'Direnişimiz Efrin’e dönüşümüzü garantiliyor'
Efrin’e yönelik Türk devletinin ve ona bağlı çetelerin işgali sebebiyle Şehba’ya göç etmek zorunda kalan kadınlar, “Şehba’daki direnişimiz Efrin’e dönüşümüzü garantiliyor” diyerek, tüm zorluklara topraklarına dönme umuduyla katlandıklarını söyledi.
HESNA MIHEMED
Şehba – Savaş koşullarının en çok etkilediği kesimler kadınlar ve çocuklar olurken, bu politikaların bir sonucu olarakda insanlar yerlerini ve yurtlarını terk etmek zorunda bırakılıyor. Göçe maruz bırakılan insanlar çoğunlukla yaşadıkları kamplarda; barınmadan ısınmaya birçok sorunla karşı karşıya kalıyor. Kuzey ve Doğu Suriye’nin Şehba kentinde de 100 binden fazla Efrinli göçmen bulunuyor. Göçmenlerin yerleştiği Şehba kenti ise 5 yıldır Türk devleti ve ona bağlı “Suriye Milli Ordusu” (SMO) çeteleri ile Şam yönetiminin kuşatması altında.
Halk kuşatma altında direnişini sürdürüyor
Neredeyse her gün Türk devleti ve ona bağlı çetelerinin bombardımanlarıyla yüz yüze kalan Şehba, Şam yönetiminin de ambargo uygulaması altında. Şam yönetimi kendisine bağlı 4’üncü Tugay aracılığıyla bölgeye yakıt, gıda ve ilaç geçişini dönem dönem kısıtlayarak, dönem dönemde tümden keserek sürekli bombardıman altındaki halkın yaşam koşullarını daha da zorlaştırıyor. Şehba halkı tüm engellere rağmen direnişini sürdürerek egemen devletlerin politikalarına karşı başkaldırıyor. Şehba Kantonu'nun Ehdas ilçesindeki Serdem Kampı’na göç eden Efrînli kadınlar, yaşadıklarını anlattı.
Hêvîn’den uluslararası ülkelere çağrı
Kış mevsimiyle birlikte yaşadıkları zorlukların ikiye katlandığını belirten göçmen kadınlardan Hêvîn Henan, göçün zorlu koşulları altında yılmadan direnişlerini sürdürdüklerini söyledi. Hêvîn Henan, kış mevsimi nedeniyle çocuklarının hastalandığını belirterek, “Suriye hükümetinin üzerimize uyguladığı kuşatma nedeniyle sağlık ihtiyaçlarımızı gideremiyoruz. Buda çocukların tedavisini engelliyor. Aynı zamanda halk en temel ihtiyaçlarını gideremiyor. Efrin'e dönme umuduyla göçün tüm zor şartlarını kabul ediyoruz. Efrin'de çok rahattık ve bu şekilde acı yaşamıyorduk. En büyük zorlukları kış ayında yaşıyoruz. Soğuk suyla kıyafetleri yıkıyoruz. Buda beraberinde birçok sağlık sorunu yaratıyor. Uluslararası ülkeler göçmenler konusunda daha duyarlı davranmalı" diye ifade etti.
Topraklarına dönme umuduyla zorluklara katlanıyor
Zor yaşam koşularına rağmen mücadeleden geri durmadıklarını dile getiren Semîra Xelîl ise, yaşadıkları zorlu süreci şu sözlerle anlattı: "Her gün zorluklar ve engellerle boğuşmak zorunda kalıyoruz. Ama bu zorluklar direncimizi asla kırmıyor. Çadırlar arasındaki yollar topraktan oluşuyor ve yağmur yağdığında yollar çamura dönüşüyor. Çocuklar çamur ve su içinde kalıyor. Kendi toprağımızdayken çok mutluyduk çünkü bu tür sıkıntılar yaşamıyorduk. Tek arzumuz Efrin'e dönmek, bir gün Efrin’e dönme umuduyla bu zorluklara katlanıyoruz” dedi.
‘Efrin dışında başka bir yere gitmeyeceğiz’
Kuşatmaya tabi tutulan Efrinli göçmenlere dikkati çeken Fatimê Dîno da, "Yaklaşık 5 yıldır göçün zorluklarını yaşıyoruz ama bu yıl en büyük zorluğu Suriye hükümetinin bize dayattığı kuşatmadan ötürü yaşıyoruz. Bu kuşatmayla Şehba’daki direnişimizi kırmaya çalışıyorlar. Aynı zamanda bizi tekrar göçe tabi tutmak istiyorlar. Biz Efrin dışında başka bir yere gitmeyeceğiz. Kararımız ve ısrarımız bu yönde. Şehba’daki direnişimiz Efrin’e dönüşümüzü garantiliyor” şeklinde konuştu.