HADEEL Al-OMAR

İdlib –Türkiye, Kürdistan ve Suriye'yi vuran 6 Şubat 2023 Mereş merkezli depremlerin ardından yaşanan felaket sürüyor. İdlib’de de hala çadır kamplarda zor koşullarda hayata tutunmaya çalışan depremzede kadın ve çocuklar, yaşadıklarını ajansımıza anlattı.

‘Sağlık hizmetlerine sınırlı erişiyoruz’

Koruyucu ve önleyici sağlık hizmetlerine sınırlı şekilde erişen kadınlar istenmeyen gebelikler yaşıyor ya da gebelik sürecini sağlıklı geçiremiyor. Depremzedelerden İdlib’in kuzeyindeki Sarmada şehrinin sakinlerinden 36 yaşındaki Ruba Al-Sheikho da, evininin yıkılmasının ardından kalabalık kamplarda zor koşullarda yaşamaya başladı. Kamplarda özel alanlarının olmadığını vurgulayan Ruba Al-Sheikho, sağlık hizmetlerine sınırlı erişebildikleri için gebeliği önleyici yöntemler için destek alamadıklarını söyledi.

‘Korku ve güvensizlik içinde yaşıyoruz’

Ruba Al-Sheikho, şunları aktardı: “Depremde evim yıkıldı ve kendimizi zor bir hayatın içinde bulduk. Eşim ve 5 çocuğumla birlikte korku ve güvensizlik içinde yaşıyoruz. Kış koşulları nedeniyle kamplarda hayat çok daha zor oldu. Gece saatlerinden itibaren dondurucu soğuklar hayatımızı olumsuz etkiliyor. Ayrıca çadırlar şiddetli yağmura dayanmıyor ve sular çadırın içine kadar sızıyor.”

Tekrarlayan gebelik kayıpları yaşıyor

Depremde evinin yıkıldığını söyleyen 28 yaşındaki Iman A-Haji, yaralı kurtulduğu depremde ayaklarında kırıklar oluştuğunu anlattı. Güvensiz barınma koşullarında yaşadıklarına dikkati çeken Iman Al-Haji, deprem sonrası tekrarlayan düşükler yaşadığını anlattı. Iman Al-Hajji, “Hamileydim ve hamileliğimin 5’inci ayında bebeğimi kaybettim. Depremden bir yıl sonra yine hamile kaldım ancak düşükle sonuçlandı. Çadırda yaşamanın getirdiği sıkıntılar, güvenlik, mahremiyet ve tıbbi bakım eksikliği nedeniyle sağlık sorunları yaşıyoruz” dedi.

‘Çocukluğumu kaybettim’

Deprem, çocuklar üzerinde yıkıcı etkiler bıraktı. Ailelerini kaybeden kimi çocuklar akrabalarının yanına sığındı, kimisi evlendirildi kimisi de bir uzvunu kaybederek enkazdan kurtarıldı. Bu çocuklardan biri de evlendirilen 15 yaşındaki Haneen Al- Annabi. Depremde ailesinin kaybettiğini anlatan Haneen Al-Annabi, depremde sadece ailesini değil “Çocukluğumu ve eğitim hakkımı da kaybettim” dedi. Haneen Al-Annabi, şunları aktardı:

“Akrabalarımla birlikte zar zor bir çadır bulup sığındık. Bu çadırlarda eşimle birlikte yaşamak dışında başka bir seçeneğimiz yoktu. Deprem, ailelerini ve sevdiklerini kaybeden, bir gecede engelli hale gelen ve tüm hayatları alt üst olan çocuklar üzerinde yıkıcı sonuçları oldu” diye konuştu.

‘Sıcak bir ortamda yaşamak istiyorum’

Enkaz altında saatlerce kaldıktan sonra depremde sol elini kaybeden 10 yaşındaki Warda Al-Sabouni “Atma Kampı’nda yaşıyorum ancak yağmurdan etkilenmeyecek sıcak bir ortamda yaşamak istiyorum. Kamplarda böylesi bir yaşam mümkün değil. Eğitimimi tamamlamak istiyorum. Normal, sakin ve güvenli bir yaşam hayal ediyorum” dedi.

‘Sürekli kabuslar görüyorum’

Henüz 6 yaşında olan Hala Al-Baroudi ise “Depremden bu yana sürekli kabuslar görüyorum. Kampta yaşamak zor ancak o gece yaşadığımız kabus nedeniyle çadır bize güvenli bir sığınak gibi gözüktü. Betondan yapılmış, duvarları ve çatısı olan bir evde yaşamak istemiyorum. Çoğu zaman zemin sallanıyor gibi oluyor ve ağlayarak anneme koşuyorum” diye konuştu.