İdlib'de kadınlar aileleriyle birlikte ateş altında yaşıyor

Şam hükümeti ve Türk devletine bağlı çetelerin arasındaki çatışmalar nedeniyle İdlib’de kimi kadınlar yerlerinden göç ederek kamplarda zor koşullarda yaşarken, bazıları ise bombardımana rağmen ekonomik koşullar nedeniyle köylerinden ayrılamıyor.

LÎNA EL-XETÎB

İdlib –  Şam hükümeti ve Türk devletine bağlı çeteler arasındaki çatışmaların devam ettiği Suriye’nin kuzey kenti İdlib’de, göç etmek zorunda bırakılan kimi kadınlar aileleriyle birlikte kamplarda zor koşullarda yaşamını sürdürürken kimi kadınlar ise aralıksız süren bombardımana rağmen ekonomik koşullarının kötü olmasından dolayı köylerinden ayrılamıyor. Hem kamplarda hem de köylerinden ayrılamayan kadınların, belirsiz geleceklerine dair endişeli bekleyişi sürüyor.

‘Bizler kaygı içindeyiz’

Cisr Al-Shughur’dan yoğun bombardıman sonucu göç etmek zorunda kalan kadınlardan biri de 32 yaşındaki Aisha Al-Halloum. Bombardıman sonucu oğlunun yaralandığını belirten Aisha Al-Halloum, “Oğlum okuldan dönerken ayağına mermi isabet etti. Okuldan ayrıldı ve halen tedavi görüyor” dedi. Bombardımanların yerleşim yerlerini de hedef alması nedeniyle bir çok ailenin göç etmek zorunda kaldığını anlatan Aisha Al-Halloum, “Yoksulluk ve yüksek ev kiraları nedeniyle insanlar zor zamanlar geçiriyor. Kış ayı yaklaşıyor ve kaygı içerisindeyiz. Kaderimizin ne olacağını bilmeden bekliyoruz. İnsani kuruluşların bir yardımı da yok” şeklinde konuştu.

‘Durum felaket’

Eriha kentinin de sürekli bombalanması nedeniyle ailesiyle birlikte göç etmek zorunda kalan 50 yaşındaki Salma Al-Awad, İdlib’in kuzeyindeki Hazano kasabası yakınlarındaki bir kampta kalıyor. Durumun felaket olduğunu belirten Salma Al-Awad, “Bombalamalar devam ediyor. Gece-gündüz bombardımanlar oluyor. Bombardımanlar nedeniyle ben de diğer aileler gibi göç etmek zorunda kaldım” dedi. 18 yıl önce oğlunu kaybettiğini anlatan Salma Al-Awad, “Onun acısına artık dayanamıyorum” diye konuştu.

Temel ihtiyaçlara acil ihtiyaç var

Salma Al-Awad, kamptaki koşullarla ilgili olarak şunları söyledi: "Kamp, yerinden edilmiş insanlarla dolu. Hastalıklar yayılıyor. Üzerimizdeki kıyafetlerle evimizden ayrıldık. Bebek maması, hijyen malzemeleri, su ve sağlık hizmetleri dahil olmak üzere acil yardıma ihtiyacımız var. Bombardımanlar nedeniyle kentten ayrılamayan ailelerde var. Tarımsal ürünlerini hasat etmek için bölgede kalmayı tercih edenler var”

‘Evde kalıp ölmeyi tercih ediyoruz’

Bölgede bombardımanlara rağmen koşulları olmadığı için göç edemeyen kadınlar da var. Cebel Al-Zaviye bölgesindeki Billion kasabasında yaşayan 42 yaşındaki Amal El-Husri, 9 kişilik bir aile olduklarını ve bombardımanlara rağmen kasabadan ayrılamadıklarını anlattı. Amal El-Husri, kasabadan ayrılamamalarının nedenine ilişkin şunları aktardı:

“Ev kiraları yüksek, masrafları karşılayamıyoruz. Bu yüzden evlerimizde kalıp ölmeyi tercih ediyoruz. Bombardımanlar zeytin hasadı mevsimine denk geldi. Ailem zeytin hasadını sabırsızlıkla bekliyordu. Çünkü zeytinleri hasat edebilirsek masraflarımızın bir kısmını karşılayabilecektik. Bombardımanlar her şeyi etkiliyor. Pazarı etkiliyor, yaşamı felce uğratıyor, insanlar evlerinde kalmak zorunda kalıyor. Duyulan her seste insanlar panik yaşıyor ve çocuklar ağlama krizlerine giriyor.”

Suriye Müdahale Koordinatörlüğü’ne göre; 5 Ekim’den bu yana devam eden saldırılarda 9'u kadın ve 12'si çocuk 42'den fazla sivil hayatını kaybetti. 66 çocuk ve 37’si kadın olmak üzere 214'ten fazla sivil ise yaralandı.

11'den fazla okul, 7 kamp ve 15 sağlık tesisi dahil olmak üzere 51'den fazla tesis hedef alındı. Okulların hedef alınması nedeniyle de 400 binden fazla öğrenci eğitimden mahrum bırakıldı. Sağlık merkezleri de hizmet edemeyecek duruma geldi. Sağlık merkezlerinin çalışmaması nedeniyle 2 milyondan fazla sivil tıbbi hizmetlere erişemiyor.