filistin'in Aileyi Şiddetten Koruma Yasası'nın, ilk taslağının Cumhurbaşkanına ve ardından Bakanlar Kurulu'na iade edilmek üzere gönderildiği 2011 yılından bu yana çalışmaların devam ettiğini söyledi.