Sudanlı kadınlar futbol hayallerinin peşinde
Pantolon giymenin yasak olduğu Sudan’da kadınlar, “erkekler için” denilen futbol oynamanın mücadelesini veriyor. Futbol kadınlar için oyundan daha fazlası; varolma mücadelesinin bir parçası.
Haber Merkezi- Tüm hayatı boyunca Elham Balatone, sokaktaki erkek çocuklar gibi futbol oynamak istiyordu. Ancak büyüdüğü Sudan'da, kadınlar futbol şortu giymeyi bırakın, pantolon bile giydikleri için dövülebiliyorlar. Neden hayalinden vazgeçmesi zorunda olduğuyla ilgili birçok bahane duymuştu. Müslüman bir ülkedeydi; üniforma uygunsuzdu ve spor sadece erkekler içindi. Ama o pantolon ya da şortun altına uzun tayt giyerek futbol oynamaya devam etti.
Oyundan daha fazlası
“Bu dünyada sevdiğim tek şey futbol oynamak. Lütfen oynamama izin verin,” demiş ailesine. O ve diğer kadınlar yıllarca ya temizledikleri kirli sahalarda ya da kimsenin görmediği yerlerde futbol oynadılar. Dünya Khartoum Stadyumu’nda onları futbol oynarken izlediğinde, kadınlar sonunda ilgiyi üzerlerine çekti ve resmi olarak kadın futbol ligi tanındı.
Futbol bu kadınlar için bir oyundan fazlası anlamına geliyor. Sudan, İslam Şeriat hukukunun katı bir yorumunu benimseyen otuz yıllık otoriter yönetimden geçişle boğuşurken kadın ligi bir tartışma alanı.
Geçici yönetim, devrik Cumhurbaşkanı Ömer el Beşir'in mirasını geri almak için bazı adımlar atıyor. Kasım ayında, başbakanın kadınlara ve gençlere karşı “zulüm” ile sonuçlanan “sömürü, küçük düşürme aracı” olarak kullanıldığını söylediği kötü şöhretli bir “kamu düzeni” yasasını bozdular. Hak savunucuları bunun iyi yönde bir adım olduğunu ancak mücadelenin bitmediğini de söylüyor.
Muhafazakar kesim karşı çıkıyor
Ancak bazı aşırı muhafazakar kesim bunu engellemek için ellerinden geleni yapmaya devam ediyorlar. Vaiz AbdulHay Yousif ve diğerleri, Sudan'ın kimliği için yapılan savaşın bir parçası olarak futbolu betimliyorlar.
Ekim ayında, Yousif, 20 takımdan oluşan lig başladıktan kısa bir süre sonra vaazı sırasında, “Hangi din, ne Şeriat, hangi erkeklik Müslüman bir kadının kolları, bacakları ve diğer taraflarıyla erkeklerin önünde koşmalarına izin verir? Bu insanlar ekonomik gelişme, sosyal refah veya bilimsel yükselme için tanrı tarafından gönderilmediler. Bunlar dini ve ahlakı yok etmek için geldiler.” dedi. Yousif'e destek veren şeriat yanlısı bir grup, vaizleri “gerçeği muzaffer kılmak ve Şeriat değişmezlerini savunmak ve hükümetin laikleşme planlarını ortaya çıkarmak” için baskı yaptılar.
“Aslında bu, Yusuf'un toplumsal cinsiyet rollerinin yıkılmasıyla ilgili bir “ahlaki paniği” teşvik ederek yeni hükümeti baltalama çabasının bir parçası. Kısmen bu duruş onun dini görüşleri ile ilgili, ama ağırlıklı olarak ataerkil bir toplumsal cinsiyet politikası biçimidir,” diyor Newcastle Üniversitesi'nde Sudan İslamcıları hakkında yazılar yazan öğretim görevlisi Willow Berridge.
Değişim mücadelesinin bir parçası
Vaizin sert eleştirileri doğrudan lig üzerinde bir etki yaratmıyor. Ama takımlardan birinin yöneticisi ve bir feminist olan Taghreed Awoda, hesaplaşmanın daha büyük bir değişim mücadelesinin parçası olduğunu söylüyor ve “Sudan’da bir kadın futbol ligine sahip olma, son rejimi destekleyen ana sütunların çoğunu yok eder.” diyor. Taghreed Awoda’ya göre dikkat çekmekten sakınan kadın oyuncular, genellikle yalnız bırakıldı hatta bir grup bir süreliğine tutuklandı diyor.
Sudan Futbol Federasyonu'nda kadın futbol komitesi başkanı Mervat Hussein lig hazırlıklarının FIFA'nın hedefleri doğrultusunda bir yıldan fazla bir süre önce başladığını ve Beşir’in devrilmesinden sonra lig çalışmalarının hızlandığını söylüyor. Kadın futbolunu geliştirmek için kriterler belirleyen FIFA, üye derneklerin finansman elde etmek için hedefleri karşılamak zorunda olduğunu belirtiyor.
Erkeklere karşı mücadele sürüyor
Kadınlar, Beşir'i devirmeye iten protestoların ön saflarında yer aldılar. Ancak yönetim değişse de kadınların haklarını kısıtlayan birçok yasa yürürlükte kaldı.
Tüm tartışmaların ortasında sadece futbol oynamak istediklerini söyleyen kadınların hikâyeleri var.
Al-Tahadi takımının bir oyuncusu olan Amany Anas, “Bu insanlar yeteneklerini yok etmeye çalışan birçok girişime karşı mücadele eden, çabalayan ve ilerleyen insanlardır. Şimdi insanlara kadınların erkekler gibi oynayabileceklerini gösterebilecekleri an geldi.” diyor.
Al-Difaa oyuncusu Fatima Gadal ise geçmişte oyuncuların bazen top ve diğer malzemeleri almak için kendi paralarını kullandıklarını ve futbol oynamaya gitmek için yemek paralarını otobüs bileti almak için kullandıklarını anlatıyor.
Oyuncular, resmi tanınmanın artık daha fazla fırsat doğuracağını umuyorlar.
Kaynak: Associated Press (AP)