Şaha Xelîl: Kadına yönelik şiddet devam ettikçe mücadelem sürecek
Kürt özgürlük mücadelesinin başlangıcından bugüne direnişin her anında yer alan Şaha Xelîl, kadına yönelik şiddet devam ettikçe mücadelesinin de süreceğini ifade etti.
SORGUL ŞÊXO
Qamişlo- Özgür yaşama ömürlerini adayan kadınların neredeyse her anı mücadele ve direnişle geçti. Kadınların her birinin hikayesi gelecek için umut oldu. Bu kadınlardan biri de Şaha Xelîl.
Kürdistan Özgürlük Hareketi ile 1986 yılında tanışan 56 yaşındaki Şaha Xelîl, o günden buyana kadın ve halkı için mücadele yürütüyor. Kadını kendi öz değer ve toplumuyla buluşturmak için “Kapı kapı dolaştık” diyen Şaha Xelîl, ilk yıllarda eşi ile Kürt Özgürlük Mücadelesinde cephe çalışmaları olarak da bilinen halk örgütlenme çalışmalarında yerini alır.
Kadın örgütlülüğünün büyümesi için çalışan Şaha Xelîl, Kuzey ve Doğu Suriye'nin Cizîrê Bölgesi'ndeki Qamişlo Kantonu’nda Kongra Star yönetiminde yer alıyor.
‘Mücadele umutlarımızı yeşertti’
Öyküsüne 1980’li yıllara ait bazı anılarını anlatarak başlayan Şaha Xelîl, "Bizim öykümüz uzun, bir iki yıllık değil 35 yılı aşmış bir öykü. Kısacası öyle bir saatte anlatılacak bir öykü değil. 1980'lerde Kürt davası ve yurtseverlik ortaya çıktı. O dönemler Kürdistan ve Barzani ailesinin mücadelesini duymuştuk. Kürt kimliğimize dair umutlarımızı yeşertiyorduk. Devrim nedir, ne kadar önemlidir, kadınlar nasıl bir mücadele yürütmeli? Biz bütün bu konuları bilmiyorduk. 1986'da Kürdistan Özgürlük Hareketi'nin Suriye ve Rojava Kürdistan’a gelmesiyle yeni bir sürece girdik. Aynı zamanda bizim için yeni ve farklı bir durumdu. Hele kadın, siyaset ve devrim konularında bambaşkaydı” şeklinde konuştu.
‘Ataerkil zihniyete karşı yolumu seçtim’
Kürdistan Özgürlük Hareketi’nin Kuzey ve Doğu Suriye’deki varlığıyla gerçek Kürtlükle tanıştıklarını kaydeden Şaha Xelîl, “Kürt olduğumuzu anladıktan sonra ülkemizin de Kürdistan olduğunu öğrendik. Ancak ülkemiz Kürdistan’da baskılar ve özgür dağlarda bir devrim mücadelesi vardı. O zor zamanlarda en önemli şey gerillamıza nasıl sahip çıkacağımızdı. Ataerkil zihniyete karşı, toplumsal geleneklere karşı yolumu seçtim ve çalışmaya başladım. Partide çalışmak en kutsal, en şerefli ve en değerli işti. O dönemde Baas rejiminin Kürtlere karşı baskıları vardı. Halka Baas rejiminin baskılarını ve zulmünü anlattık. Kürt Özgürlük Hareketi erimekte olan Kürtlüğü kurtardı” ifadelerinde bulundu.
‘Gerillaların ayağı üşümesin diye çorap ördük’
Hareketle tanıştıktan sonra kadınları ve köylerdeki halkı da tanıdığını dile getiren Şaha Xelîl, “Gerillalarımıza maddi ve manevi her yönden yardım topladık. Gerillalarımızın ayak parmakları dağların karlarında yanmasın diye yünden çoraplar yapıp dağlara gönderirdik. Yaz sıcağında kadınlar çocuklarını beşikte uyutup tarlalara tohumlar ekerdi. Bundan daha değerli bir şey var mı? Elimizdeki her pamuk çalı düşmanın göğsüne bir kurşun gibi isabet ederdi. İşte bu ruhla, sevgiyle bir kadınlar yola çıktık. Kadınlar bir devrim yarattı ve bu o kadar da kolay değildi” dedi.
