İdlip’te hırsızlığın, soygunun ve talanın mağduru kadınlar
Savaşın kendisi başlı başına talandır. Bir de savaşı çıkaranların değil, savaşın cereyan ettiği coğrafyalarda toplumda yaygınlaşan talan kültürünü de kendisiyle birlikte getirir. Suriye’nin İdlip kentinde talan, hırsızlık suçları artarken, en büyük mağdurlarını kadınlar oluşturuyor. Evleri basılan, iş yerleri talan edilen ve sokaklarda kaçırılarak soyulduktan sonra cesetleri sokaklara atılan kadınların failler ise ortada yok!
ZUHÊR EL-IDLIBÎ
İdlip – Neredeyse on yıla yakın zamandır savaş ve savaşın getirdiği psikoloji ile yaşayan İdlipliler, değişen demografik yapıdan olumsuz etkileniyor. Toplumun dokusunun bozulduğu kentte geçimini sağlamak isteyenler sömürü koşullarında çalışıyor, iş sahibi olmak isteyenler ise dolandırıcılık ve talancılarla yüz yüze kalıyor. Hırsız ve talancılar nedeniyle en başta mağdur olanlar ise iş sahibi olmak isteyen ya da iş sahibi kadınlar oluyor. Heyfa El Omar isimli İdlipli kadın, büyük emeklerle işlettiği giyim mağazasını bir sabah geldiğinde talan edilmiş halde buldu. 37 yaşındaki Heyfa El Omar, iş yeri talan edilen ilk kadın olmadığına dikkat çekiyor.
“İşyerim talan edilerek 7 bin dolarım çalındı”
Maarat El Numan kasabasına yapılan bombardımanlar sırasında 2017 yılında eşini kaybettikten sonra hayatta tek başına ayakta kalmaya çalıştığını anlatıyor Heyfa El Omar: “Eşimi bombardımanda kaybettikten sonra elimizde neyimiz var neyimiz yok satıp İdlip’e gelmek zorunda kaldık. İş yerimi de öyle açtım, başarılı bir şekilde ve kimseye muhtaç olmadan hayatımı da kazandım. Ta ki işyerim talan edilene kadar. Giyim mağazam 13 Nisan tarihinde talan edildi ve işyerinde buluna 7 bin dolar tutarındaki param çalındı.”
“Sorumlular açığa çıkarılmadı”
Kaybını telafi etmek ve sorumluluların bulunması için resmi makamlara başvuru yaptığı sırada kendisi gibi çok sayıda kadınla tanıştığını söylüyor Heyfa El Omar. Zararının tanzim edilmek bir yana sorumluların da açığa çıkarılmadığını dile getiren Heyfa El Omar, şimdi çok zor koşullarda hayatını bir şekilde kazanmaya çalıştığnı söylüyor.
Nof El Raayi’nin de evi soyuldu
Nof El Raayi isimli kadın ise yüzleri kara maskeli insanlar tarafından evi basılarak soyulmuş. Savaşta kimsesi kalmadığı için yalnız yaşadığını belirten Nof El Raayi, “Bir gece yüzleri kara maskeli bir grup erkek evimi bastı, beni zincirleyerek bağladıktan sonra evimdeki herşeyi çalıp götürdüler” diyor. Soygun sırasında komşuların duyarlılığı sayesinde hayatının kurtulduğunu dile getiren Nof El Raayi, kendisini öldürmek için bağladıklarını, ancak komşularının olaya müdahele ettiğini aktarıyor.
Katledilen kadınların failleri bulunmuyor
Talan ve soygunlar yalnızca bu kadarla da bitmiyor. İdlip’e bağlı Heleb Lebih’te kalan Ebir El Mihemed isimli 35 yaşındaki kadın 4 erkek tarafından soyulduktan sonra katledildi. Rewan El Heseke isimli 40 yaşındaki kadının cesedi ise katledildikten günler sonra bulundu. Rewan El Heseke, önce kaçırıldı, üzerindeki ziynet eşyaları, çantası çalındı ve katledilerek cesedi fail ya da failler tarafından gizlendi.
Safaa Deyûb: İnsanlığın ayaklar altına alındığı günleri yaşıyoruz
İdlip Kadın Güvenliği Merkezi Koordinasyon üyesi Safaa Deyûb, kadınlara yönelik aile içi şiddetin yanı sıra dışarıdan gelen soygun, talan, kaçırma olaylarındaki artışa dikkat çekiyor. İdlip’te kadınlar için yaşamın gün geçtikçe zorlaştığını kaydeden Safaa Deyûb, “Özellikle İdlip’e dışarıdan gelen kadınlar şiddetin en ağır haline maruz kalıyor. Bazı kadınların yakınları, yaşamlarını yitirdikleri taktirde arayıp soranları bile olmuyor. İnsanlığın ayaklar altına alındığı günleri yaşıyoruz” diyor. Sefaa Deyûp, kendilerine başvuran çok sayıda kadın olduğunu ve hırsızlık olaylarının, talancılığın son aylarda ciddi boyutta artışına dikkat çekiyor.