İşgal nedeniyle kültür ve tarih yok ediliyor
İşgal altındaki Efrin’in Reco Bölgesi’nden Şehba’ya göç eden Emîra Bekir, işgal nedeniyle tarihi mekanların yok edildiğini kaydetti.
HESNA MIHEMED
Şehba- Efrîn’in kuzeybatısında bulunan ve dört bir yanı dağlarla çevrili Reco Bölgesi, ormanlık alanı ve doğasıyla adından söz ettiren bir yer. Tren istasyonu bulunan Reco Bölgesi’ndeki evler Palia Ovası’na, 585 metre yüksekliğindeki kireçtaşı bir sırt üzerinden bakıyor.
Reco Bölgesi’nde başta zeytincilik olmak üzere tarım yapılıyor. Tarihi mekanlarıyla da ünlü Reco’da "Kevirê Ker" (Sağır Taş) dağı bulunuyor. Bölgede yaşayanlara göre bu dağ, kuzey ve batı yakasının ortasına düştüğü için bu adla anılıyor. Dağın bir tarafından atılan çığlıklar, diğer taraftan duyulmuyor ve bu yüzden “Kevrê Ker”deniyor. Aynı zamanda Reco’da bir de“Gelin Taşı” olarak adlandırılan bir yer var. Efsaneye göre zorla evlendirilmek istenen bir kadın, düğün günü bindirildiği atı bu taşın önünde durdurarak, ‘Ben taş olacağım ama o erkeğin kaderi olmayacağım’ der. Kadın o anda ortadan kaybolur. Bir daha kimseler görmez. Rivayete göre kadın erkeğe eş olmamak için kendisini taşa çevirmiştir. O günden sonra o taşa ‘Gelin Taşı’ ismi verilir.
Kuzey ve Doğu Suriye Bölgesi Şûnwaran İdaresi’nin belgelerine göre 8 ayrı tarihi mekânın da varlığından söz ediliyor. Bu tarihi mekanların isimleri ise şöyle sıralanıyor: Cûbana Kuyusu, Hebişko Tepesi, Hesen Nasir Tepesi, Elemdara Tepesi, Qebê Tepesi, Qewaqa Tepesi, Kişûr Tepesi ve tarihi mekân Elîbîskê.
Türk devleti tarafından yağmalandı
Efrin’in Türk devleti tarafından işgal edilmesinin ardından her ilçe gibi Reco’da işgalden etkilenen ilçelerden biri. Bu bölgenin tarihi köklerini yok etmek amacıyla tüm tarihi yerler ve sit alanları tahrip edildi ve yağmalandı. Elîbîskê’de mozaik tablolar bulundu. Ancak bunlar Türk devletinin çeteleri tarafından çalındı. Efrin'in Türk devleti tarafından işgali nedeniyle şu anda Şehba'nın Til Rifat ilçesine yerleşen Reco Bölgesi’nin Hec Xelîl Köyü’nden olan Emîra Bekir, Reco’nun tarihi güzelliklerini anlattı.
‘Cennetten farksızdı’
Reco’nun doğal güzelliğiyle bilindiğini kaydeden Emîra Bekir, “Sabah uyandığımızda doğadaki o mis gibi koku her yeri sarardı. Kuşların cıvıltısıyla gözümüzü yeni bir güne açardık. Sabahları her kes işinin başına geçerdi ve ilçede her türlü meyve ve sebze yetişirdi. İnsanlar bütün yıl boyunca ekinlerini yetiştirirlerdi. Reco bizim için cennetten farksızdı. Dağları, ovaları ve tarihi mekanlarıyla ünlüydü. İçinden Betman ve Reş isimli iki ırmak geçiyor. Halk arasında güçlü bir sevgi bağı vardı. Rojava Devrimi sırasında halk mücadelede yer aldı. Savaşçılara kendi çocukları gibi yaklaştılar” ifadelerinde bulundu.
Ziyaret yerleri
Reco’daki dini mekanlardan da bahseden Emîra Bekir, “Reco’da bazı ziyaretlerde var. Mihemed Elî ve Şêx Mûsa ziyaretleri bulunuyor. Şêx Mûsa ziyareti Kêlşîrê ismiyle anılıyordu. Atalarımız tarafından bu isim konulmuş. Süt emziren anneler sütleri çoğalsın diye bu ziyarete giderlerdi. Mihemed Elî’de sık sık ziyaret edilen mekanlardan biriydi. Başka köylerden buraya ziyarete gelinirdi. İnsanlar ziyaretlere geldiklerinde yemekler hazırlar dualar ederdi” dedi.
Köklerine bağlılar
İlçe sakinlerinin yöresel kıyafetler giyerek, yöresel yemeklerini pişirdiklerini ve kültürün hep koruduğunu söyleyen Emîra Bekir, sözlerini şöyle sonlandırdı: "Recolular her zaman kültürlerini ve varlıklarını korumaya çalıştılar. Özellikle yöresel yemekler ve yöresel kıyafetleri giyme konusunda. Sembûsek ve Kutayî isimli iki meşhur yemeği vardır. Kutayî yemeği yapılırken komşulara dağıtılırdı. Onlar da tereyağlı ekmek hazırlardı."