ŞÎNYAR BAYİZ

Süleymaniye- Türkiye’nin Federe Kürdistan Bölgesi’ne yönelik saldırıları devam ederken, Federe Kürdistan'da güvenli bir yaşam sürmek için bulunan siyasi mültecilerin, Türkiye’ye bağlı MİT elemanları ve bölgedeki bazı işbirlikçilerin desteğiyle katledildikleri gündemde.

Süleymaniye'de Deniz Restaurant'ın sahibi olan Kuzey Kürdistanlı siyasi mülteci Mehmed Zeki Çelebi'nin 17 Mayıs'ta öldürülmesi, Kürdistan Bölgesi'ndeki güvenlik durumunun yetersizliğini ve   mültecilerin Federe Kürdistan'da korkusuz ve özgürce yaşayabilecekleri düzeyde olmadığını gözler önüne serdi. Federe Kürdistan’da yaşayan Kürt siyasi mülteciler, konu hakkında ajansımıza değerlendirmelerde bulundular.

“Federe Kürdistan bizim için güvenli değil”

Federe Kürdistan'da yaşayan Doğu Kürdistanlı mülteci Pirşeng Şaho, işgal politikaları nedeniyle hayatlarının tehlikede olduğunu ve faillerin yetkililer tarafından herhangi bir soruşturma yapılmadan serbestçe gelip gittiklerini belirtti ve şöyle konuştu:

“Hükümet ve ilgili taraflar bu mülteci zulmüne karşı durmalıdır. Mültecilerin içinde bulunduğu durum tehlikeli bir durum ve hepimiz hayatımızdan endişe ediyoruz. İlgilileri canımızı korumaya çağırıyorum, çünkü işgal politikası nedeniyle anavatanımızdan göç ettik, barışçıl bir yaşam sürmek için Federe Kürdistan'a taşındık.”

"Kürt mülteciler, Kürt vatandaşı olarak kabul edilmiyor "

Rojava Kürdistan’ından olan mülteci Zuleyxa Musa Berxo, aslen Kobaneli olduğunu ve Federe Kürdistan’da yaşadığını söyleyerek, Mehmed Zeki Çelebi’nin katledilmesiyle ilgili şunları ifade etti:

“Türkiye, siyasi görüşleri nedeniyle Zeki Çelebi'yi tutukladı daha sonra serbest bıraktı. Bundan dolayı  Zeki Çelebi, mecbur kalıp  Federe  Kürdistan'a göç etmek zorunda kaldı ve orada siyasi mülteci olarak kaldı. Ancak hükümet ve ilgili taraflar Federe Kürdistan'da Kürt mültecileri, Kürt vatandaşı olarak kabul etmedi ve Zeki Çelebi’yi koruyamadı. Siyasi sığınmacıların bu durumu, PDK ve Barzani ailesinin Türk devletinden devraldığı ve mültecilere yönelik baskılar uyguladığı politikaların bir sonucudur. Sadece Erbil'de değil, Süleymaniye gibi birçok şehirde de casuslar siyasi mültecileri öldürmeye çalışıyor. Bütün Kürtleri birleşmeye ve düşmana karşı durmaya çağırıyorum, Kürtler birlik olursa, düşman Kürdistan topraklarını işgal edip Kürtleri yok edemeyecek."

“Farklı bir politika yürütülerek, Kürtler yok ediliyor”

Federe Kürdistan'da yaşayan Kuzey Kürdistanlı mülteci Barış Qeraxar, Türkiye’nin KDP ile işbirliği yaparak Federe Kürdistan topraklarına yönelik saldırılarını artırdığını ve bu saldırılardan sonuç alamayınca farklı bir politika izleyerek, siyasi mültecileri katlettiğini kaydetti. Barış Qeraxar, ”Kürdistan Devrimi ve PKK gerillaları, Kürtleri ve Kürdistan topraklarını yok etme çabalarının boşuna olduğunu ve Türk devletinin Kürt halkını hedef alamayacağını belirtmişlerdir. Türkiye dağdaki yenilgisini kabul etmiyor, şehirlerde saldırılara başladı ve Kürtleri açıkça öldürüyor. Kürt özgürlük savaşçıları, dağlarda işgale karşı savaşırken Kürt halkına güç veriyor. Maalesef aydınlar şehri olarak bilinen Süleymaniye’de, ana caddede bir Kürt'ün öldürülmesine izin veriliyor. Şunu bilmeliyiz ki, ya Kürdistan’ı özgürleştirip birlikte yaşayacağız ya da hepimiz Kürdistan özgürlük savaşında şehit olacağız” diye konuştu.