“Dünyanın sesimi duymasını Efrin’de yaşananları görmesini istiyorum”
Hastaneye giderken karnındaki bebeği ile birlikte katledilen Neimet Behcet Şexo’nun akrabası E.M, olayın gerçek boyutunu anlattı. Hamile bir kadının katledilmesine E.M, Efrin’de yaşananlar karşısında ses çıkarılması gerektiğini söyledi.
SARA ŞÊX HESEN
Halep- Türkiye ve ona bağlı güçlerin Efrin’de işlediği hak ihlalleri bitmek bilmiyor. Bu ihlallerden en çok ise kadınlar nasibini alıyor. İki ay içinde 219 kişinin Türkiye’ye bağlı güçler tarafından kaçırıldığı belirtiliyor. Efrin İnsan Hakları Örgütü, 11 Ekim’de Kawa Dörtyolu’ndaki patlamanın ardından 32 yaşındaki hamile Neimet Behcet Şexo’nun, kendini patlatmaya geldiği iddiasıyla Türkiye’ye bağlı güçler tarafından katledildiğini açıkladı. Neimet Behcet Şexo’nun, Kuzey ve Doğu Suriye’nin Efrin kentine bağlı Reco ilçesindeki Qupe köyünden olduğu belirtildi. Neimet Behcet Şexo’nun ismini vermek istemeyen bir akrabası, olayın gerçek boyutu hakkında ajansımıza konuştu.
“Karnındaki bebeğini öldürdüler”
11 Ekim’de patlamanın olduğu gün Neimet Behcet Şexo’nun hamile olduğunu ve bu nedenle hastaneye kontrole gittiğini belirten E.M. “Neimet eşi ile birlikte Efrin merkezde olan Qmber Hastanesi’ne doğru yola çıktılar. Şehir merkezine vardıklarında bir patlama yaşandı. Ancak onlar hastaneye doğru gitmeyi sürdürdüler. Hastaneye ulaştıklarında çeteler onun karnını gördüler ve ‘kendini patlatmaya gelmişsin’ dediler. Neimet hamile olduğunu ve bu nedenden kaynaklı karnının büyüdüğünü anlatmaya çalıştıysa da ona inanmadılar. Doktora götürüp hamile olup olmadığını öğrenmek yerine onu hastane dışına çıkardılar ve burada onu tokatladılar. Daha sonra karnına tekmeler atarak karnındaki bebeğini katlettiler. 36 yaşındaki eşi Xelil Neisan eşini onların ellerinden kurtarmaya çalışıyor ancak bu sırada onu da dövüyorlar. Yanlarında başka iki akrabaları daha varmış, araya girmişler. Ancak çeteler sert bir şekilde onlara da saldırmış. Bu saldırının sonucunda 4 yıldır evli olan ve 6 aylık hamile kalan Neimet katledildi. Neimet’in ne yaşamı ile ne de çocuğu ile mutlu olmasına izin vermediler. Neimet’in eşi de hem eşini ile çocuğunun ölümü hem de gördüğü dayak nedeniyle ayağa bile kalkamıyor. Durumu kötü” diye konuştu.
“İnsanların organlarını satıyorlar”
“Çeteler talan ve katliamın yanı sıra şimdi de hastanelerde sivilleri öldürmek için zehirli iğne vuruyorlar” iddiasında bulunan E.M. şu ifadelerle konuşmasını sürdürdü:
“Her gün vahşi saldırılara ve uygulamalara maruz kalıyoruz. Biz görmesek bile bir yakınımızın gördüğünü duyuyoruz. Barışın diyarı olan Efrin’imiz şimdi kan gölü olmuş durumda. İnsanların tedavi edilmesi gereken yerlerde şimdi insanlar katlediliyor. Buda yetmezmiş gibi hastaların organlarını çıkarıp satıyor. Sonra da ailelerine koronadan kaynaklı yaşamını yitirdiğini söylüyorlar. Ailelerin cenazelerini bile almalarına izin vermiyorlar. Bizlere yönelik yapılan bütün uygulamalar karşısında bir sessizlik söz konusu.”
“Herkes zulme ses çıkarsın”
E.M. son olarak, “Bütün dünyanın sesimi duymasını ve Efrin’de neler yaşandığını görmesini istiyorum. Ayrıca herkesin Efrin için ayağa kalmasını ve sesini yükseltmesini istiyorum. Hamile olan bu kadın ne yapmıştı ki katledildi? Halk yoruldu. Vahşete son verilsin. Sessizlik nereye kadar? Halk boğazına kadar zülüm içinde ve boğuluyor. Halklar arasında sevgi oluşsun istiyorum.
Efrine dönmek istiyorum. Ancak bu hali ile dönmek mümkün değil. Efrin’e uzak olduğum için günde bin defa ölüyorum. Kürt halkı topraklarını alabilmek için birlik olmalıdır” dedi.