NEXEM KERACA

Gazze- Kadına yönelik şiddetin birçok yöntemi var. Bunlardan bir de cinsel şiddet. Bu şiddet biçimi kadınların sürekli acı çekmesine kimi zaman ise ömür boyu psikolojik sorunlar yaşamasına neden oluyor. Doğum Sağlığı Uzmanı Wafaa Abu Hashish, cinsel şiddet kavramı ve bunun başta genç kadınlar olmak üzere tüm kadınlar üzerindeki etkileri üzerine ajansımıza konuştu.

Cinsel şiddetin etkileri

Cinsel şiddetin olumsuz etkilerinin çok fazla olduğunu vurgulayan Wafaa Abu Hashish, “Kadınlara ve kız çocuklarına yönelik cinsel şiddet, akraba veya yabancılar tarafından uygulanıyor. Tecavüz, tehdit, sindirme, tüm bunlar yasadışıdır, din dışıdır ve insanlık dışıdır. Cinsel şiddet, kadınlar üzerinde ciddi ve olumsuz sonuç ve etkiler bırakmaktadır. Bunların arasında intihar etme ve yine ‘namus’ adı altında kadının katledilmesi yer almaktadır. Cinsel şiddet ayrıca toplum üzerinde de büyük etkiler bırakmaktadır. Toplum cinsel şiddete maruz kalan kadına ‘iyi’ bir gözle bakmamaktadır” diye konuştu.

Kadınların tüm yaşamını olumsuz etkiliyor

Cinsel şiddetin artmasının nedenlerine değinen Wafaa Abu Hashish, “Bunun birçok nedeni var. Siyasi, ekonomik sıkıntılar, işsizlik, geç evlilikler ve toplumun ahlak ölçüleri kimi nedenler arasında. Erkeklerin uyuşturucu kullanması da kadına yönelik cinsel şiddet uygulamasının nedenleri arasında yer alıyor” ifadelerini kullandı. Wafaa Abu Hashish, cinsel şiddet gören kadınların ciddi psikolojik sorunlar yaşadıklarını ve bunun da ruhsal sıkıntıya yol açtığına işaret etti. Fiziki istismarda da kadınların fiziki sağlık sorunları yaşadıklarını anlatan Wafaa Abu Hashish, cinsel şiddetin, kadının toplumdan uzaklaşmasına ve sürekli yalnız kalmasına neden olduğuna dikkati çekti.

Ensest ilişki pandemide arttı

Cinsel şiddetin bir başka türü olan ensest ilişkiye de değinen Wafaa Abu Hashish, “Ensest aile içindeki ilişkidir. Ailenin bir üyesinin ailenin diğer bir üyesini istismar etmesi demektir. Evlenmeleri dinen ve ahlaki olarak yasaklamış olan, yakın kan bağı olanlar arasındaki cinsel ilişkidir. Eskiden beri bu vahşi olaylar kadınların başına geliyor. Kadınlar, baba, ağabeyi, amca veya dayıları tarafından cinsel istismara uğruyor. Korana virüs ile birlikte gelen kısıtlamalar da bu tür olaylarda artış yaşandı. Erkekler evde kaldıkları süreç içerisinde eşlerine ve çocuklarına şiddet uyguladı” şeklinde konuştu.

Kadınlar gizlilik istiyor

Basının bu konuda sınırlı bir rol oynadığını kadın örgütlerinin ise farkındalık yaratarak, aileleri ve kadınları eğiterek ve radyo programları yaparak üzerine düşen görevi yerine getirdiğinden söz eden Wafaa Abu Hashish, cinsel şiddetin bitirilmesi gerektiğini vurguladı. Wafaa Abu Hashish, birçok vakada mağdurların kendileriyle gizlice ilgilenmeleri istediğini belirtti.

Katı yasalar çıkarılmalı

Cinsel taciz yasasına değinen Wafaa Abu Hashish, yasanın çoğu zaman yürürlüğe girmediğini belirtti. Çoğu zaman kadınların saldırganlarla evlendirildiğini sözlerine ekleyen Wafaa Abu Hashish, “Bir kız çocuğu reşit değilse ve tecavüze uğramışsa hapisle cezalandırılır. Ancak sanık bir muhtarın oğlu veya aile reisi ise cezalandırılmıyor. Onun yerine kadın cezalandırılıyor. Kız çocuğu regl oluncaya kadar evde tutuluyor ve daha sonra ise hemen evlendiriliyor. Bu konuda cinsel şiddeti önlemek için katı yasaların çıkarılması gerekir” ifadelerini kullandı.

Farkındalık kampanyaları yürütülmeli

Kadınlara ve kız çocuklarına yönelik cinsel şiddeti azaltmak için izlenmesi gereken mekanizmalar ve yöntemler hakkında da konuşan Wafaa Abu Hashish, “Cinsel şiddete, okul müfredatında yer verilmelidir. Ayrıca örgüt ve dernekler, kadınların korunması için güçlü atölye çalışmaları ve farkındalık kursları düzenlemelidir. Cinsel tacize karşı gelişmiş yöntemler ve kampanyalar geliştirilmelidir. Cinsel taciz ve suç işleyenleri cezalandıracak bir yasa çıkarılmalıdır” dedi.

10 yaşındaki çocuğa tecavüz

Bir kız çocuğunun cinsel saldırıya uğraması olayını anlatan Wafaa Abu Hashish, şunları söyledi: “Annesi babası boşanan ve her biri başkalarıyla evlendiği için 10 yaşındaki kız çocuğu dedesiyle kalıyordu. Dedesinin evi sağlık ve toplum açısından güvenli değildi. Bu çocuk 3 kez tecavüze uğradı. İlk başta 17 yaşındaki amcasının tecavüzüne uğruyor. Daha sonra dedesi onu başörtüsü takmaya zorluyor ve tecavüzü kimseye söylememesi konusunda tehdit ediliyor. Bu olay kız çocuğu annesini ziyaret ettiği sırada ortaya çıktı. Anne kızının iç çamaşırında kan lekeleri görüyor. Anne önce kızının regl olduğunu düşünüyor. Kızını uzman bir doktora götüren anne kızının tecavüze uğradığını öğrendi. Bu olay duyulduktan sonra psikolojik ve sağlık anlamda destek verdik. Psikoloji kurumu çocuğun babasıyla birlikte olayı izledi. Dedesi her ne kadar önce inkar etse de daha sonra itiraf etti. Kız çocuğu dedesinden alınarak, nenesine verildi. Kız çocuğu şuan nenesinin yanında kalıyor.”

https://www.youtube.com/watch?v=nMfsBthV33E&t=2s