70 yaşından sonra ‘Bir Kürt Kadınının Yaraları’nı yazdı

Daha önce hiç eğitim almayan Rojavalı anne Fawziya Qiço, 70 yaşından sonra Kürt dilinde “Bir Kürt Kadınının Yaraları” adını verdiği kitabını yazarak, çocukluk hayalini gerçekleştirdi.

ROJ HOZAN

Qamişlo- ‘Öğrenmenin yaşı yoktur’ sözü sıkça duyulur fakat bu söz kendine inanmayan insanlar için kullanılamaz. Kişinin hayal gücü ne kadar genişse çalışmaları da o kadar değerli ve anlamlı olur. Fawziya Qiço, ömrü boyunca hayallerinden vazgeçmeyen ve hayalleri için mücadele eden bir kadın, anne…

Qamişlo Kantonu'nun Amûdê ilçesinde dünyaya gelen 70 yaşındaki anne Fawziya Qiço’nun hiçbir zaman eğitim alma şansı olmadı. Ama o her zaman yüreğinde kitap sevgisini taşıdı ve hep kitap okuyabilmenin düşünü kurdu. Kürtçeyi kendi çabası ile öğrenen Fawziya Qiço, okuma yazma eğitimini de kendi çabaları ile öğrendi; okumaya başladı. Ancak onun düşü sadece okumakla sınırlı değildi. O, aynı zamanda kendi hikayesini de yazmak istiyordu.  Fawziya Qiço, “Bir Kürt Kadınının Yaraları” adlı kitabını kaleme aldı ve bu hayalini de gerçekleştirdi. Fawziya Qiço, ile onun okuma ve yazma serüveni ile kitabı hakkında konuştuk.

Çocukluk hayalinden vazgeçmedi

Çocukluk hayallerinden bahseden Fewziya Qiço, çocukken ardında bıraktığı hayalleri anlattı.

“Çocukluğumdan bahsederken utangaç bir gülümsemeyle o anları anlatıyorum. Çünkü hareketli, oyun ve sevgi dolu bir çocukluk geçirdim, bazen çocukluğumun bana büyük şeyler kattığını söylüyorum. Annemin evde yaşayan bütün çocukları kızdı. Mahallenin çocukları etrafımıza toplandırdı ve beraber oynardık. Bazen şakalarımızla annelerimizi kızdırırdık ama o günler hayatımın en güzel günleriydi diyebilirim. O mutluluğa rağmen içimde sadece okuma-yazma hasreti vardı çünkü o zamanlar ne ben ne de o dönemin kız çocukları okula gitmiyordu. O zamanlar kadınlar için okullar, çalışmalar ve bilim ya azdı ya da yoktu. Çocukluk anılarım bir kitap gibi hafızamda yer alıyor ancak okuma yazmam olmadığı için bunları yazamıyordum.”

Büyük bir istekle okumayı öğrendi

Kürtçe harfleri nasıl öğrendiğine dikkati çeken Fewziya Qiço, o anlardan şöyle bahsetti:  "Evlendikten ve çocuklarım olduktan sonra da bilime ve okumaya olan merakım bitmedi. Eşim ve çocuklarım kitap okurken uyuyakalırlardı, onlara baktığımda hep bende onlara özenirdim. Rahmetli eşim bana ‘sana da kitap okumayı öğreteyim’ derdi, sonra içimde ilim denizini keşfettim. Eşim bana önce Kürtçe harfleri öğretti, eğitime başladığım gün 31 Kürtçe harf ezberledim ve günde yaklaşık iki saat bu harfleri yazıp okuyordum. Her akşam evimde okumak bir gelenek olduğu için eşim ve çocuklarım kitaplarını okurken bende alfabeyi önüme koyardım ve tekrar tekrar okurdum. Bir gün bu alfabeden bir cümle kurmak istedim, eşim kurduğum cümleyi okuyunca okumaya devam etmemi çünkü çabuk öğrenim sağlayacağımı söyledi. Başlangıçta Seydayê Tîrêj’ını okumaya başladım ve yavaş yavaş okumayı öğrenmeye başladım. Daha sonra yazmaya başladım. Bu kitaptaki hikayeleri gerçekten çok beğendim, eşim de beni cesaretlendiriyordu ve öğrenmemden çok keyif alıyordu. Bu anları 50 yaşında yaşadım. Böylece okuma yazma öğrendim. Çocukluk hayalleri geleceğimin ürünleri oldu.”

