Fas’ta deprem kadınların işlerini de ellerinden aldı
Depremin büyük yıkıma neden olduğu Fas’ın Al Huz vilayetindeki kadınlar, yaşadıkları felaketin ardından işlerini de kaybettiler. Kadınlar, çadırlarda zor koşullar altında yaşam mücadelesi veriyorlar.
RAJA KHAYRAT
Marakeş- Fas'ta 8 Eylül’de meydana gelen depremde 2 bin 946 kişi hayatını kaybederken, 5 bin 674 kişi ise yaralandı; binlerce kişi ise hâlâ kayıp. Depremden en çok etkilenen Al Huz'lu kadınların birçoğu işini kaybetti ve gelir getirici projeleri durduruldu. Al Huzlu kadınlar, zorlu yaşam koşullarının hayallerinin gerçekleşmesini bir süre geciktireceğinin farkında olsalar da, daha iyi bir yarının, evlerini yenilemenin ve eski hayatlarına dönmenin umudunu taşıyorlar.
Depremde evi hasar gören kadınlardan Latifa Maumay, Al Huz vilayetinin Asni ilçesine bağlı Tamasset köyünde ebeveynleri ve çocuğuyla birlikte köyün diğer sakinleri gibi bir çadırda yaşıyor. Depremden önce Tokart köyünde bir dernekte çalıştığını kaydeden Latifa Maumay, “Kız çocuklarına ve kadınlara dikiş-nakış ile evde yapabilecekleri bazı el sanatlarını öğretiyordum. Bugün bize devam etme fırsatı bırakmayan deprem nedeniyle işsizim. Öte yandan kuaför ve kına sanatçısı olarak da çalışıyordum. Depremden kaynaklı yapılması planlanan düğünler de durduruldu. Şimdi çadırlarda zor şartlar altında çocuklarımla birlikte bir yaşam sürüyorum” dedi.
Öğretmendi bakıcılık yapıyor
Al Huz köylerindeki diğer kadınlar da deprem nedeniyle işlerini kaybetti. Asalda köyünde yaşayan Ayşa Moho da yaşadıkları şu sözlerle anlattı: “Depremden önce komşu Toukart köyünde öğretmendim. Deprem nedeniyle aileler çocuklarını okula göndermek istemedi. Üç yıllık öğretmendim. Çocukları ve işimi çok seviyordum ve işi bırakabileceğimi hiç düşünmemiştim. Annem ve erkek kardeşimle yaşıyorum. Şimdi bir çocuğun bakıcılığını yaparak para kazanmaya çalışıyorum. Babam elektrik ve su kurumunda işçiydi. Ölmeden önce bize bıraktığı gelir ailenin tüm ihtiyaçlarını karşılamaya yetmiyor.”
Tüm ailenin sorumluluğunu aldı
Annesinin büyük zorluklarla biriktirdiği parayla evlerine bazı eşyalar aldığını ancak deprem nedeniyle her şeyi kaybettiklerini belirten Ayşa Moho, “Kardeşim hâlâ okuyor. Babam öldükten sonra ailenin sorumluluğunu üzerimde hissettim. Birileri köylülere 80'e yakın karavan getirmiş, bunlar da yaşanabilir hale getirilecek şekilde hazırlanmış ve gerekli donanıma sahip. Şimdi annem ve ağabeyimle birlikte orada yaşıyorum ve onlar da eskisinden çok daha iyi durumdalar. Köyümüzde 450'ye yakın aile var ve bu konutlardan yararlananların sayısı az” şeklinde konuştu.
Terzilik yapıyor
Asni bölgesinde dikiş-nakış atölyesi sahibi Fatıma Yuzalın ise deprem öncesinde bölge kadınlarının ihtiyaçlarını karşılayan atölyede her yıl 40'a yakın kadın ve kız çocuğunu eğittiğini anlattı. Fatıma Yuzalın, kız çocuklarına ve kadınlara el sanatlarını öğrettiği atölyenin deprem nedeniyle çöktüğünü kaydederek, “Yağmur nedeniyle makinalarım zarar görüyordu bende dikiş makinalarını çadıra taşımak zorunda kaldım. Şimdi Asni’nin tek terzisiyim” dedi.