İki kadının gözlemi: Asılan bayraklar devletin kırılma noktasıdır

Gezi amacıyla Federe Kürdistan’dan Türkiye’ye geçen Nesrin ve Jiyan isimli kadınlar, sınır kapısından Amed’e uzanan gözlemlerini aktardı. Kadınlar, Amed’de her caddede asılan bayrakları ise “Devletin kırılma noktası” olarak yorumladı.

LAVE KURDE

Süleymaniye – Dünya tarihinde erkek-devlet sistemi kendi ideolojisini sürdürmek amacıyla halklara her türlü baskı ve zulmü uygulamıştır. Osmanlı geleneğini sürdüren Türk Devleti de, özellikle 80’lerden bugüne Kürt halkı üzerinde savaş politikalarını yürüttü. Bu anti-demokratik uygulamalar insan hakları raporlarına da sık sık yansırken, Kürtlerin yaşadığı bölgeler ise açık birer cezaevlerine dönüştürüldü. Federe Kürdistan’dan Türkiye’ye geçen ve isimlerinin açıklanmasını istemeyen Nesrin ve Jiyan isimli kadınlar da, hem sınır kapısında yaşadıkları ihlalleri hem de gezi sırasındaki gözlemlerini aktardı.

‘Saygısızlık diz boyu’

Turistlik gezi amacıyla Îbrahîm Xelil Sınır Kapısı’ndan Türkiye’ye geçen Nesrin, “Sınır kapısına yaklaştığınızda duygularınız korkuya dönüşüyor. Bir grup Türk polisi arama adı altında turistlerin çantalarını kontrol ediyor. Kapıda onları bekletiyorlar. Özellikle de Kürt halkına karşı saygısızlıklar diz boyu. Çantaların arandığı yere çok sayıda tel ve kolon konulmuş. Öyle ki bu yüzden insanlar buradan kolay kolay çıkamıyor.  Geçtiğiniz zaman da dönmeniz mümkün değil. Çünkü arkanızdan büyük bir kilit vuruyorlar. Bir kez geçtiğimde arabada pasaportumu unuttum. Geri dönmem gerekiyordu. Ancak Türk polisi pasaportumu almama izin vermedi. Derdimi anlatıncaya kadar bana çok büyük saygısızlıklar yaptılar. Zar zor geçip pasaportumu alabildim” sözleri ile yaşadıklarına dikkat çekti. 

‘Her yer savaş ve cezaevi alanı’

Gerçek adının açıklanmasını istemeyen diğer bir kadın ise Jiyan. Kontrol noktalarında yapılan aramalardan bahseden Jiyan, “İnsanlar kontrol noktasına yaklaştıklarında korkuları daha da büyüyor. Amed merkezde de birçok kontrol noktası ve aramaya takıldım. Amed Sur’da zırhlı araçlar geç saatlere kadar devriye geziyor. Bu durum beni çok korkuttu” diye belirtti. 2 Kasım’da

Amed’teyken haberlerden Süleymaniye’nin Mewt Beldesi’nin bombalandığını öğrendiğini ifade eden Jiyan, “Amed’de her gece savaş uçakları uçuyordu. Çoğu zaman çok yakından da uçtuklarına şahit olduk. Süleymaniye haberini gördüğümde bu uçakların neden uçtuğunu anladım. O zaman Türk devletinin her yeri savaş alanına ve cezaevine dönüştürdüğünü gördüm” dedi.

‘Varlığını ispatlamaya çalışıyor’

Jiyan ve Nesrin adındaki her iki kadın, gezilerine dair gözlemlerini şu şekilde aktardı: “Her caddede Tayyip Erdoğan ve Türk bayrakları asılıydı. Fotoğraf ve bayrakların olduğu her yer o devletin kırılma yaşadığını ve baskı uyguladığını gösteriyor. Bayrak halkların sembolüdür. Ancak Türk devleti, bayrağı Kürt düşmanlığı için kullanıyor. Türk devleti bir kırılma yaşıyor. Bu fotoğraf ve bayraklarla varlığını ispatlamaya çalışıyor.”