Okulda dil seviyesini başarıyla tamamladı

Kadın devriminin başlamasıyla birlikte Kürt Dil Kurumu'na gittiğini dile getiren Fewziya Qiçû, “Çocuklarım benim ders çalıştığımı görünce benden çok moral aldılar ve bu sayede okullarında başarılı oldular. Ev işiyle beraber okumaya da devam ettim, 6 oğlum var bu yüzden ev işlerinin çoğu benim omzumdaydı. Devrimin başında öğretmenlik yapan oğlumun arkadaşı Kürtçe Dil Kurumu'na gitmemi önerdi. Kürtçe okuyacağıma dair bu fikri benimsemiştim, o zamanlar 60 yaşlarındaydım. Üst kademeye geçtim. Benim yaşımda olan kimse yoktu. Öğrencilerin çoğu gençti. Genç öğrenciler daye Fewziya Qiço buraya öğrenmeye mi geldin? Öğretmen, benim öğretmeye gelmediğini, öğrencilerin büyük öğretmeni olduğu için bizim öğreticimiz olduğunu söyledi. Bana verilen bu değerden ötürü çok mutlu oldum. Dil seviyesini başarıyla tamamladım ve kurumdan sertifikamı aldım. Sınıfımdaki gençler bu durma şaşırdılar çünkü en önemlisi dili nasıl okuyup yazacağımı biliyordum. Oğlum Sirwan da benden dil öğrendi ve şu anda Amerika'da Kürtçe eğitim veriyor" dedi.

7 yaşında Amûdê Sineması katliamına tanık oldu

Anılarını kitaplaştırdığını söyleyen Fewziya Qiço, "2014 yılında Rojava Kürdistan'dan Amerika'ya taşındım. Devrimden önce de oranın yurttaşıydım, orada oğlum olduğu için Amerika'ya gidip geliyordum. Ama en son kitabımı yazmaya başlamak için arka arkaya birkaç yıl Amerika'da kaldım. Var olan tüm düşüncelerimi toplayarak kitap yazmaya karar verdim. Oğlum yazılarımı kitaplaştırmamı önerdi, ben de hazırlıkları tamamlayıp Rojava Kürdistan'a döndüm ve kitabımı yayınladım. Halkımdan uzak kalamazdım çünkü hayatımın tüm neşesini burada yaşadım. Bugüne kadar yaşadığım tüm çocukluk anılarımı kitapta dillendirdim. Kitabımın adı “Bir Kürt Kadının Yarları”. Ayrıca 7 yaşında Amûdê Sineması Katliamı’na tanık oldum. Bu katliama da yer verdim. Öte yandan kitabımın kapağı da Kürt anneler tarafından yazılmıştır. Bu kitaba imza attığımda çok mutlu oldum çünkü emekten sonra ortaya çıkan eserin verdiği mutluluk bir başka oluyor” şeklinde konuştu.

‘Bilim yaş tanımıyor’

Konuşmasının sonunda gençlere nasihatlerde bulunan Fewziya Qiço, gelecek planlarından da şöyle bahsetti: "Tüm kadınlara ve gençlere tavsiyem hayallerinizden vazgeçmeyin, bilimin yaşı yoktur. Şimdi ‘çocukluk hikayeleri’ adında bir kitap yazmaya hazırlanıyorum, annelerimizin çocukken bize anlattığı hikayeleri kitaplaştırarak, bu hikayeleri nesilden nesile aktaracağım. Şimdi bu kitaba başladım ve kitabı bitirmem biraz zaman alacak. Rojava Kürdistan Devrimi hakkında bir kitap yazmak gibi bir planım daha var. Seydayê Tîrêj, Cegerxwîn, Osman Sebrî, Xelîl Cibran gibi ünlü yazarların Kürtçeye çevrilmiş kitaplarını okudum. Kürtçe birçok öykü ve roman da okudum. Hala da kitap okumaya doymuyorum ve kitapların arasında kaybolmak istiyorum."