Kadınlar katliamlara karşı harekete geçti: Aşiretler ve rusipilerle görüşülecek

Hasekê’de ard arda gelen katliamlar için kadınlar çalışmalarını sürdürüyor. Kongreye Star Hasekê Koordinasyonu üyesi Lîlav Hisên, Hasekê’de artan kadın katliamlarına ilişkin çalışmalarına hız verdiklerini ve bu kapsamda da aşiret ile “rûspi” olarak tanımlanan toplumun önde gelenleri ile toplanacaklarını kaydetti.

 

SORGUL ŞÊXO

Hasekê – Hesekê’de 30 Haziran günü aile erkekleri tarafından recm edilerek katledilen İda El Seydo ve hemen ardından babası tarafından boğularak katledilen Aya Mihemed için kadınlar günlerce sokaklarda katillerin derhal tutuklanarak en ağır cezalara çarptırılması ve toplumun vicdanının rahatlatılması için çağrılar yapmıştı. Kongreye Star Hasekê Koordinasyon üyesi Lilav Hisên, konuyla ilgili yürüttükleri çalışmaları ve kadın katliamlarının önünü almak için önümüzdeki süreçte yaptıkları eylem planlarını ajansımız yoluyla açıkladı.

“Toplum kaygılı”

Kadın katliamlarının bir anda üst üste yaşanıyor olmasından büyük üzüntü ve kaygı duyduklarını ve önünü alabilmek için dört koldan çalışmalar yürüttüklerinin altını çizen Lilav Hisên, “Kadına yönelik yaşanan sistematik şiddet sadece biz kadın örgütlerini değil toplumu da kaygılandırmaktadır. Bölgede radikal İslam’ın etkisi halen kendisini hissettirmektedir. Kadın cinayetleri ‘namus’ ve ‘din’ adı altında gerçekleşirken, elbette bununla ilgisinin olmadığını biliyoruz” diye konuştu.

“Halen kadını kurban görme yaklaşımı var”

Kuzey Doğu Suriye topraklarının neredeyse on yıla yakınlaşan bir halk devrimi sürecinden geçtiğini ve bunun çocuk, genç, kadın ve erkek toplumun tüm kesimlerinde kadına bakış açısında olumlu anlamda bir değişim yarattığını anlatıyor Lilav Hisên. Ancak tüm olumlu gelişmelere rağmen uzun yıllar IŞİD ve türevi örgütlerin denetiminde kalan yerleşim yerlerinde şiddet unsurunun daha sık görülmesinin bir tesadüf olmadığının da altını çizen Lilav Hisên, “Halen kadını örf adet, töre adı altında kurban görme yaklaşımları var. Hasekê’de üst üste yaşanan katliamlar bunun sonucudur. Bilhassa Arap toplumunda kadına yönelik şiddette bir azalma söz konusu olsa bile savaşın tesiriyle de şiddet sarmalarından tamamen kurtulamamış olma da var” dedi.

Kadın özgürlüğü için toplumu özgürleştirme iddiası

Lilav Hisên, “Arap kökenli toplumumuzda binyılların ataerkil zihniyeti ve beraberinde getirdiği toplumsal cinsiyetçi bakış açısı tam anlamıyla kırılmış değil. Kadın özgürlüğü konusunda halen düşman yaklaşımlar söz konusu. Kız çocuğu evine geç geldiği için babası tarafından ‘namus meselesi’ olarak addediliyor ve katlediliyorsa siz artık düşünün” diye belirtti. Kadının özgürlüğünün toplumun özgürlüğü ile de bağlantılı olduğu için özgür kadını yaratarak, özgür toplumu da yaratmanın kendileri için amaç olduğu vurgusunu yapan Lilav Hisên, bunun uzun vadeli, zor ve zahmetli, sancılı bir süreç olduğu hatırlatmasını da yapmayı unutmuyor.

“Toplumun önde gelenleri ile bir araya gelinecek”

Hasekê’de katledilen iki çocuğun ardından çok sayıda eylem, etkinlik ve hukuki girişimde bulunduklarını aktaran Lilav Hisên, son olarak tüm kadın örgütleri ile bir araya gelerek eylem planlaması çıkardıklarını söyledi. Kuzey Doğu Suriye’de bulunan tüm örgütler ve bünyelerinde bulunan kadın yapılanmaları, feminist örgütler ve kadın örgütleri ile konuyu masaya yatırdıklarını ifade eden Lilav Hisên, “Planlamalarımızdan biri de toplumun önde gelenleri ile bir araya gelmek. Aşiret yönetimleri ile toplantılar yapmak. Toplumda karşılığı olan kişilerle bir araya gelerek yaşanan katliamlara ilişkin tavır sahibi olmalarını sağlayabilmeyi amaçlıyoruz. Elbette bunun yanı sıra kadınlar olarak eylemlerimiz de sürecek” dedi.

Yaşanan katliamlar ile ilgili hazırladıkları raporlarını Hasekê Adalet Divanı’na teslim ettiklerini ve davaların da takipçisi olacaklarını ekliyor sözlerine Lilav Hisên.