‘Tepeden tırnağa hayatımız değişti’
Şaha Xelîl, devrim öncesi ve sonrası tutumlarını şöyle paylaştı: "Toplumdaki her kadın gibi bize gösterilen yol aile kurmak ve eşe hizmet etmekti. Hareketi tanıdıktan sonra hayatımız tepeden tırnağa değişti. Ufkumuz genişledi, kadınlardan beklenen sorumlulukların arttığını fark ettik. Saha ve ev işlerini dengede tutabildim ve her yönden organize olabildim. Benim için en önemli mesele ise mücadelemin her anında eşimin yanımda olması ve yardım etmesi. Kadınları baskılayan toplumsal örf ve adetlere karşı savaştım ve bir gün olsun ‘yoruldum’ bile demedim. Savaşma isteğim ve kararlılığım vardı. 1994'te Önder Apo'yu gördüğüm için çok şanslıydım. Önder Apo bize 'Devrimin temeli sizsiniz' diyordu. Bu söz bir Kürt kadını olarak devletin ve toplumdaki geri geleneklerinin tüm baskı ve saldırılarına karşı mücadele ısrarımı yükseltmeme vesile oldu.”
‘Yaşam kadınların eliyle kuruluyor’
Başlangıcından itibaren Rojava Devrimi’nde de yer alan Şaha Xelîl devrim hakkında şunları söyledi: “Bizler devrim mücadelesinin sadece Kuzey Kürdistan’da olacağını düşündük ancak bu mücadele dört parça Kürdistan’a yayıldı. Tunus’ta başlayan Arap Devrimi’ne Suriye’nin de katılması bizim için büyük bir şanstı. Ne oldu, rejimler yıkıldı ve bizim seçtiğimiz üçüncü yol ise hala devam ediyor. Demokratik Ulus Projesi’ni hayata geçiren kadınlar olarak, uluslar, inançlar ve mezhepler arasında ortak bir yaşam geliştirdik. ‘Tek bayrak, tek dil, tek milleti’ politikasını hiçbir zaman kabul etmedik. Kuzey ve Doğu Suriye’de yaşam kadınların eliyle kuruluyor ve öyle bir yaşam ki; farklı ülkelerden kadınlar ve gençler gelip bu mücadeleye katılım sağlıyor.”
‘Şiddet devam ettikçe mücadelem sürecek’
Şahsi ve ailevi çıkarları olmaksızın tüm kadınlar için mücadele ettiğini söyleyen Şaha Xelîl, "Bu devrimde mücadelemde hiçbir zaman tereddüt etmedim. Kişisel ve ailevi çıkarlara karşı savaştım, yeni bir hayat olsun diye. Devrimin onurunu korumamı ve hedeflerimi gerçekleştirmemi sağlayan şey, değerli ve yiğit yoldaşlarımızın şehadetleridir. On yıllık mücadelemi kadın özgürlük çizgisinde düşünmeden sürdürmeye devam edeceğim. Çünkü artık bu yoldan başka çıkış yolumuz yok ve olsaydı da tercih etmezdik. Yolumuz uzun ve kadınlar buna göre kendilerini hazırlamalı. Kadınlar şiddet gördüğü sürece mücadelemi sürdüreceğim. Gücüm yettiğince kadınların ve devrimin hizmeti için çalışacağım" diye konuştu.
‘Ortak mücadele hattı oluşturmak istiyoruz’
Amaçlarının her sınıftan, her inançtan, her milletten kadınların yer alacağı ortak bir mücadele hattını oluşturmak olduğunu söyleyen Şaha Xelîl, son olarak şu mesajı verdi: “Doğu Kürdistan’da başlayan ‘jin, jiyan, azadî’ devriminin kıvılcımı Rojava Kürdistan’dan alındı. ‘Jin, jiyan, azadî’ sloganı artık evrensel bir slogan. Hepsi öncü kadınların ve ölümsüzlerin eseridir. ‘Jin, jiyan, azadî’ felsefesiyle devrim mücadelemizi tüm dünya kadınlarına yaymak istiyoruz ve kadınlar bu devrime katılıyorlar. Rojava'daki çalışmalarımız tüm kadınların ve tarihin evidir. Mücadele burada, mücadelenin kökleri burada. Her kadın kendi yolunu bulmak için, özgürlük için ayrım yapmadan tüm kadınlar için mücadele yürütmelidir.”