Gazze’de halk salgın hastalıklarla karşı karşıya

Doktor Nur Al-Şawa, Gazze’de halkın salgın ve bulaşıcı hastalıklarla karşı karşıya kaldığına dikkat çekerek, ilaçlarına erişemeyen kanser, böbrek gibi kronik hastalıkları olan yurttaşların hayatlarının risk altında olduğuna vurgu yaptı.

RAFIF ESLEEM

Gazze – İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik 7 Ekim 2023 tarihinde başlattığı saldırılar dünyanın gözü önünde tüm acımasızlığıyla sürüyor. 40’tan fazla çocuk açlık nedeniyle hayatını kaybederken, 3 bin 500 çocuk yetersiz beslenme nedeniyle ölüm tehlikesiyle karşı karşıya. Yerinden edilenlerin barındığı merkezlerin kalabalık olması nedeniyle özellikle kadın ve çocuklar, salgın ve bulaşıcı hastalıklara karşı savunmasız.

Doktor Nur Al-Şawa, İsrail’in saldırılarda Gazze’ye attığı tonlarca patlayıcı maddenin yeraltı sularını kirletmesi nedeniyle bulaşıcı hastalıkların arttığına dikkat çekti. İsrail’in savaş kurallarını çiğneyerek gıda tırlarının Gazze’ye girişini engellemesi nedeniyle yaşanan yetersiz beslenmenin halk sağlığını olumsuz etkilediğini dile getiren Nur Al-Şawa, “İnsanların sağlıklı beslenmeleri için balık, et, süt, peynir, meyve, sebze tüketmeleri gerekiyor ancak Gazze Şeridi’nde saydığım bu ürünler saldırılar nedeniyle maalesef yok” dedi.

Yetersiz beslenme ve kuyu suyu hasta ediyor

İnsanların yetersiz beslenme nedeniyle ihtiyacı olan protein, vitamin, kalsiyum, demir gibi mineralleri alamaması nedeniyle bir çok hastalığa yakalandığını dile getiren Nur Al-Şawa,  “Konserve yiyeceklerin koruyucu maddelerle doyurulmuş temel bir yemeğe dönüşmesi, vücutta kalıcı karın şişkinliği veya şiddetli ishal oluşmasına neden olur. Konu sadece yiyeceklerle sınırlı değil. Gazze Şeridi’nde su ihtiyacını karşılamak için kazılan kuyulardaki suyun kullanımı nedeniyle bağırsak ve sarılık gibi hastalılar ortaya çıkıyor” diye konuştu.

‘İnsanların bağışıklık sistemi çöküyor’

İnsanların bağışıklık sisteminin çökmesiyle beraber hastalanmaya başladıklarını dile getiren Nur Al-Şawa, “Ciltte lekeler ve mantar hastalıkları ortaya çıkarken, baş ve kaş bölgelerindeki kıllar dökülerek kellik oluşuyor. Banyo için gerekli olan temiz suya erişilmemesi nedeniyle bitlenme görülüyor. Hastalıklar, kadınlar ve çocuklar arasında daha çok ortaya çıkıyor. Hastalıkların tedavisinde kullanılması gereken ilaçlara da ulaşılamıyor. Kanser hastaları ve vitiligo gibi hastaların ilaçları bulunmuyor” dedi.

‘Hastalar acılarını dindiremiyor’

İlaçlarına erişemeyen kanser, böbrek, tansiyon ve şeker gibi kronik hastalıkları olanların çektiği acıların katlandığına dikkat çeken Nur Al-Şawa, “Hastalar acı çektikleri için çığlık atıyorlar. İnsanlar bu acıları nasıl dindireceklerini bilmiyorlar” diye kaydetti. Hastanelerin kuşatılması, yetersiz sağlık personeli ve tıbbi yetersizlik nedeniyle sağlık sisteminde ciddi bir çöküş yaşandığını vurgulayan Nur Al-Şawa, dispanser gibi sağlık merkezlerinin hastanelere dönüştürüldüğünü anlattı.

Yataklı tedavinin yetersiz olduğunu ve sadece ağır vakaların ameliyat edilebildiğini aktaran Nur Al-Şawa, “Anestezi olmadan sezaryen ameliyatlar gerçekleştiriliyor” dedi. Öte yandan bebek ve çocukların gerekli aşılarının da yapılamadığını söyleyen Nur Al-Şawa, “Aşıların yapılamaması ve yetersiz beslenme bağışıklık sistemini olumsuz etkileyerek çocukların sağlığını bozuyor” dedi.